Boğaziçi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci arabanın üstünde tepinenlerle ilgili konuştu: Projenin parçası, teslim etmeyeceğim!
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci, süren eylemlerde makam aracının üstünde tepinilmesi olayı sonrası ilk kez konuştu.
Abone olProf. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, devam eden protestolarla ilgili olarak, "Makam arabasının üzerinde tepinmek insani değil. Bunlar bir projenin parçası. Buranın 30 yıllık hocası olarak üniversitemi belirli bir zümrenin dayatmasına teslim etmeyeceğim" dedi.
Sabah gazetesine konuşan İnci, "İfade özgürlüğüne sonuna kadar saygılıyız. Biz onu teşvik de ediyoruz. İfade özgürlüğü ayrı. Ama zorbalık ve vandallık ayrı. Bu yapılan zorbalıktır. Bunun ifade özgürlüğüyle zerre alakası yoktur. Bunu hiçbir şeyle açıklayamazsınız. Çünkü bunun bir gerekçesi de olamaz" görüşünü savundu.
İnci şu ifadeleri kullandı:
Akademisyenlerimiz de yönetim görevlerine gelmek istemiyorlar. Çünkü ciddi bir mahalle baskısı var. Korkuyorlar.
Benim rektörlüğe atanmamla birlikte bir sakinleşme oldu. Kampüs normal hayatına dönmeye başladı. Sonra kampüs açıldı. Eğitim öğretime başladık. Ne olduysa bir şekilde bir yerden düğmeye basılmış gibi. Rektörün arabasının önünü kesmek, üniversitede huzursuzluk çıkarmak, böyle olaylarla karşılaştık maalesef.
"Siz rektörü bu şekilde durdurarak ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
Bunun zorbalık olduğu, vandallık olduğu aşikar. Bunu hiçbir şeyle açıklayamazsınız. Siz rektörü bu şekilde durdurarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Eğer güvenlik önemleri alınmazsa bir sonraki adım nedir? Bu Boğaziçi Üniversitesi'ne yakışır bir şey mi?
Rektörün makam aracına çıkıp tepinmek her şeyden önce insani bir davranış değil. O protesto falan değil ki. Bu bırakın Boğaziçi Üniversitesi öğrencisini herhangi birinin yapmaması gereken bir şey. Ve herhangi bir kişiye de yapılamaz bu. Kabul edilebilir bir şey değildir. Eğer bu seviyeye getirilmişse, öğrenciler eğer bu hale getirilmişse o zaman bu bir yere dayanıyor. Yani bunun arkasında bir şey var bir arayüz. Bu bir projenin parçası. O zaman bir proje var. Buradan bir şey çıkarılacak. Daha büyük bir boyuta ulaşacak.
"Dekanlar ceza vermiyor, neden?"
Danıştay rektörün disiplin yetkisini iptal etti. Rektör disiplin cezası veremiyor, soruşturma açamıyor. Kim disiplin amiri? Dekanlar, yüksek kurul üyeleri, enstitü müdürleri. Dekana gönderiyorsunuz, örneğin bir fakültenin dekanına 149 tane disiplin soruşturması göndermişiz. Bunların sadece 30-35 tanesine cevap verilmiş ve hiçbirisine suç olmasına rağmen, yönetmelikte tarif edilmesine rağmen hiçbir ceza verilmemiş. Dekanlar ceza vermiyor. Neden? Siz ceza vermediğiniz zaman iyilik yapmıyorsunuz. Dedim ya bir mahalle baskısı var. Dekanların ceza vermemesi de o mahalle baskısının bir sonucu. Ceza verseydiniz bunlar devam etmezdi.
Bir bakıyorsunuz kapıda başka üniversitelerden gelenler var. 12 kişi gözaltına alınıyor. Bunların 4'ü Boğaziçi Üniveristesi'ne kayıtlı,8'i başka üniversiteye kayıtlı. Bir bakıyorsunuz bir lisede bir whatsapp grubu kuruluyor, Boğaziçi adına mesajlaşmalar oluyor. Liselere yapıyorlar bunu. Ne alakası var. Boğaziçi'ndaki eylemelere destek verilmesinin lisedeki öğrenciyle ne alakası olabilir."