BM İnsan Hakları temsilcisi Navi Pillay, BBC'ye verdiği mülakatta Esad yönetimine ağır ithamlarda bulundu. Pillay'a göre yüzlerce çocuk kasten hedef alınıyor, işkence görüyor.
Abone olBM'nin İnsan Hakları Temsilcisi Navi Pillay, Suriyeli yetkilileri kasten ve sistematik olarak çocukları hedef almakla suçladı.
Pillay, BBC'ye verdiği mülakatta gözaltında tutulan yüzlerce çocuğun akıbetinden endişe duyduğunu belirtti.
BM yetkilisi bu çocukların işkence gördüğünü, insanlık dışı koşullarda yaşadığını söyledi.
Pillay "Çocuklar dizlerinden vuruluyor, yetişkinlerle birlikte gerçekten insanlık dışı ortamlarda tutuluyor, yaralandıklarında tedavileri yapılmıyor, ya rehine olarak ya da bilgi edinmek için tutuluyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın bu durumdan bizzat sorumlu tutulup tutulamayacağı konusundaki bir soru üzerine Pillay şunları söyledi:
"Hukuki durum bu yönde. Bu suçların güvenlik kuvvetleri tarafından işlendiğini ve en üst düzeyden onay ya da katılım olması gerektiğini gösteren yeterince somut kanıt var.
"Çünkü Cumhurbaşkanı Esad tek bir emirle adam öldürmelerin durmasını isteyebilir ve bunlar dururdu."
Pillay, Esad'ın bu yüzden bir gün adalete hesap vereceği görüşünü de sözlerine ekledi.
Esad yönetimi bu hafta, BM ve Arap Birliği temsilcisi Kofi Annan'ın hazırladığı barış planını kabul etmişti.
Ancak Batılı devletler, bu onaya şüpheyle yaklaşıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Cumhurbaşkanı Esad'ın geçmişte verdiği sözleri tutmadığını belirterek, somut adımlar görmek istediklerini söyledi.
Diğer Batılı devletlerden de bu yönde açıklamalar geldi.
Ancak BM'deki BBC muhabiri Barbara Plett, başarıya ulaşıp ulaşmayacağı konusundaki şüphelere rağmen, Annan planının şu ana dek tüm Güvenlik Konseyi üyelerinin katıldığı ilk uluslararası karar olduğuna dikkat çekiyor.
Rusya ve Çin'in de desteğini alan plan, şiddete son verilmesini ve siyasi süreç başlatılmasını öngörüyor, ancak Esad'ın çekilmesi yolunda çağrı yapmıyor.
Dün İstanbul'da bir araya gelen Suriyeli muhalifler ise Esad'ın iktidarda kalmaya devam etmesine izin veren hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini söylüyor.
İstanbul toplantısına katılan farklı grupların büyük çoğunluğunun, Suriye Ulusal Konseyi adı altında bir araya gelmeyi kabul ettikleri de belirtiliyor.
Ancak toplantıyı izleyen BBC muhabiri, tartışmaların düzeyinin grupların bölünmüşlüğünü ortaya serdiğini söylüyor.
Annan Çin'de destek arıyor
Bu arada Hem BM hem de Arap Birliği'ni temsil eden Kofi Annan halen şiddete son verilmesi için hazırladığı plana destek almak üzere Çin'de temaslarını sürdürüyor.
Gerek Çin, gerekse Annan'ın bir önceki durağı olan Rusya'nın plana olumlu yaklaşmasının, Şam yönetimini ikna etmiş olabileceği düşünülüyor.
Bu iki ülke daha önce Şam yönetimini kınayan BM karar tasarılarını veto etmişti.
Her iki ülkenin yönetimleri de metinlerde 'yönetim değişikliği'ne kapıyı aralayacak herhangi bir ifade bulunmamasını istiyordu.
Annan, Pekin'e yola çıkarken yaptığı açıklamada krizin uzamasına izin verilemeyeceğini, esmekte olan dönüşüm rüzgarlarının dinmeyeceğini söyledi, ancak bir takvim oluşturmak için tüm tarafların rızasının gerektiğini vurguladı.
Annan'ın temasları sonrasında Rusya Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev de girişimi bütünüyle desteklediğini çünkü bunun 'Suriye'de uzun ve kanlı bir iç savaşın önüne geçmek için son fırsat' olduğunu söyledi.
Suriye'de Beşar Esad yönetiminin siyasi baskıları aleyhinde bir yıl önce başlayan gösteriler ve bunu izleyen şiddet, BM rakamlarına göre dokuz bin kişinin ölümüne yol açtı.