Bizans'tan kalan son eserler
Roma ve bizans dönemi (m.ö. 3.yy - 1453)tarihi yarımada’nın ilk yerleşimi pagan byzantion’dur. batı roma’nın yıkılmasının ardından o günün dünyasının en güçlü merkezi haline gelen doğu roma’nın başkenti olan istanbul, (kostantinopolis) dalga dalga büyüyerek hıristiyan başkenti kostantinopolis’e...
ROMA VE BİZANS DÖNEMİ (M.Ö. 3.yy - 1453)
Tarihi Yarımada’nın ilk yerleşimi pagan Byzantion’dur. Batı Roma’nın yıkılmasının ardından o günün dünyasının en güçlü merkezi haline gelen Doğu Roma’nın başkenti olan İstanbul, (Kostantinopolis) dalga dalga büyüyerek Hıristiyan başkenti Kostantinopolis’e dönüşür. Roma gibi yedi tepeye kurulan Konstantinopolis imparatorların kudretlerinin bir göstergesi olarak inşa edilen saraylar, dini büyüklüğü simgeleyen kiliseler, anıtlar, sarnıçlar ve Hipodrom gibi görkemli yapılarla donatılarak yüzyıllardır kudretin ve ihtişamın gösteri mekânı olmuştur. Osmanlı'dan önceki o yapıları sizler için araştırdık. Bakın bakalım bizler İstanul'a gelmeden önce neler vardı.
Arcadius Sütunu (Avrat Taşı, 395-408)
Tarihçi Teofanes başta olmak üzere Bizanslı tarihçiler İmparator Arcadius’un (395-408) Barbarlara karşı kazandığı zaferleri ebedileştirmek için bu anıtın yapıldığını belirtmişlerdir. Arcadius zamanında sütunun yapımına başlanmış ve oğlu II. Theodosius (408-450) tarafından tamamlatılmıştır. Sütunun üzerine Arcadius’un heykeli konulmuş ve Temmuz 421’de açılışı yapılmıştır.
Çemberlitaş sütunu, M.S. 330 yıllarında İmparator I. Konstantin onuruna, İstanbul'un yedi tepesinden biri olan ve şu anki adıyla Çemberlitaş olarak adlandırılan semteki tepeye dikilmiş olan sütundur.
Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bileziklerle birbirine bağlanmış toplam 8 adet sütun ve bir kaidenin üst üste konulmasıyla oluşturulmuştur.
Hipodrom (203)
Septimus Severus tarafından Roma'daki Circus Maximus örnek alınarak araba yarışı alanı olarak yapıldı. 325'te I. Konstantin tarafından genişletildi. Nal biçiminde 400 m'ye 120 m'lik bir alandı. 40 oturma basamağı 100.000 kişi alıyordu. Bugün Hipodrom'dan arta kalan üç dikilitaş, o dönemde yarış alanını iki eşit parçaya bölen yükseltilmiş bölüm (Spina) üzerinde yer alıyordu. Eski Hipodrom tabanı bugün yerin 5 m altındadır.