BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Böcek skandalı böyle gizlendi!

Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki böcek skandalının, sahte tutanakla örtbas edildiği ortaya çıktı.

Abone ol

Emniyet Genel Müdürlüğü'nü karıştıran böcek skandalının, sonradan değiştirilen bir tutanakla kapatıldığı ortaya çıktı.

Emniyet'in Dikmen'deki ana hizmet binasında yaşanan 'dinleme' skandalı ve sonrasında yaşananlar şöyle gelişti: - 17 Şubat 2011'de dönemin Deniz Limanları Şube Müdürü Mustafa Aral'ın eski odasındaki internet ve polnet hatlarının geçtiği kablo kutusunda bir pil bloku ile iki adet şüpheli cihaza rastlandı.

İSTİHBARATÇILAR İNCELEDİ

Şüpheli cihazlar, aynı gün saat 21.05'te düzenlenen 'teslim tutanağı' ile Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'ndan gelen iki görevliye teslim edildi.  

Akşam'ın haberine göre, bulunan cihazlara ilişkin tespitlerin yer aldığı tutanakta, şu ifadeler yer aldı: 'Daire başkanımız ve sıralı amirlerle yapılan telefon görüşmesi sonucu, Sayın Emniyet Genel Müdürümüzün şifahi talimatı olduğu söylenilerek söz konusu cihazın ve eklerinin Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'nda görevli personele teslim edilmesi istenmiştir. Saat 20.30 sıralarında İstihbarat Daire Başkanlığı'nca görevlendirildiğini söyleyen, isimlerini vermeyen teknik şubeden iki görevli, yaptıkları ön incelemede bataryaya bağlı entegre görünümündeki cihazın ses kayıt cihazı olduğunu, aldığı kayıtları 200 - 250 m uzağa taşıyabilen bir aktarıcı olduğunu, kesintisiz güç kaynağına bağlı diğer cihazın da ayrı bir ses kayıt cihazı olduğunu ifade etmiştir.' 

BEŞ POLİSİN İMZASI VAR

Söz konusu teslim tesellüm tutanağına Mustafa Aral ve yaşananlara şahit beş polis imza attı. Ancak bu tutanağın daha sonra değiştirildiği ortaya çıktı.

Aynı tarih ve saatle düzenlenen ikinci tutanakta, Emniyet Genel Müdürü'nün şifahi talimatını ve cihazları inceleyen istihbaratçıların tespitlerini içeren yukarıdaki cümlelere yer verilmedi. Sadece bulunan cihazlar tarif edildi ve şöyle denildi. 'Cihaz, gereği yapılmak üzere kesintisiz güç kaynağından sıralı amirlerin emirleri doğrultusunda sökülerek Bilgi İşlem teknik personeline teslim edilmiştir.' İkinci teslim tutanağından, Mustafa Aral dışında ilk tutanakta imzası bulunan beş polisin imzası yer aldı.

BİLİRKİŞİ, ÜÇ RÜTBELİ POLİS

Olayla ilgili başlatılan idari soruşturma dosyasına ilk değil, ikinci teslim tutanağı konuldu. Cihazların teknik incelemesi ise Adli Tıp Kurumu ya da Kriminal Jandarma Laboratuvarı yerine polis bilirkişilere yaptırıldı. Rütbeli üç polisten oluşan bilirkişi heyeti, '37 mm x 15 mm boyutlarındaki X cihazın kablosuz ses aktarabilecek aparat olduğu, 46 mm x 30 mm boyutundaki X cihazın cep telefonu şarj adaptörünün içi olduğu, bununla birlikte 4 adet şarjlı olmayan pillerden pil bloku oluşturulduğu, bahsi geçen X cihazı ve aparatlarının ses ve görüntü kaydı yapamayacağı, ortamdaki sesi 10 - 20 metre uzağa iletebileceği' yönünde rapor yazdı.

MÜŞTEKİ DEĞİL İFADE SAHİBİ OLDU

Savcı da 'suç işlendiğine ilişkin somut bir durum yok' dedi. Bu arada olayı soruşturan müfettiş, eski makam odasında böcek bulunan Emniyet Müdürü Mustafa Aral'ın ifadesini 'müşteki' değil 'ifade sahibi' sıfatıyla aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca hazırlanan soruşturma dosyası, 17 Mart 2011'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcılık da dosyayı 31 Mart 2011'de Memur Suçları Soruşturma Bürosu'na sevk etti. Dosya, memur suçlarına bakmakla görevli Savcı Abdullah Bulgen'e verildi. 

SAVCI 'KAYIT YOK' DEDİ

Savcı Bulgen, kendisine ulaştıktan dört gün sonra, yani 4 Nisan 2011'de 'kovuşturmaya yer olmadığı'na karar vererek dosyayı kapattı. Kararda, şöyle denildi: 'Uzman bilirkişilerce yapılan incelemede, görüntü ve ses kaydetme özelliğinin olmadığı, pillerinin şarj edilebilir özelliği olmayan her yerden temini mümkün olan parçalardan meydana gelmiş kısa süreli en fazla 10 - 20 metre kadar bir mesafeye ses iletibilecek yapıda olduğu, binanın yapısı ve dışarıdan binaya sesin aktarılıp dinlenebilecek mesafede yer bulunmadığı, bu nedenle dışarıdan da bir dinlemenin mümkün olamayacağı, dinleme yapılıp yapılmadığı hususunda bir açıklığın da anlaşılmadığı, bulunan odanın kullanıcılarının bu süreç içinde devamlı değişip söz konusu hatlara bir müdahale edenin görülmediği, suç ve suç işlendiğine dair herhangi bir somut durumun elde edilmediği evrak kapsamından anlaşılmıştır.'