BM insani Yardım Koordinatörü Valerie Amos Suriye'ye insani yardım ulaştırılabilmesi için BM Güvenlik Konseyini derhal harekete geçmeye çağırdı.
Abone olBM insani Yardım Koordinatörü Valerie Amos Suriye'ye insani yardım ulaştırılabilmesi için BM Güvenlik Konseyini derhal harekete geçmeye çağırdı.
İnsani yardım için bir Güvenlik Konseyi kararı alınmasını isteyen Amos, hem Şam'ın hem de muhalif güçlerin insan hakları hukukunu bu kadar açıkça ihlal etmesinin 'kabul edilemez' olduğunu söyledi.
Güvenlik Konseyi milyonlarca kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı Suriye'ye yardım ulaştırılması konusunda kilitlenmiş halde.
Bu arada hükümet güçleri de, muhaliflerin elindeki Yabrud kentine saldırılarına devam ediyor.
Önceki gün başlayan saldırılarda savaş uçakları ve topçu ateşi kullanılıyor. Yabrud Lübnan sınırı yakınlarındaki Kalamun Dağları'nda muhaliflerin elindeki son kent.
Cenevre'de Suriye hükümeti ve muhalif temsilciler arasındaki görüşmeler sürerken, her iki tarafın da müzakere masasına güçlü oturabilmek için toprak kazanmaya çalışması nedeniyle ülke çapındaki çatışmalar şiddetlendi.
Ancak Cenevre'deki görüşmelerde, müzakerelerin gündemiyle ilgili bile anlaşma sağlanamadı.
BM Güvenlik Konseyine brifing veren Valerie Amos, "Tüm taraflar sivilleri koruma sorumluluğunu yerine getirmiyor. Bir savaş olduğunu anlıyoruz ama savaşın bile kuralları vardır" dedi.
Amos kuşatma altındaki Humus'ta BM'nin arabuluculuğuyla yapılan ateşkesin üç gün daha uzatılmasının uzun vadeli bir çözüm olmadığını vurguladı.
'Model yanlış'
Amos, "Güvenlik Konseyini Humus konusunda uyarmamın üzerinden 14 ay geçti. 1200 kişiyi tahliye etmeyi başardık. 2500 kişiye de gıda ve ilaç yardımı yaptık. Bunun için 14 ay gerekiyorsa, kuşatma altındaki 250 bin kişi, ulaşılması zor yerlerde 3 milyon kişi varken bu modelin doğru olduğunu söylemekte zorlanıyorum" dedi.
ABD, İngiltere ve Fansa BM Güvenlik Konseyi'nden sert bir dille yazılmış bir karar tasarısı çıkmasını isterken, Rusya kendi alternatif tasarısını gündeme getirdi.
Suriye'deki iç savaş Mart 2011'den bu yana 100 binden fazla kişinin ölümüne, 9,5 milyon kişinin de evlerini terk etmesine neden oldu.