Blair'in Irak savaşı sürecinde Bush'a gönderdiği bilgi notlarını içeren Chilcot raporu tartışma konusu oldu.
Abone olEski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Irak savaşı ve sonrasında ABD Başkanı George W. Bush'a gönderdiği bilgi notları, İngiltere'de Irak savaşıyla ilgili hazırlanan Chilcot raporu kapsamında yayımlandı.
Raporda Blair'in 2001-2007 yılları arasında yolladığı bilgi notları yer alıyor.
İngiltere'nin 2003'teki Irak işgaliyle ilgili aldığı kararlara yönelik kapsamlı soruşturmanın sonuçlarını içeren Chilcot Raporu hakkında konuşan İşçi Parti'sinin lideri Jeremy Corbyn, "Bugün biliyoruz ki parlamento, savaşa giden süreçte yanıltıldı ve 13 yıl sonra bununla nasıl hesaplaşacağımıza karar vermeliyiz" dedi.
İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası'nda Chilcot Raporu'yla ilgili konuşan İngiltere Başbakanı David Cameron, raporun 150 tanığın ifadesine dayanılarak ve gizli hükümet belgelerine erişilmesine daha önce örneği görülmemiş bir ölçüde verilen izinle hazırlandığını söyledi.
"Bu tam olarak bağımsız bir soruşturmaydı" ifadesini kullanan Cameron, "Bakanlar bile raporu düne kadar görmemişti. Soruşturma kapsamında Birleşik İstihbarat Komitesi evrakına, Bakanlar Kurulu tutanaklarına, İngiltere Başbakanı ile ABD Başkanı arasındaki görüşme ve konuşmaların tutanakları ile Tony Blair'in George W. Bush'a yolladığı 31 kişisel nota erişime izin verildi" diye konuştu.
‘BLAIR DANIŞMA MEKANİZMALARINI YETERİNCE ÇALIŞTIRMADI'
Raporun bulgularına da değinen Cameron, dönemin hükümetinin kamuoyuna verdiği bilgilerin, istihbarat servislerinin hükümete sunduğu bilgilerden ‘daha kesin bir dille' ifade edildiğinin görüldüğünü söyledi.
Raporda askeri müdahale kararının alınmasına giden süreçte Blair'in danışma mekanizmalarını yeterince çalıştırmadığına dikkat çekildiğini anlatan Cameron, raporun ‘özellikle askeri harekat seçeneklerin Bakanlar Kurulu'nda gerektiği şekilde tartışılmadığı' tespitine işaret etti.
‘LİBYA'DA ALDIĞIMIZ DERSE UYGUN HAREKET ETTİK'
"Zamanı geri çeviremeyiz" ifadesini kullanan Cameron, "Ancak gereken dersleri çıkartıp bundan sonra ona göre hareket edebiliriz" dedi.
İngiltere'nin Libya harekatında bu derslere uygun hareket ettiğini anlatan Cameron, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı vardı. Gereken süreçleri izledik. Temel sorunlar konusunda kapsamlı tavsiye aldık ve kara gücü kullanmadık. Onun yerine, geçici Libya hükümetiyle işbirliği yaptık" diye konuştu.
Cameron, "Ancak bunları doğru yapmak da müdahalenin yarattığı sorunları küçültmüyor. Libya'da bugün yaşanan güçlükler ortada" değerlendirmesini yaptı.
Cameron, raporun gelecek hafta parlamentoda 2 gün boyunca tartışılacağını da açıkladı.
‘İŞGAL YERİNE TERÖRÜ BESLEDİ VE BÜTÜN BÖLGEYE YAYDI'
Ana muhalefetteki İşçi Parti'sinin lideri Jeremy Corbyn de parlamentoda Chilcot Raporunu değerlendirdi.
Irak'ın ABD ve İngiltere tarafından istilasını ‘sahte bahanelerle girişilmiş askeri saldırganlık' ve ‘sömürge tarzı işgal' olarak nitelendiren Corbyn, şunları söyledi:
"Bu savaş yüzbinlerce insanın ölümüne milyonlarcasının sığınmacı durumuna düşmesine yol açtı. Irak toplumunu ve ülkenin alt yapısını yıktı. İşgal ölümcül bir mezhepçiliği besledi ve bu bir iç savaşa dönüştü. Bu savaş yurtta ve dünyada güvenlik sağlamak yerine terörü besledi ve bütün bölgeye yaydı."
