Bohçayı açarsan kocan ölür

Adana'da büyü bozma bahanesiyle girdikleri evde hırsızlık yapan kişiler bakın ev sahibine ne yalanlar söylemiş

Adana'da kendilerini boncuk satıcısı olarak tanıtıp girdikleri evde, 'büyü bozma' bahanesiyle 5 altın bilezik, bir çift küpe ile bir çeyrek altın çalmakla suçlanan 2'si kadın 4 kişi hakkında 'dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık' suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Olay merkez Yüreğir İlçesi, Selahattin Eyyübi Mahallesi'nde 10 Ocak 2013 günü meydana geldi. İddiaya göre kendilerini boncuk satıcısı olarak tanıtan 2 kadın, ev sahibi Güldane A.'nın "Boncuk istemiyoruz" demesi üzerine, "Bize su ikram et bari" diyerek içeri girdi. Sonra da "Senin kızında nazar var. Okuyalım iyi gelir" diyerek evdeki bütün altınları bohça içerisinde getirmesini istedi. Güldane A. da boncuk satıcılarının bu yalanına inanıp, söyleneni yaptı.

'BOHÇAYI AKŞAMA KADAR AÇARSAN KOCAN ÖLÜR'

İçerisine 5 bilezik, bir çift küpe ve bir çeyrek altın konulan bohçaya dua okur gibi yapan kadınlar, evden ayrılırken de "Bu bohçayı akşama kadar açma. Açarsan kocan ölür" dedi. Kadınlar gittikten bir süre sonra bohçayı açan ev sahibi, altınlarının çalındığını anlayınca polisi aradı. Verilen eşkaller doğrultusunda çalışma yapan polis ekipleri 43 yaşındaki Seher Aslan, 59 yaşındaki Türkan Meçü ile kadınların ulaşımını sağlayarak yardım ettikleri ileri sürülen 38 yaşındaki İsmet Ergin ve 25 yaşındaki Ferhat Cambolat'ı yakaladı.

'BİLEZİKLERİ DUA KARŞILIĞINDA VERDİ'

Çıkarıldıkları nöbetçi mahkemede suçlamayı kabul etmeyen şüphelilerden Türkan Meçü ifadesinde şöyle dedi:

"Ben ev sahibim olan Seher ile birlikte il il gezerek boncuk satıp, geçimimizi sağlarız. Olay günü de boncuk satmak için geldiğimiz Adana'da, ben müştekinin evinin kapısını çaldım. Kapıyı açan kadın bizi içeri aldı. Sohbet esnasında ev sahibi kadın 'Kızım hasta, üzerine oku' dedi. Ben de bildiğim duaları okudum. Sonra kadın dua okuduğum için kendi isteğiyle altınları getirip verdi. Sonra arkadaşım Seher de okudu. Akşam saati olduğu için kalkıp gittik. Biz kimseyi dolandırmadık. Dua okuduğumuz için bilezikleri verdi."

'OKUYALIM İYİ GELİR'

Kadınların kendilerini boncuk satıcısı olarak tanıttıklarını "Boncuk istemiyoruz" deyince de "Bir su ver bari" diyerek evine girdiklerini belirten 46 yaşındaki Güldane A. ise, olayı şöyle anlattı:

"Kadınlar eve girince su ve çay ikram ettik. Kadınlar bir süre sonra 'Senin kızında nazar var. Okuyalım, iyi gelir' dedi. Sonra 'Senin evinde de nazar var' dedi. Ben tedirgin olunca 'Korkma sen, biz okuyunca iyi gelecek. Sen altınları getir. Altınlara okuyacağım' dedi. Ayrıca bohça da istedi. Evdeki bütün altınları verdim. Altınları bohçanın içerisine koydu. Bir şeyler okudu, ama ben anlamadım. Daha sonra 'Bu bohçayı akşama kadar açma. Saat 5'te aç, yoksa kocan ölür' dedi. Kadınları sokağa kadar yolcu ettikten sonra dönüp baktığımda altınların olmadığını fark ettim."

