Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrencilere sunduğu en iyi imkan dünya çapında tanınan ve iş bulmada tercih sebebi olan diploması.
Abone olÖğrenciler, Boğaziçi Üniversitesi’ne geldiği zaman önce kampüs alanından etkileniyor. Üniversitenin 6 kampüs alanı var; ama tarihî binaların bulunduğu, Boğaz’ın en güzel yerlerinden Rumeli Hisarı’nın hemen üstündeki Güney Kampüs, tanıtım için gelen lise öğrencilerini adeta büyülüyor. Yeşillikler içindeki kampüs alanı insanları o kadar etkiliyor ki okul çağı geçtiği halde kampüsü gören pek çok kişinin ‘Böyle bir üniversitede okunur be kardeşim’ dediğine çok kez şahit olmuşumdur. Bahçedeki seyir yerinde oturan hazırlık sınıfı öğrencilerine üniversitenin bu durumunu sorduğumda neredeyse 8 aylık zaman dilimi geçmesine rağmen kampüsün büyüleyici atmosferinden kurtulamadıklarını söylüyorlardı. Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’nin dünya standartlarını yakalamış sayılı üniversitelerinden biri. İsmi ve verdiği diploma adeta marka olmuş. Üniversite, her ne kadar devlet üniversitesi olsa da 1863 yılında kurulan Amerikan Robert Kolej’in devamı gibi algılanıyor. Robert Kolej’in etkisiyle kısa sürede ABD ve Avrupa ülkelerinde kendini kabul ettirmiş. Verdiği diploma önemli bir referans. Yurtdışındaki üniversitelerde akademik kariyer yapmak isteyenler için Boğaziçi Üniversitesi diploması ayrıcalık oluşturuyor. Rektör Prof. Dr. Sabih Tansal’a ‘Öğrencilerin sizi tercih etmeleri için en önemli sebep nedir?’ diye sorduğumda şu cevabı verdi: “Biz öğrencilere altın bilezik veriyoruz. Öğrenciler bize gelirken onlara iyi bir hayat sağlayacak diploma verdiğimizin farkındalar. Biz öğrencilere iyi bir gelecek için diploma veriyoruz.” Boğaziçi’nde elektrik–elektronik, endüstri ve bilgisayar mühendislikleri ile işletme en popüler bölümler. Mühendislik eğitiminde Türkiye’nin en iyileri arasında. Mühendisliğin bütün bölümleri bu alanda dünya standartlarının belirlendiği ABET isimli akreditasyon kuruluşundan onay almış. Ayrıca işletme dendiği zaman ilk akla gelen üniversitelerden. Üniversitenin popüler olan bu bölümlerine yerleşen öğrenciler çoğunlukla ilk tercihlerinde ve Türkiye’nin en başarılı öğrencileri arasından seçiliyor. Mezunları da piyasanın aranan elemanı oluyor. ÖSS şampiyonlarının tercih ettiği üniversite Boğaziçi’ni üniversite yapan en önemli unsurlar şöyle sıralanabilir: Güçlü bir eğitim kadrosu, geçmişten gelen tarihî değerlerle örülmüş akademik tecrübe, eğitim öğretim programlarının çağdaş standartlarda olması, fizikî donanım ve altyapı imkanlarının mükemmelliği ve en önemlisi kaliteli öğrenci topluluğu. Üniversite, Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonunda Türkiye’nin en başarılı öğrencilerini bünyesinde topluyor. Üniversitenin neredeyse bütün bölümleri ÖSS’ye giren 1,5 milyon öğrenci arasından ilk 500’e girenlerden seçiliyor. 2002 yılında sayısal alandan ilk 500 içinden 166, sözelden 148, eşit ağırlıktan 160 ve yabancı dil alanından ise 126 öğrenci Boğaziçi’ni tercih etmiş. Bu rakamlar aşağı yukarı her yıl tekrarlanıyor. Rakamlar gösteriyor ki, ilk 500 içine giremeyen öğrencilerin bu üniversiteyi kazanma şansları az. Öğrencilerin ortaöğretimlerini nerede yaptıklarına baktığınızda da kaliteli öğrenci topluluğu hemen ortaya çıkıyor. Geçen yıl üniversiteye yerleşen öğrencilerin yüzde 41’i Anadolu liselerinden, yüzde 16’sı fen liselerinden, yüzde 16’sı özel liselerden, yüzde 13’ü Anadolu öğretmen liselerinden, yüzde 2’si özel fen liselerinden ve yüzde 12’si ise diğer liselerden gelenlerden oluşuyor. Rektör Prof. Dr. Sabih Tansal, üniversitenin çok tercih edilmesini ve kaliteli oluşunu mezunlarının kalitesi ile açıklıyor. Mezunları gerek Türkiye gerekse dünyanın değişik ülkelerinde önemli görevler üstlenen üniversite, akademik kariyer yapmak isteyenler için de önemli avantajlar oluşturuyor. Ayrıca, lisans eğitimi esnasında yurtdışındaki çok sayıda üniversite ile değişim programı anlaşmalarının olması, öğrencilere öğrenimleri süresince yurtdışı üniversitelerinin tecrübelerinden yararlanma imkanı sağladığı gibi dil gelişimlerine de katkıda bulunuyor. Üniversitede kredili ders geçme sistemi uygulanıyor. Ders geçme, çan eğrisi olarak nitelendirilen sınıftaki ortalama başarının üzerinde puan alanın geçme esasına dayandığı için öğrenciler arasında rekabet yaşanıyor. Öğrenciler ders geçmek için mutlaka birbirleriyle yarış yapmak zorundalar. Üniversitede kulüpler aracılığı ile yapılan sosyal ve kültürel aktiviteler öğrenciyi hayata hazırlıyor. Üniversiteler arasında en aktif öğrenci topluluklarına sahip üniversitelerden biri Boğaziçi. Her öğrenci ekip çalışmalarında öyle ya da böyle mutlaka görev alıyor. Bu da onları sosyal hayata hazırlıyor. Üniversitenin kütüphane ve araştırma imkanları ise öğrenciler için en önemli unsur. Türkiye’nin en büyük üniversite kütüphanesi burada, öğrenciler her an istediklerinde yurtiçi ve yurtdışındaki istedikleri bilgi kaynaklarına ulaşıp, araştırma yapabiliyorlar. Üniversitede başarılı öğrenciler için çift anadal programına katılıp aynı anda iki fakülteyi bitirme imkanı da veriliyor. Üniversitede son yıllarda kontenjanların artması sebebiyle bazı sıkıntılar başgöstermeye başlamış. Üniversite, sadece öğrencileri büyüleyen Güney Kampüs’ten oluşmuyor. Kilyos’a açılan kampüste şu an yurt imkanları kullanılıyor; ama önümüzdeki yıllarda öğrencilerin bir bölümü eğitim öğretim görecek. İlk yıl öğrenciler genelde 150–200 kişilik kalabalık sınıflarda ortak dersler alıyorlar. İkinci yıldan itibaren sınıf mevcutları azalıyor ve mesleki eğitim başlıyor. Üniversitede genelde barınma problemi yok. 7 bin 500 civarındaki lisans öğrencisinin 1/3’üne yakını üniversitenin yurtlarında barınıyor.