Corbyn, Irak'ın ve bölgenin bugün içinde bulunduğu durumun köklerinin de 2003'teki istila ve işgalde yattığını kaydetti.
İsim vermeden partisinin eski genel başkanı ve dönemin başbakanı Tony Blair'i de eleştiren Corbyn, Blair'in Irak'ın sahip olduğu iddia edilen kitle imha silahları konusunda parlamentoyu yanılttığını söyledi.
‘EYLEMLERİNİN SONUÇLARIYLA YÜZLEŞMELİLER, NE OLURLARSA OLSUNLAR'
Corbyn, "Bugün biliyoruz ki parlamento, savaşa giden süreçte yanıltıldı ve 13 yıl sonra bununla nasıl hesaplaşacağımıza karar vermeliyiz. Chilcot Raporu'nda adı anılan sorumlular da eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmeliler, ne olurlarsa olsunlar" diye konuştu.
İngiltere'nin Irak'ın istilasına katılma kararının ülkenin modern zamanlarda aldığı en önemli karar olduğunu belirten Corbyn, "Bu karar parlamentoyu da dönemin hükümetini de İngiliz halkının ve küresel kamuoyunun önemli bir kısmıyla karşı karşıya getirdi" diye konuştu.
İngiltere'yi sarsan rapordaki bilgi notlarından bazıları şunlar…
'SADDAM'IN HAKKINDAN GELMELİYİZ'
"Saddam'ın hakkından gelmemiz gerektiğine dair hiçbir şüphem yok. Ancak Irak'ı şimdi vurursak Arap dünyasını, Rusya'yı, muhtemelen AB'nin yarısını kaybederiz ve korkum bunların hepsinin Pakistan üzerinde etkide bulunması. Bununla birlikte, daha ileri bir tarihte, Saddam için bir strateji geliştirebileceğimizden eminim."
Tony Blair'den George W. Bush'a, 11 Ekim 2001
Bu bilgi notu, Blair ve Bush'un daha 2001'de, New York'taki ikiz kulelere saldırıdan bir ay sonra, Saddam Hüseyin'i devirmeyi açıktan tartıştıklarını ortaya koyuyor.
'REJİMİN DEĞİŞİKLİĞİNE İYİ BİR İSİM VERMELİYİZ'
"Afganistan'da nasıl bitirdiğimiz, 2. Safha için önemli olacak. Burayı, insani yardım ulaştırılmış ve halka yeni bir umut verilmiş, daha iyi bir ülke olarak bırakırsak, sadece askeri olarak değil manevi olarak da kazanmış olacağız.
"Özellikle rejim değişikliğine iyi bir isim vermiş olmalıyız. Bu, bizim Irak'la ilgili söylemimize yardımcı olacak.
"Dolayısıyla bana göre, siyaset ve diplomasi, her zaman askeri olanı pekiştirmeli."Tony Blair'den George W. Bush'a, 4 Aralık 2011'Ne olursa olsun seninleyim'
"Ne olursa olsun seninle olacağım. Saddam'dan kurtulmak, yapılacak doğru bir şey. O, potansiyel bir tehdit. Sınırlandırılabilirdi. Ancak çevreleme, El Kaide'de gördüğümüz gibi her zaman riskli. (…) Ve de onun rejimi, muhtemelen, olası Kuzey Kore istisnası dışında, dünyadaki en vahşi ve insanlık dışı rejim."
Birinci soru şu: Onu yerinden etmek için bir koalisyon istiyor musunuz, bir koalisyona ihtiyaç duyuyor musunuz? ABD bunu yalnız, sadece İngiltere'nin desteğiyle yapabilir. Tehlike, her zaman bu tür şeylerde olduğu üzere, istenmeyen sonuçlardır."
