BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Böcekler cinayetin görgü tanıkları

Bilinen hayvan türlerini yüzde beşini oluşturan böcekler, bilimin ve polisin hizmetinde. Cinayetleri artık onlar çözecek...

Abone ol

Bilinen hayvan türlerinin yaklaşık beşte dördünü oluşturan böceklerin, hızlı çoğalabilme ve kısa ömürlü olma gibi özelliklerinden dolayı adli araştırmalarda kullanıldığı belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan Adli Entomoloji (Adli Böcek Bilimi) isimli yayında böcek bilimcilerin (Entomologlar) adli tıp araştırma grubu üyeleri olduğuna dikkat çekilerek, adli böcek bilimciler tarafından toplanan, saklanan ve teşhis edilen böceklerin ölüm zamanı ve yeri için delil olarak kullanıldığı ifade ediliyor. Geçmiş yıllarda, ceset üzerinde bulunan kurtçuklar, ölünün tiksindirici öğesi olarak düşünülürken, bugün bu böceklerden otopsi masasında yararlanılması mümkün. Adli bilimde balistik, ateşli silah muayenesi, ısırık izleri, barut tozu kalıntısı, sıçramış kan analizi ve suç biliminin diğer elemanları üzerinde çalışılırken, ölüm yeri ile birlikte böceklerin ihmal edildiği vurgulanan yayında, günümüzde bu bakış açısının değiştiği ifade ediliyor. Adli entomolojinin çocuk istismarı, yaşlılara kötü muamele ve ihmal gibi pek çok alanda kullanılabildiği belirtilerek, bazı ailelerin eşek arısı, bal arısı gibi böceklerle çocuklarını sokturduklarının tespit edildiği, eşek arısı ve bal arılarının sürücüyü ya da yolcuyu sokması, taciz etmesinin otomobil kazalarına, ayrıca diğer bazı böcek gruplarının, benzin hattı gibi temel yapıları tıkaması nedeniyle uçak kazalarına sebep olabildiğine işaret ediliyor. Adli böcek bilimcilerin genellikle cinayet davalarından sonrası dönemde çalıştıkları belirtilen incelemede, larva boyutlarının gözönüne alınması gibi, türleri ayırmak için pek çok teknikler kullandığı vurgulanarak, bir böcek bilimcinin, kişi öldükten sonra cesedin başka yere nakledilip edilmediğini de anlayabildiği kaydediliyor. Böceklerin coğrafi dağılımlarının büyük önem taşıdığına işaret edilerek, bazı sineklerin farklı yerlerde bulundukları ve yumurta bıraktıkları, ortamın kapalı veya açık olması, havanın güneşli veya kapalı olması evrelerini etkilediği açıklanıyor. Soğuk ve sıcak ortamlarda farklı türlerin geliştiği belirtilen incelemede, tüm bunları gözönüne alan bir böcek bilimcinin cinayet mahalli, cinayetin açık veya kapalı alanda işlenip işlenmediği ve cesedin başka bölgeye nakledilip edilmediği hakkında fikir sahibi olabileceği vurgulanıyor. Ceset üzerinde hiç böcek olmamasının ise kişinin çok soğuk bir yerde öldüğünün, aşırı bir şekilde yandığını veya kapalı bir konteynırda kaldığının düşünebileceğine işaret ediliyor. Sineklerin birçok türünün orman, kıyı, tepe, şehir gibi spesifik şartlara özgü olduğu belirtilerek, bunların cesetle başka yerlere taşınabilecekleri ifade edilen incelemede, değişik derinliklere gömülü cesetler kullanılarak, yapılan araştırmalarda böcek aktivitesinin sadece 0.3 m derinliğe kadar gömülü olanlarda görüldüğü, daha derinlere gömülenlerde aktivite görülmediğinin ortaya çıktığı belirtiliyor. Aşırı yağmurlu günlerde ise mezar üstündeki toprak nemli olduğunda dişi sineklerin toprak yüzeyine yumurtladıkları ve yumurtadan çıkan larvaların cesede doğru aşağıya göç ettiğinin belirlendiği açıklandığı incelemede, böcek bilimi kanıtlarının tecavüz ve kötüye kullanma olaylarında da adli tıbba yardımcı olduğu kaydediliyor.