Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye'nin üniter yapısını bozacak, kasıtlı adlandırmalara önlem aldı. İçinde Kürdistan ve Ermeni kelimeleri geçen hayvan isimleri değiştirildi.
Abone olÇevre ve Orman Bakanlığı, ‘Türkiye’nin üniter yapısını bozucu, kasıtlı adlandırma yapıldığı’ gerekçesiyle, içinde Kürdistan ve Ermeni kelimeleri geçen hayvanların adlarını değiştirdi.
BM Kalkınma Programı UNDP yetkilisi ise ‘İsim değiştirilmesi söz konusu olamaz. Gerekliliğin kanıtlaması ve literatürlere geçirilmesi başarılmalıdır’ diye itiraz etti.
BAZI yaban hayvanlarının bilimsel literatürdeki Latince isimlerinde ‘Kürdistan’ ile ‘Ermenistan’ sözcüklerinin geçmesi, bu hayvanların isimlerinin aniden başkent gündemine oturmasını sağladı.
Hürriyet Yazarı Yalçın Doğan’ın 1 Mart tarihinde tartışmaya açtığı kırmızı tilki, yaban koyunu ve karacanın Latince isimleri Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından dün resmen değiştirildi.
1 Mart’ta Hürriyet yazarı Yalçın Doğan’ın ‘Vulpes Vulpes Kürdistanicum’ başlıklı yazısının ardından dün Çevre Bakanlığı, Vulpes Vulpes Kurdistanica olan kızıl tilkinin adını ‘Vulpes Vulpes’, adı Ovis Armeniana olan Anadolu yaban koyununu Ovis Orien Anatolicus, yine adı Capreolus Capreolus Armenius olan karaca türünün adını Capreolus Caprelus Capreolus olarak değiştirdiğini açıklayan basın bültenini haber ajanslarına geçti.
ÜNİTER YAPIYI BOZAR
Bakanlığın bülteninde ‘Son zamanlarda basında da sıkça söz edilen ülkemizin üniter yapısını bozucu nitelikte kasıtlı olarak adlandırma yapıldığı görülen bu şekildeki isimlerin’ arasında Anadolu yaban koyunu ve karacanın da yer aldığı belirtildi.
Açıklamada, yeni tanımlanan bir canlıya isim vermenin kuralları olduğu, belirtilerek, ‘Uzun yıllar boyunca Türkiye flora ve faunası üzerinde araştırma yapan yabancı bilim adamları, ülkemizden topladıkları ve tanımladıkları çeşitli bitki ve hayvan türlerine ne yazık ki önyargılı zihniyetle isim vermişlerdir’ denildi.
BİLİM ADAMININ İŞİ
Ancak Bakanlığın yaptığı bu açıklamanın ardından Hürriyet muhabirinin aradığı UNDP yetkilisi hayvan isimlerinin, türü bulan, bulduğunu bilimsel kriterlere göre kanıtlayan ve literatürlere geçiren bilim adamları tarafından bilimsel adlandırma kurallarına göre verilebileceğini hatırlattı. İsimlerde değişim sözkonusu olduğunda bunu sadece bilim adamının yapabileceğini belirtip, ‘İsim eğiştirilmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Bakanlık tür hakkında isim değişikliğinin gerekliğini kanıtlamalı ve bunu da literatürlere geçirmeyi başarabilmeli’ dedi.
ÇAĞRIŞIM YAPSIN DİYE
Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç da bilimsel adları herkesin koyamayacağını kabullenerek, bunun ülke çıkarları için yapıldığını söyledi. Türkiye üzerine oyunlar oynandığını belirten Yalınkılıç, şunları söyledi:
‘Türkiye üzerine çeşitli oyunlar oynanıyor. Değişik tür insanlar elini kolunu sallaya sallaya cirit atıyor. Bu isimleri, burada Kürt vardı, Ermeni vardı yargısı uyandırmak için özellikle kullanıyorlar. Bizde bu açıklamayı yaparak bunun önüne geçmeye çalıştık. Bizim açıklamamızla değiştirdiğimiz isimler çağrışım yapsın istedik. Ayrıca bilim adamlarımız gidip orada gerekli araştırmayı yaptı.’
Adlandırmada 3 yöntem
HAYVAN ve bitkilerin cins ve türlerinin tanımlanmasına yönelik temel ilkeleri 1758’de Carl von Linne ortaya koydu. Bundan sonra keşfedilen bitki ve hayvanların isimleri Linne’nin ikili adlandırma sistemine göre verildi. Buna göre, baskın bir özelliği ile adlandırma örneğin Ursus arctos-Boz ayı, yaşadığı bölgeye göre adlandırmak örneğin Allium tuncelianum-Tunceli Sarmısağı veya adlandıran kişinin ismi eklenerek adlandırmak yöntemlerinin birinin kullanılması gerekiyor.
Bu isimlendirme yönteminin seçimi tamamen keşfi yapan kişiye kalıyor. Bundan sonra keşfedilen yeni tür ya da alt tür, uluslararası kurallar gereği bilimsel yayınla bilim dünyasında tanıtılır.
HÜRRİYET