BIST 9.636
DOLAR 34,66
EURO 36,35
ALTIN 2.932,01
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Boğaziçi'nin beş efendisi kim?

Onlar geçmişte vardılar günümüzde de yaşıyorlar... Göz göre göre bir ihmal yapmazsak gelecekte de olacaklar...

Abone ol

Şimdiye kadar Boğaziçi'yle ilgili bir kütüphane dolusu kitap yazıldı ama böylesi ilk kez kaleme alındı. Boğaz'da yaşayan zenginlerden aşiretlere, renkli gecelerden dillere destan eğlenceleriden bahsedildi ama buranın beş efendisi ilk kez bir arada yer aldı...

Hürriyet'in kültür sevdalısı yazarı Doğan Hızlan, Boğaziçi'nin beş efendisini işte böyle yansıttı:

Boğaz'ın efendileri kimdir?

ÇOĞUMUZ, başta ben böyle bir soruyu yanıtlayamam.
 
A'dan Z'ye, yemek, yemek kültürü üzerine derinlemesine hazırladığı kitaplardan tanıdığımız Artun Unsal, Boğaz'ın Beş Efendisi'nin(') kim olduğunu açıklıyor: Lüfer, Palamut, Levrek, Tekir ve İstavrit.

Gerçekten de Galata Köprüsü'nden geçiyorum, Boğaz Kıyılan'na varıyorum; köprü üstünde, kıyıda ellerinde olta, balık avlayanlar, İstanbul'un insanlı süsleridir.
Artun Unsal, kitabı için beni okumaya sevk eden bir tanımlamada bulunmuş: "Boğaz'ın Beş Efendisi, balık ve balıkçılık üzerine teknik bir kitap değil, İstanbul Boğaziçi'nin öteden beri ünlü nice lezzetli, 'geçici', 'gezici' ya da 'yerli' beş balığı konu alan bir güzellemedir sadece." Sunuş'taki ilk fotoğraf, Selâhattin Giz'in palamut akınını gösteren fotoğrafı, yıllar öncesinin bol balıklı İstanbul'unu anımsattı bana.

BOĞAZ'IN sulan, balıkları birçok yazann esin kaynağı oldu.
Yaşar Kemal'den alıntılanan bölüm, bunun en güzel örneği.
Balıklar, balıkçılar elbet bir Boğaz efsanesinde buluşurlar.
Mevsimine göre hangi balıklar vardır, bunlar nasıl yaşar, Boğaz'ın akıntısının rolü nedir?
Balık tutanlar elbet bu bilgiye sahiptir ama benim gibi sadece onları seyreden birinin bu bilgileri merakla okuması olağandır.

Artun Unsal, bir bilim adamı olarak, sadece kendi araştırmalannın sonucunu aktarmıyor bize, şimdiye kadar yapılmış çalışmalardan, Boğaz balıkları konusundaki kitaplardan yararlanacağımız bilgileri de kitabına almış.
Peki, Boğaz'ı terk eden balıklar, bizi üzmez mi?
Deniz kirliliği, yanlış avlanma vesaire...

1970'li yıllann sonunda İstanbul'da 60 tane balık türü yaşarken, bugün bu sayı 20'ye düşmüş.

Lale Devri'ni biliriz de Boğaziçi'ndeki Lüfer Devri'ni bu kitaptan öğreneceksiniz.
Lüfer gecesi bir de mehtaplı geceye rastlarsa, müzik, şiir, nükte de eksik olmazmış.
Boy boy lüfer'i öğrendikten sonra, bir gerçeği de unutmayın: Lüfer kolay avlanmaz! Palamut olmazsa Boğaz öksüzleşirmiş, kitapta öyle yazıyor.
Nasıl avlandıklarını meraklısı okur, uygular, ben okumakla yetineceğim.
Boğaz'ın Sadık Yâri İstavrit bölümü çok hoşuma gitti.
Gerçekten de Köprü üstündekiler ne avlar sorusunun değişmez yanıtı, "lstavrit"tir.
Boğaz ve Balıkçıları, artık gittikçe azalan bir mesleğin temsilcileri.
Boğaz için ne yapmalıyız?
Okuyun, düşünün.

BALIKLARI tuttuktan, bulduktan sonra yazar, "Buyrun sofraya" diyerek, bizi balık ziyafetine çağınyor.

Beyhan Gence'nin tarifleri ile güzel yemekler yapabilirsiniz.

Okumak için tam mevsimi.

(*) Boğaz'ın Beş Efendisi, Lüfer, Palamut, Levrek, Tekir ve İstavrit'e Dair, Artun Unsal, Yapı Kredi Yayınlan.