Bir tekstil atölyesinde çalışan 38 yaşındaki Nankabirwa'nın öldürülmesine ilişkin detaylar netlik kazanıyor.
Abone olİSTANBUL'da bir tekstil atölyesinde çalışan, iki çocuk annesi, 38 yaşındaki Nankabirwa, geçen 6 Eylül akşamı gelen bir telefonla evinden ayrılmış ve bir hafta sonra cesedi morgda bulunmuştu. Nankabirwa'nın Fatih'te E.D. adlı bir kişinin evine gittiği ve dördüncü kattan atılarak öldürüldüğü anlaşılmıştı.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Ugandalı Jesca Nankabirwa adlı kadının camdan atılarak öldürüldüğü iddiasına dair soruşturmada, cinayet bulguları netlik kazanıyor. Olay Yeri İnceleme Raporu’na göre katil zanlısı E.D., gelen polis ekiplerine, “Eve dönerken tanımadığım bir kişiden bonzai aldım. Jesca’yı yolda gördüm. Fahişelik yapıyordu. Eve çağırdım. Alkol aldık. Sonra dans etmeye başladı. Ben onu aşağıya attım” dediği anlaşıldı.
Ayrıca tanık olarak dinlenen komşu da E.D.’nin kendisine “Abi ben attım onu” dediğini ifade etti. Nankabirwa’nın cesedinin ayakları apartman yönüne doğru olmak üzere, sırt üstü yatar pozisyonda bulunması da, cinayet kuşkusunu arttırdı. Bütün bu delillere karşın savcılıkta ifadesini değiştiren E.D.’nin ilk önce serbest bırakıldığını, itiraz üzerine tutuklandığı ortaya çıktı.
ÖNCE SERBEST BIRAKMIŞ!
Nankabirwa’nın öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyasına giren Olay Yeri İnceleme Raporu’nda, 38 yaşındaki kadının dört katlı apartmanın girişinde, ayakları apartmana doğru olmak üzere, sırt üstü yatar pozisyonda bulunduğu belirtiliyor. Bu nedenle, kadının aşağıya itilmiş olduğu düşünülüyor. Kadının üzerindeki bluzun belden göğsüne kadar yırtık olması da bu bulguyu destekiyor. Keza evin içinin dağınık olduğu, evde kana benzer kırmızı lekelerin görüldüğü, bir satır ve birkaç bıçağın bulunduğu, salon penceresinin açık olduğu saptandı. Ayrı raporda E.D.’nin, polis görevlilerine, “Aksaray’dan eve dönerken tanımadığım bir kişiden bonzai aldım. Jesica’yı yolda gördüm. Fahişelik yapıyordu. Eve çağırdım. Birlikte eve geldik. Alkol aldık. Sonra dans etmeye başladı. Ben onu aşağıya attım” dediği vurgulandı. Dosyada, alt katta oturan Hakkı Birsel Korkmaz’ın da ifadeleri var. Korkmaz, olay saatinde üst kattan kadının bağrışmaları duyduğunu, ama ne söylendiğinin anlaşılmadığını belirtiyor. Korkmaz, bağrışmaların 10-15 dakika sürdüğünü ve sonra kesildiğini, kesildikten sonra sokaktan eşya düşmesine benzer bir ses duyduğunu, dışarıya baktığını ve yerdeki kadını gördüğünü belirtti. Aşağıya inerken merdivende şüpheli E.D. ile karşılaştığını kaydeden Kormaz, “Bana ‘Abi ben attım onu” dediğini söyledi.
E.D. savcılıkta ifadesini değiştirdi. Nankabirwa’nın ‘bilmediği türden bir uyuşturucuyu’ içtikten sonra bağırmaya başladığını, kendisinin bir ara banyoya gittiğini ve o sırada camdan atlamış olabileceğini iddia ederek, şöyle dedi:
“Jesica ile önceden tanışıyorduk. Fahişelik yapıyordu. Bende telefon numarası vardı. Ev boştu arayıp onu çağırdım. Taksiye bindi ona yolu tarif ettim. Eve geldi. Alkol aldık. Yanında bilmediğim türden bir uyuşturucu vardı. Onu içti ve dans edip bağırmaya başladı. Sessiz olmasını söyledim. Komşuların duymasından çekiniyordum. Cinsel ilişkiye girmedik. Sonra ben banyoya gittim. Banyoda bir süre kaldım. Cüzdanımın salonda olduğunu hatırladım ve çalmış olabileceğinden şüphelendim. Salona döndüğümde Jesica yoktu. Cam açıktı. Camdan atlamış ya da düşmüş olduğunu gördüm. Aşağıya indiğimde mahalleli ‘Onu sen mi attın’ diyerek üzerime geldi. Ben atmadım, kendi atladı.”
E.D., ifadesinden sonra tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahemesi, E.D.’yi tutuksuz yargılanması için se