BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Borrell'den Kıbrıs'ı tanıyın çağrısı

AP Başkanı Josep Borrell ile Başbakan Erdoğan ortak basın açıklaması yaptı. Türkiye'nin başını ağrıtan Kıbrıs sorusu Erdoğan'ın yanında Borrell'e soruldu.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık'ta yapılacak olan Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'nden 2005 yılının ilk 6 ayında müzakerelerin başlatılmasına yönelik bir karar çıkmasını beklediklerini ifade ederek, hedefin tam üyelikle sonuçlanacak bir müzakere süreci olduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan ile Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, yaptıkları görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Borrell ve beraberindeki heyetin ziyaretinin çok anlamlı olduğunu ifade ederek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Borrell'e Türkiye-Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ile Türkiye raportörünün de eşlik ettiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye ile AB arasında son iki yıldan beri geceli gündüzlü, iktidarıyla muhalefetiyle bir çalışma sürdürüldüğünü belirterek, görüşmede bunların yanı sıra uyum yasaları ve uygulamaya yönelik çalışmaların da değerlendirildiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim 17 Aralık Zirvesi'nden beklentimiz, daha önce de açıkladığımız gibi 2005 yılının ilk 6 ayında müzakerelerin başlatılmasına yönelik kararın çıkmasıdır. Şüphesiz ki bu müzakere sürecinin ne kadar olacağını konuşmak değil, hedefi belirleme noktasında bir netliği de bugüne kadar dostlarımızla hep konuştuk. Bugüne kadar olan uygulamaların da bu olduğu bilindiğine göre sonucu tam üyelikle neticelenecek bir müzakere sürecinin başlatılmasıdır." Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell ise Kıbrıs Rum kesiminin Türkiye tarafından tanınması konusunda AP'nin Türkiye raporunda açık ifadeler bulunduğunu belirterek, müzakerelere başlayan tarafların birbirlerini tanımaları gerektiğini söyledi. Borrell, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, "AB'de ve özelikle AP'de son dönemde yapılanlar ve Dış İlişkiler Komisyonu'nda kabul edilen ve büyük olasılıkla genel kurulda da önemli destekle kabul edilecek olan taslak bildirisi üzerinde görüş alışverişinde bulunmak" üzere Ankara'ya geldiğini söyledi. AB'nin son derece karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Borrell, "İşin bir boyutunda devletler var. Bu devletler AB Konseyi'nde temsil ediliyorlar, diğer boyutundaki vatandaşların temsil edildiği yer ise AP" diye konuştu. Borrell, AP'nin hukuki yetkiye sahip olmadığını, yani müzakerelerin başlaması konusunda hukuken bağlayıcı karar alamadığını belirterek, "Ama AP'nin siyasi etkisi halen çok önemli. Eğer müzakereler başarıyla sonuçlanırsa Türkiye AB'ye katılsın mı katılmasın mı aşamasında AP kararı belirleyici olur. Bu nedenle harekete geçmeli, karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmalı ve kat ettiğimiz yolu vurgulamalıyız" dedi. Borrell, Rum kesiminin tanınmasına yönelik bir soru üzerine, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Camiel Eurlings'ın 14 Aralık'ta oylanacak raporunda konuya ilişkin açık ve net ifadelerin yer aldığını belirtti. "Raporda ne yazıyorsa rapor onu kast eder. Ne azı ne fazlası. Bir taraf başka bir tarafla müzakerelere başlarsa zımnen karşı tarafı kabul eder" diyen Borrell, raporun her iki tarafın da belli bir anlaşmaya varmaları için çağrıda bulunduğunu ve müzakerelere başlayan tarafların birbirini tanıması gerektiğini içerdiğini söyledi. Borrell, ancak tanımanın zamanlaması ve ne şekilde olacağına ilişkin ifadelerin raporda yer almadığını kaydetti.