İngiltere Başbakanı Tony Blair, uğradığı seçim yenilgisinin ardından kabinede operasyon yaptı
Abone olİngiltere Başbakanı Tony Blair, uğradığı seçim yenilgisinin ardından başlattığı geniş çaplı kabine revizyonunu tamamlarken, en çarpıcı değişikliklerden biri Dışişleri Bakanlığında oldu.
Dışişleri bakanlığı görevini uzun süredir yürüten Jack Straw'un yerini eski çevre bakanlarından, eski Avam Kamarası Başkanı Margaret Beckett aldı.
Beckett, İngiltere'nin ilk kadın dışişleri bakanı unvanını da kazandı.
Yakın zamanda çıkan seks skandalıyla gündeme gelen Başbakan Yardımcısı John Prescott koltuğunu bir kez daha korumayı başarırken, Blair'in Prescott'un yetkilerini budayarak, onu daha güçsüz bir konuma getirdiği yorumları yapıldı.
Siyaset yorumcuları, Prescott'un içi tümüyle boşaltılmış,
yetkileri elinden alınmış ''göstermelik'' bir makamın sahibi olduğunu belirtiyor.
Savunma Bakanı John Reid'in, Charles Clarke'dan boşalan İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturtulduğu revizyon sonucunda, Alan Johnson Eğitim Bakanlığına, İçişleri Bakan Yardımcısı Hazel Blears da İşçi Partisi grup başkanlığına getirildi.
Jacqui Smith'in kabine sekreterliğine getirildiği değişiklikler çerçevesinde, Alastair Darling de Ticaret Bakanı oldu.
Dışişleri Bakanlığının yapısında değişiklik yapan ve Avrupa'dan sorumlu Bakan Yardımcılığı görevinin yerine bir Avrupa Bakanlığı ihdaseden Başbakan Tony Blair, bu bakanlık koltuğuna da Avam Kamarası başkanı Geoff Hoon'u oturttu.
Dışişleri Bakanı Jack Straw ise, Geoff Hoon'dan boşalan koltuğa, yani Avam Kamarası başkanlığına kaydırıldı. Bu atama, ''Blair'in Straw'u kızağa çekme ve etkisizleştirme operasyonu'' olarak yorumlandı.
Görevinden yabancı mahkumların sınır dışı edilmemesi yüzünden patlayan skandal yüzünden alınan ve bir anlamda ''günah keçisi'' ilan edilen İçişleri Bakanı Charles Clarke'ın yerine Savunma Bakanı John Reid atanırken, ondan boşalan Savunma Bakanlığı koltuğuna Des Browne oturtuldu.
Kuzey İrlanda Bakanı Peter Hain ile Kültür Bakanı Tessa Jowell ise koltuklarını korudu. Jowell'ın avukat olan eşinin adının çevresinde patlak veren rüşvet skandalına ve bundan sonraki boşanmasına rağmen koltuğunu koruması sürpriz olarak nitelendi. Jowell'ın avukat olan eşinin eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'den rüşvet aldığı,
çiftin bu parayla ev borçlarını kapattığı öne sürülmüştü. Jowell, olayın ardından eşini boşayarak sorumluluğundan kurtulmaya çalışmakla suçlanmıştı.