SAVCI 2- 7 YIL HAPİS İSTEDİ

Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı iddianame hazırladı. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanıklar hakkında 'dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık' suçundan 2 ile 7 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

TACİZLE SUÇLANAN GENCİ MESAJLAR KURTARDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

SON KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Samsun'da tanışıp arkadaş oldukları evli 2 çocuk annesi 34 yaşındaki Ş.A.'nın evine zorla girip taciz ettiği iddiasıyla tutuksuz yargılanan 29 yaşındaki Murat Ö., son kez hakim karşısına çıktı.

Sanık suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme ise, ikilinin birbirlerine çektikleri telefon mesajlarını incelediklerini ve olayın cinsel istismar olmadığını belirtip, sanığın beraatine karar verdi.

İlkadım ilçesi Kadıköy Mahallesi’nde 2010 yılı Mayıs ayında meydana gelen olayda, evli 2 çocuk annesi Ş.A., 9 ay önce gittiği Gazi Devlet Hastanesi’nde bir otobüs firmasında muavin olarak çalışan Murat Ö. ile tanışıp görüşmeye başladı. Olay günü iddialara göre, Ş.A.’yı telefonla arayan Murat Ö. eve geleceğini söyledi. Ancak Ş.A. eşinin evde olduğunu söyleyerek kabul etmedi.

'ÇATIYA GÜVERCİNLERİP KONDU'

Bir süre sonra Ş.A.'nın oturduğu apartmanın önüne gelen Murat Ö. zile basıp "Çatıya güvercimlerim kondu. Onları alabilirmiyim" dedi. Apartman kapısının açılması üzerine iddiaya göre genç kadının oturduğu daireye giden Murat Ö. zorla içeriye girerek Ş.A.'yı öpmek istedi. Çocukları okulda, eşi de işte için yalnız olan Ş.A. kaçarak mutfaktan bıçak alıp zanlıyı korkutup kaçırmak isterken bir yandan da bağırıp yardım istedi. Bunun üzerine Murat Ö. kaçtı. Ancak şikayet üzerine yakalanıp tutuklandı.

5.5 AY CEZAEVİNDE KALDI

Samsun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne cinsel istismar ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 5.5 ay cezaevinde kaldıktan sonra üzerine atılan suç vasfının değişme olasığı dikkate alarak tahliye edildi.

'NİŞANLANACAĞIMI SÖYLEYİNCE BIÇAKLA SALDIRDI'

Son kez hakim karşısına çıkan Murat Ö. daha önceki savunmalarını tekrar ederek şunları anlattı:

"Ş.A. ile yaklaşık 9 ay önce tanıştık. Bir süre telefonla görüşüp mesajlaştık. Bir ilişki yaşadık. Olay günü nişanlanacağım için bu ilişkiyi bitirmek istiyordum. Bunun için kendisini arayıp görüşmek istedim. Kabul etmeyip daha sonra gelmemi söyledi. Ancak ben evin önüne gittim. Balkondan bakıyordu. 'Burada durman dikkat çekiyor' diye mesaj atınca apartmanın kapısını açtı. Yukarı çıktım. Dairesinin kapısı açık olduğu için içeriye girdim. Nişanlanacağımı ve ilişkiyi bitirmek istediğimi söyledim. Sinirlenerek mutfaktan bıçak alıp bana saldırdı. Elinden bıçağı alınca 'Hepiniz aynısınız. Seni bitireceğim' diyerek bağırmaya başlayınca ben de gittim. Kendisine cinsel saldırıda bulunmadım. Size verdiğim mesajlarda da bellidir. Benim peşimi bırakması için kendisini kaç kez uyardım. Hatta eşine söylemekle bile tehdit ettim. Ama olmadı."

Son duruşmaya gelmeyen, ancak daha önceki celselerde verdiği ifadesinde sanığın kendisine saldırdığını ve taciz ettiğini ileri süren Ş.A ise sanıktan şikayetçi oldu.

İKİ FARKLI RAPOR

Olaydan sonra Ş.A.'ya Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezince verilen raporda ruh sağlığının bozulduğu belirtilirken, yargılama sırasında sanığın avukatı Kamil Aral'ın itirazı üzerine dosya ve Ş.A. İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ıncı İhtisas Dairesi'ne gönderildi. Burada yapılan inceleme ise, genç kadının olay nedeniyle ruh sağlığının bozulmadığı belirtildi.

BERAAT KARARI