İngiltere'de medya-siyaset ilişkilerini araştıran komisyonda ifade veren Tony Blair, medya yöneticileriyle politikacıların etkileşim içinde olmamasının garip olacağını belirtti.
Abone olİngiltere'de Leveson Soruşturması kapsamında bugün soruşturmayı yürüten bağımsız komisyon tarafından dinlenen İngiltere Eski Başbakanı Tony Blair, politikacılar ve basın arasındaki ilişkinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Ülkede medya-siyasetçi-polis arasındaki ilişkilerin ahlaki standartların altında şekil aldığı iddiaları üzerinden ortaya çıkan ve ülkenin en büyük pazar gazetelerinden birinin kapatılmasına yol açan skandalı araştırmak için başlatılan Leveson Soruşturması'nda bugün Tony Blair dinlendi.
Blair, İngiliz gazeteciliğinin dünyadaki en iyi gazetecilik olduğunu belirtti.
Üst düzey medya yöneticileriyle, önemli politikacıların etkileşim içinde olmamasının garip olacağını belirten Blair, bununla beraber gazetelerin bir politik iktidar tarafından araç olarak kullanılmasınınsa 'sağlıksız' bir ilişki türü ortaya çıkardığını aktardı.
Blair, "Murdoch medya grubuyla ilgili belli konular söz konusu olduğunda genellikle onlardan yana değil, karşı kararlar verdik" diye konuştu.
"Aramızdaki iş ilişkisiydi"
Eski Başbakan, Başkanlığı döneminde Murdoch'la kurduğu ilişkinin bir 'iş ilişkisi' olduğunu belirtti.
Hükümetin Murdoch nedeniyle değiştirmiş olduğu hiçbir politikasının bulunmadığını da ekledi.
Bu arada soruşturma devam ederken, bir protestocu salona girerek Blair'e "savaş suçlusu" diye bağırdı ve ABD bankası JP Morgan'ın Irak savaşı için Blair'e ödeme yaptığına ilişkin suçlamalarda bulundu.
Olayın ardından protestocu mahkeme salonundan çıkarılarak gözaltına alındı.
Leveson Soruşturması, adını, sorgu heyetinin başındaki hakimden alıyor.
Soruşturma çevresinde dönen tartışma bugünlerde ağırlıklı olarak Kültür Bakanı Jeremy Hunt'ın istifa edip etmemesi üzerine yoğunlaşıyor.
İngiltere'de anamuhalefet İşçi Partisi son günlerde ortaya dökülen ayrıntılarla ilgili henüz bir çıkış yapmadı.
Tony Blair ile Avustralyalı medya devi Rupert Murdoch arasında bir ittifak kurulduğu iddia ve söylentileri Leveson'ın başkanlığındaki heyete açıklamalar yapan eski bakan Lord Mandelson tarafından reddedilmişti.
İşçi Partisi'nin 1997 yılında seçimi kazanmasında Murdoch'un sahibi olduğu ve ülkenin en çok satılan gazetesi Sun'ın açıktan destek vermesinin de etkili olduğu uzun ve yoğun şekilde tartışılmıştı.
Blair 1995 yılında Avustralya'ya giderek Murdoch'un başında olduğu News Corp şirketinin yöneticilerine hitaben bir konuşma yapmıştı.
Gezi, Blair'den önceki İşçi Partisi liderleri Michael Foot ve Neil Kinnock'a ters yaklaşan basın kuruluşlarına ulaşma isteği olarak açıklanmıştı.
Sun gazetesi 1997 yılı öncesinde Muhafazakar Parti'ye destek veriyordu.
Lord Mendelson ay başına soruşturma heyetine, Blair ile Murdoch arasındaki ilişkinin "bir ihtimal makul olandan daha yakın" olduğunu söylemişti.
Ancak, İşçi Partisi'nin ekonomik kolaylık sağlamak karşılığında siyasi iltimas yaptığını ifade eden "Faustvari bir ittifak" kurulduğu değerlendirmesini reddetti.
Telekulak soruşturmasında yeni gözaltı
Öte yandan telekulak soruşturması kapsamında, kara para akladığı gerekçesiyle bir kadın gözaltına alındı.
Polisi yaptığı açıklamada, 42 yaşındaki kadının Londra'nın güneydoğusundaki polis karakoluna teslim olduğunu bildirildi.
İngiltere'deki skandal, 2005 yılında bazı gazetecilerin kraliyet ailesinin sesli mesajlarını dinlemesinin anlaşılmasıyla ortaya çıkmıştı.
Bu skandalın büyük kısmının Murdoch medya grubu çevresinde gerçekleşmesi nedeniyle geçen yaz Murdoch'un yayın organlarından biri olan ''News of the World'' kapatılmıştı.