Blatter hakkında iddialar çok

FIFA Başkanı Sepp Blatter, Türkiye-İsviçre Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play off maçları sonrası yaptığı açıklamalarla gündemin ilk sırasına oturdu.

Tam adı Joseph Sepp Blatter olan FIFA Başkanı, 10 Mart 1936 İsviçre doğumlu. Ana dili olan Almanca'dan başka İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca biliyor. 1975-1981 yılları arasında Teknik Yönetmenlik, 1981-1998 yılları arasında da Genel Sekreterlik yapan Blatter, 1998 yılından itibaren de FIFA başkanlığı görevini yürütüyor. 1956 yılından beri İsviçre Spor Yazarları Federasyonu ve 1999 yılından beri de Uluslarası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyeliği yapıyor. Sepp Blatter, FIFA başkanlığı yaptığı tüm dönemlerde gerek hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları, gerek yaptığı açıklamalar ve gerekse tarafsızlığına yönelik sürüp giden tartışmalarla hep gündemde kaldı. Bu iddialardan bazıları şunlar: "Yıl 1998, FIFA'nın yeni başkanı, Sepp Blatter seçiliyor. Ancak seçimler sırasında yolsuzluk yapıldığı iddiaları bir anda gündeme bomba gibi düşüyor. Ancak Blatter hiçbir yolsuzluk yapmadığını söylüyor. Blatter, bu konuyla ilgili bırakın dava açılmasını, soruşturma komisyonu açılmasına bile karşı çıkıyor. 2002 yılında FIFA Genel Kurulu, 29 Mayıs 2002'de yapılan FIFA başkanlık seçimlerinde yolsuzluk yapıldığı iddialarını tekrar gündeme getiriyor ve mali yönetime ilişkin iç soruşturma açılmasına karar veriliyor. FIFA tarafından kurulan bir iç komisyon örgütün mali hesaplarını inceliyor ve haklarında yolsuzluk iddiaları bulunan kişiler hakkında soruşturma başlatıyor. 2002 yılı Güney Kore ve Japonya'nın ortaklaşa düzenlediği Dünya Kupası Finalleri. İtalya Milli Takımı ilk tur maçlarında grupta oynadığı tüm maçlarda hakem hatalarına maruz kalıyor ve gruptan çıkamıyor. Bunun üzerine, İtalya Futbol Federasyonu, yaptığı açıklamalarla FIFA Başkanı Blatter'in hakem atamalarında etkili olduğunu ve bunun tüm sorumluluğunun Blatter'e ait olduğunu söylüyor. Ve yıl 2005 son günlerde meydan gelen 2 önemli olay. Birincisi FIFA Başkanı, Belçika 1. Futbol Ligi Takımlarında Racing Charleroi'ye rüşvet teklif eder gibi davadan vazgeçirmeye çalışıyor ve kulüp yönetimine 'uzlaşma' çağrısı yapıyor. FIFA'nın kuralları gereği Faslı oyuncusu Abdel Madjid Oulmers'ı, milli takım maçına gönderen Racing Charleroi, oyuncusunun bu maçtan sakat dönmesi sonucu 8 ay boyunca futbolcunun sağlık giderlerini karşılamış, maaşını ödemiş, maddi ve manevi anlamda sıkıntı çekmişti. Bunun üzerine Belçika Kulübü, FIFA'yı mahkemeye vererek, bu tür durumlarda kulüplerin maddi zararlarını FIFA'nın karşılaması talebinde bulundu. Ancak Blatter, konuyla ilgili yaptığı açıklmada, "Gelin davadan vazgeçin ve uzlaşalım" dedi. FIFA Başkanı Blatter'in adının geçtiği bu yılki ikinci olay ise Türkiye'yi ilgilendiriyor. Türkiye ve Sepp Blatter'in ülkesi olan İsviçre milli takımları Dünya Kupası Finalleri'ne giden yolda son durak olan play-off'larda karşı karşıya geliyor. Türk Milli Takımı, İsviçre'ye ayak basar basmaz çok farklı muamelelere maruz kalıyor. Çok yoğun güvenlik kontrollerinden geçiriliyor. Milli Takım, adeta psikolojik baskı altında tutuluyor. Maç sırasında ise fair play ruhuna yakışmayan çok çirkin olaylarla karşılaşıyor. Türk Milli Marşı çalındığı sürece ıslıklanıyor, başta Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim olmak üzere milli futbolculara sürekli hakaret ediliyor. Maçın hakemi ise takdir haklarını hep İsviçre'den yana kullandığı gibi bir de çok net bir pozisyonda Türkiye lehine penaltıyı vermiyor. Türk Milli Takımı dönüşte de İsviçreliler tarafından çirkin davranışlara maruz kalıyor. Türkiye'nin İsviçre ile oynadığı rövanş maçında ise atanan hakem çok büyük tartışmalara neden oluyor. Çünkü daha önce ismi açıklanan maçın hakemi değiştiriliyor. Sepp Blatter, maçtan birkaç gün önce Belçika ziyaretinin ardından çok iyi Almanca bilen Belçikalı hakemi maça atayarak, kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Atanan Belçikalı hakem maçta yine tartışmalı poziyonlara imza atınca iş çığrından çıkıyor ve Türkiye'nin elenmesiyle birlikte maçtan sonra gerginlik yaşanıyor. Ancak işin ilginç tarafı, FIFA Başkanı Sepp Blatter'in daha maçın gözlemci ve hakem raporları FIFA'ya ulaşmadan ve maçın üzerinden 24 saat geçmeden konuyla ilgili açıklama yapması ve Türkiye'yi tehdit etmesi Blatter'in şimşekleri üzerine çekmesine neden oluyor".