Askeri olarak zor gittiğini varsayalım. Irak'ın beklenmedik sivil kayıplardan acı çektiğini varsayalım. Sonunda Arap caddesinin inflak ettiğini varsayalım. Saddam'ın siyasi olarak yeteri kadar güçlü olduğunu varsayalım. Konvansiyonel anlamda askeri olarak güçsüzse kitle imha silahlarını kullanacaktır. Koalisyon olmadan, Iraklıların istila edilmeleriyle ilgili karışık duygular içinde olduklarını varsayalım. Ve gerçek Iraklıların, Saddam'ın özel muhafızları değil, direniş sergilemeye karar verdiklerini varsayalım.
"Eğer hızlı bir şekilde kazanırsak herkes bizim dostumuz olacaktır. Eğer bunu yapamazsak, (…) karşılıklı suçlamalar çok çabuk başlayacaktır."
Tony Blair'den Goerge W. Bush'a, 28 Temmuz 2002
Bu bölüm, Kişisel Gizli Bilgi damgasıyla Blair'in Bush'a gönderdiği altı sayfalık bilgi notunun bir parçası.
Ne o dönemdeki Dışişleri Bakanı Jack Straw ne de Savunma Bakanı Geoff Hoon bu notu öncesinde okudu.
Sonrasında ise sadece Straw gördü.
Sir John, her ne kadar üzerinde kişisel damgası bulunsa da bu notun İngiltere'nin işgalden sekiz ay önceki pozisyonunu gösterdiğini ve iki bakana da bunu önceden okumuş olmaları şansının verilmiş olması gerektiğini söyledi.
'EN İYİ MÜTTEFİKİMİZ RUSYA OLABİLİR'
"Kanımca, ne Almanlar veya Fransızlar ve çok büyük ihtimalle ne de İtalyanlar ve İspanyollar özel bir BM hükmü olmadan bizi destekleyeceklerdir. Ve kamuoyu görüşü kamuoyu görüşüdür. Ve açıkçası ABD'deki kamuoyu görüşü, buradaki, Avrupa'daki ya da Arap dünyasındaki görüşten farklı bir gezegendedir.
"Britanya'da, şu anda, parlamentodan, partiden, kamuoyundan ve hatta kabinenin bir bölümünün destek vereceğinden emin olamıyorum. Ve burası Britanya. Genel olarak Avrupa'da insanlar, 11 Eylül'den sonraki ABD'dekiyle aynı aciliyet hissine sahip değiller. Tuhaf bir şekilde şu anda en iyi müttefikimiz Rusya olabilir."
Tony Blair'den Goerge W. Bush'a, 28 Temmuz 2002
Blair Bush'a, daha büyük bir askeri koalisyona gitmek için, BM desteğini alması, Orta Doğu barışışında ilerleme sağlaması ve kamuoyu görüşünde bir değişiklik için mühendislik yapması gerektiğini söylüyor.
ABD'nin konuyu BM'ye götürmesinde bir isteksizlik olacağını fark etmişti.
Ancak askeri operasyonu meşrulaştırmak için bunun en iyi yol olduğunda ısrar ettiği görülüyor.
'MÜDAHALEYİ GEREKÇELENDİRMELİYİZ'
Blair, 'Kanıt' başlıklı bir paragrafta şunları yazdı:
"Bir kere daha, bana ABD'nin bunun gereksiz olduğunu düşündüğü söylendi. Ancak hala bir iddiamızı gerekçelendirmeye ihtiyacımız var. Eğer tüm kitle imha silahları kanıtlarını yeniden özetlersek, buna El Kaide bağlantısını eklersek bu çok ikna edici olacaktır. Artı, tabi ki, rejimin tiksindirici doğasını da..."
Tony Blair'den George Bush'a, 28 Temmuz 2002
Blair, Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarına sahip olması ve El Kaide ile ilişkisinin bulunmasına dair kanıtlar sunmamın öneminden bahsediyor.
Bunlarla ilgili hiçbir kanıt bulunmadı.
'MESELE NE ZAMAN DEĞİL NASIL OLACAĞI'
"Bunları toplamaya çalışmaktan mutlu olurum. Ancak bu, büyük bir zaman ve enerji yükümlülüğünü gerektiriyor. (…) Yaz arasından sonra harekete geçebiliriz. Saldırı tarihi gelecek yıl (2003) Ocak veya Şubat olabilir. Ancak can alıcı mesele ne zaman olacağı değil nasıl olacağı."
Tony Blair'den George W. Bush'a, 28 Temmuz 2012