BBCmuhabiri Claire Bolderson, Libya ve Fildişi Sahili'ne müdahale eden BM'nin Suriye için neden harekete geçmediği sorusuna yanıt aradı.
Abone olBirleşmiş Milletler Mart ayında iki hafta arayla sivilleri koruma gerekçesiyle Libya ve Fildişi Sahili'ne müdahale etme kararı aldı.
BBC Dünya Servisi'nden Claire Bolderson, BM'nin başka ükeler için de böyle bir karar alıp alamayacağı sorusuna yanıt aradı.
Sivilleri korumak için Libya'da uçuşa yasak bölge oluşturulması dahil her türlü adıma izin veren BM Güvenlik Konseyi kararı Kaddafi birliklerinin, isyancıların denetimindeki Bingazi'ye ilerleyişi sırasında alındı.
İsyanın birinci ayında Kaddafi birlikleri tüm kent ve kasabaları teker teker geri alıyor ve muhalefeti silmeye hazırlanıyordu.
Katliam endişesi
BM, katliam korkusu yaşıyordu.
Fransa'nın Birleşmiş Milletler'deki daimi temsilcisi Gerard Araud'un ifadesiyle Mısır ve Tunus'ta "medeni" bir dönüşüm yaşanmıştı. Araud, "Sınırlarımızda, Avrupa'nın karşı sokağında inanılmaz bir katliam yaşayabiliriz" diyordu.
Konsey'in daimi üyeleri Fransa ve İngiltere, askeri müdahale için bastırırken, diğer daimi üyeler, Çin ve Rusya direniyordu. İki ülke de egemen bir ülkenin içişlerine karışmamak gerektiğini söylüyordu.
ABD ise Irak ve Afganistan müdahaleleri ardından başka bir Müslüman ülkeyle ilgili inisiyatif almakta isteksiz davranıyordu.
Sonra Arap Birliği Birleşmiş Milletler'i resmen müdahaleye çağırdı.
İngiltere'nin BM temsilcisi Mark Lyall Grant'a göre, dinamikleri değiştiren de bu çağrı oldu. Bu çağrı, Rusya ve Çin'i veto yetkilerini kullanmamaya ikna etmek için yeterliydi. Bu, ABD'nin de sürece dahil olmasına yardımcı oldu. Karar geçti ve Avrupa uçakları Libya'da hükümet hedeflerini vurmaya başladı.
'Gecikmenin bedelini siviller ödedi'
Sonra da Batı'nın neden sivillerin tehdit altında olduğu başka yerlere müdahale etmediği sorusu gündeme geldi.
Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili'nde Cumhurbaşkanı Laurent Gbagbo, Kasım'daki seçim yenilgisine rağmen, başkanlıktan ayrılmayı reddetti.
Kuzey ve güney ekseninde zaten bölünmüş durumda olan ülke yeni bir iç savaşa gidiyordu.
Batı Afrika'daki bölgesel örgüt Ecowas, istifa etmemesi halinde müdahale edeceği uyarısında bulunmuştu.
Ama Afrika Birliği bundan memnun olmadı ve Ecowas'ın kararını gözden geçirmesini istedi. Örgüt, cumhurbaşkanı seçilen Ouattara'ya destek vermeye yanaşmadı.
Afrika Birliği barışçıl bir çözüm için müzakereler yürütürken diğer örgütler sessiz kalmayı tercih etti.
Mart başında Afrika Birliği geri çekildi ve Ecowas, halihazırda Fildişi Sahili'nde bulunan BM barış gücünün yetkilerinin genişletilmesini istedi.
BM hemen harekete geçti ve askerlerin Gbagbo'nun ağır silahlarını hedef alan operasyonlar düzenlemesine izin verdi.
Bu adım, krizi sona erdirdi.
Ecowas Komisyonu Başkanı Victor Gbeho, gecikmenin bedelini Fildişi Sahili'ndeki sivillerin ödediğini söyledi.
Libya örneğinde bölgesel örgütler çok kritik bir rol oynadı.
İki karar tasarısında da Fransa aktif bir şekilde devredeydi. Araud, "Bu Batı'nın kendi bildiğini yaptığı bir örnek değildi. Batı bölgesel örgütleri destekliyordu. İki krizden almamız gereken derslerden biri de bu" diyor.
Peki, bu, bölgesel örgütlerin BM'den istedikleri yardımı derhal alabilecekleri anlamına mı geliyor.
Her zaman değil.
Müdahale için çağrı yapılabilecek muhtemel yerlerden biri de Suriye.
Ancak Arap Birliği, Libya'dan çok daha karmaşık bölgesel bir rolü olan Suriye için müdahale istediği yolunda bir işaret vermedi.
Aksine, Suriye'deki ayaklanma karşısında dikkat çekici bir şekilde sessiz kalmayı tercih etti.
Ayrıca müdahale istese bile BM'nin buna olumlu yanıt vereceği kesin değil.
Indenpendent Diplomat adlı danışmanlık kurumundan Carne Ross'a göre, herşey Libya'daki müdahalenin sonucuna bağlı.
Ross, "Libya iç savaşa sürüklenirse, gelecekte bu tür müdahalelerle ilgili tereddütler artar" diyor.