BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,73
ALTIN 2.959,68
HABER /  GÜNCEL

BM: Türban yasağı kabul edilemez!

Birleşmiş Milletler, Türkiye’de birçok genç kızın okula gitmesini engelleyen başörtüsü yasağının eğitimde eşitsizliğe yol açtığını vurguladı. İşte BM'li yetkililerin

Abone ol

BM yetkilileri, Devlet Bakanı Güldal Akşit’ten konuya açıklık getirmesini istedi. Akşit de sorunun, hükümetin vereceği karardan öte, özerk durumdaki üniversitelerin alacağı kararlarla ve mutabakatla çözülebileceğini ifade etti. Güldal Akşit, 20 Ocak’ta New York’ta toplanan BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’ne Türkiye’deki kadınların durumuyla ilgili devlet raporunu sundu. Uçan Süpürge’nin önderliğindeki 300’ü aşkın sivil toplum örgütü de ‘Gölge Rapor’u BM’ye iletti. Akşit, dosyasında ‘türban’ sorununu gündeme getirirken, sivil toplum örgütleri “Kadının öncelikli sorunu şiddet. Türban sınırlı kesimi ilgilendiriyor.” gerekçesiyle başörtüsüne değinmedi. Toplantıyı Zaman’a değerlendiren Bakan Akşit, komite üyelerinin kendisine bazı sorular yönelttiğini ifade etti. Üyeler, başörtüsü yasağını eğitim ve inanç özgürlüğü bakımından kabul edilemez bulduklarını belirtmiş, Akşit de yasağın kız öğrencilerin öğrenimi açısından soruna yol açtığını vurgulamış. BM’nin “Türbanlı kızların okula kabul edilmeyişleri eğitimde eşitsizliğe yol açmıyor mu?” şeklindeki sorusuna Akşit, şu cevabı vermiş: “Ortaöğretimde ve diğer kamusal alanlarda yasal düzenlemelerle başörtüsü yasaklanmıştır; ancak üniversitelerimizde dünyanın pek çok ülkesinde olmayan bir şekilde başörtülerinden ötürü, yani inançlarından ötürü kız öğrenciler eğitim almakta güçlük çekmektedirler. Böyle bir sorunun varlığını inkar etmek, çok gerçekçi olmayacaktır ve Türkiye’de halen böyle bir sorun mevcuttur.” “Üniversitelerdeki türban yasağına karşı hükümet ne düşünüyor?” sorusuna Güldal Akşit, “Tabii ki bu sorunun çözümü de özerk olan üniversitelere düşmektedir. Bu, hükümetin alacağı bir karardan öte, üniversitelerin alacağı kararlarla ve mutabakatla çözülebilecek bir sorundur.” karşılığını vermiş. Töre cinayetleri de soruldu Uzmanlar, aile içi şiddet, töre cinayetleri ve kadına karşı şiddet konularını da gündeme getirdi. Bunun üzerine Yeni Türk Ceza Kanunu’ndaki töre cinayetleriyle ilgili düzenlemeler hakkında bilgi veren Bakan Akşit, yasada geçen ‘töre cinayetleri’ kavramının, ‘namus cinayetleri’ anlamında da kullanıldığını ifade etti. Akşit, “Ülkemizde işlenen namus cinayetlerinin ardında, büyük çoğunlukla töre var, gelenek var. Önemli olan, bu gerekçeyle işlenen cinayetlerin kasten adam öldürme olarak işleme tabi tutulup ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmış olmasıdır.” dedi. w Akşit, CEDAW Komitesi’nin Türkiye’de kadının durumuna dair hazırlayacağı raporun olumsuz çıkmasına ihtimal vermiyor. Hazırlanacak raporun Türkiye açısından son derece önemli olduğuna işaret eden Akşit, kadının statüsüyle ilgili yaptıkları yasal düzenlemeleri Avrupa Birliği üyeliği sürecinde bir vitrin olarak kullanmak üzere gerçekleştirmediklerini vurguluyor. Bakan Akşit, “Gerek kadınlarla ilgili olsun, gerek diğer alanlarla ilgili olsun yapılan tüm yasal düzenlemeler, Türkiye’nin ihtiyacı olan ve Türkiye’nin yapması gere- ken düzenlemeler olduğu için yapılmıştır.” diyor. Haber: Göksel Geçin Kaynak: Zaman