BIST 9.673
DOLAR 35,25
EURO 36,72
ALTIN 2.957,51
HABER /  SEÇİM

Bizi Arjantin gibi iflas ettirmeye çalıştılar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemini anlattı.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, ''Başı açık, başı örtük diye kadınlarımız arasında kargaşa çıkarmaya ve bizi bizden ayırmaya çalıştılar. Bizi Arjantin gibi iflas ettirmeye çalıştılar ama başaramadılar. Üçyüzelli yıldır gerileme döneminde olan Türkiye, ilk kez yükselme dönemine girdi'' dedi.  

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 6 Ağustos'ta Aydın'da gerçekleştireceği miting öncesi Aydın’da bir dizi ziyaretler gerçekleştiren Soylu, Kuşadası’nda partililer ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. 

İlçenin sorunları hakkında bilgi alan Soylu, önümüzde çok önemli bir seçim olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"1071 deriz Malazgirt, Alparslan ve Anadolu’ya girişimiz. 1923 diyoruz güzel Cumhuriyetimizin kuruluşu. 1960 diyoruz darbe ,1971 diyoruz muhtıra, 13 Haziran diyoruz seçim, hep tarihler üzerinden yaşıyoruz. Evlilik yıldönümlerimiz, doğum günlerimiz, insanlar bu tarihleri ve bu tarihlerin kendilerine belirttiklerini önemsiyorlar."

TÜRKİYE'NİN ÖNÜ AÇILACAK

10 Ağustos'ta yeni bir Türkiye'nin önünün açılacağını, bugüne kadar fişlenen insanların tepkilerini sandıkta ortaya koyacağını ifade eden Soylu, "Türkiye Selçuklu ve Osmanlı da dahil olmak üzere şu anda bulunduğumuz topraklarda halkın ilk kez kendi seçtiği Cumhurbaşkanıyla karşı karşıya kalacak" dedi.

Bu kararın milletin kararı olduğunu ve bu tarihe kolay gelinmediğini, bu kararların kolay alınmadığını belirten Soylu, ''Türkiye 12 yılda çok büyük bir yol kat etti. Türkiye de 3.1 kentilyon yani 3 bin 100 katrilyon yatırım yapıldı. Bunun sadece 650 katrilyonu devlet yatırımıdır. Gerisi tamamen özel yatırımdır. Büyük mesafeleri Türkiye demokrasiyle aldı. Silahla, şiddetle, terörle, bir baskıyla zulümle almadı. 10 Ağustos'ta biz bu değişimi devam ettirecek miyiz ettirmeyecek miyiz? Bunun kararını vereceğiz" diye konuştu.

AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin milli gelirinin 3 bin dolar düzeyinden 11 bin dolara ulaştığını, çoğu bölünmüş yol olmak üzere binlerce kilometre yeni yol yapıldığını, üniversite sayısının 76'dan 175'e yükseldiğini söyleyen Soylu, "Araştırma merkezleri, tekno kentler, teknoloji merkezleri gibi Türkiye'de büyük bir sıçrama gerçekleştirdik. Demokratik hak ve hürriyetlerde konuşulmayan şeylerde halının altına süpürülen meseleler, Türkiye'de bugün büyük bir değişim olarak hayatımıza yansımaktadır" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin büyük bir değişimi yaşadığını belirten Soylu, fırsatları iyi gözetleyen, 237 ülkeye ihracat yapan, 222 ülkede elçiliği olan, 236 ülkede temsilciliği bulunan, durduğu yerde duramayan bir Türkiye tablosunun ortaya çıktığını kaydetti.

AK Parti’nin hizmetlerini beğenmeyenlerin, Türkiye’yi "sağcı, solcu, Alevi, Kürt" diye ayırıp, eski Türkiye’ye mahkum etmek istediğini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"28 Şubat kararlarında çocuklarımıza Kur'an-ı Kerim öğretmeyi yasakladılar. Dinimizi ve inancımızı öğrenmeyi yasakladılar. Bizi bizden ayırmaya çalıştılar. Başı açık, başı örtük diye kadınlarımız arasında kargaşa çıkarmaya çalıştılar. Şimdi ise kadınlarımız her yere gidiyorlar. Kamu dairelerine, TBMM’ye giriyorlar. Türkiyemiz'de şimdi herkes istediği gibi kardeşçe yaşıyor. Bizi Arjantin gibi iflas ettirmeye çalıştılar ama başaramadılar. Oysa şu anda da biz, yeni bir Türkiye’ye adım atıyoruz."

Soylu, hükümet olarak büyük hedeflerinin ve hayallerinin olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Türkiye’nin geleceği aydınlıktır, parlaktır, Türkiye tam demokrasiye doludizgin gitmektedir. İlk kez halkımızın sandıklara gidip oylarını kullanarak bir cumhurbaşkanı seçecekleri hayalimizi gerçekleştireceğiz. İlk kez ayağa kalktık, gelir düzeyini, sağlık ve yol standartlarımızı yükselttik. Biz, atalarımızın çok istedikleri o hayallerini gerçekleştiriyoruz. Üçyüzelli yıldır gerileme döneminde olan Türkiye, ilk kez 12 yıldan bu yana yükselme dönemine girdi. Şimdi birinci yükselme döneminin ardından ikinci yükselme dönemini de gerçekleştirmek istiyoruz. Türkiye, yarınlarına hep beraber umutla bakacak."