BIST 9.728
DOLAR 35,22
EURO 36,70
ALTIN 2.969,62
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Bitinya 23 yıl Osmanlı kuşatmasına nasıl dayandı?

Bursa'da 2 bin 400 yıllık Bitinya Sarayı'na ait tünel, mahzen ve Uludağ'dan gelen suyu taşıyan kanalların bulunduğu bölümleri ortaya çıkaran Büyükşehir Belediyesi, bütün halindeki tarihi yapıyı turizme kazandırmayı hedefliyor.

Abone ol

BURSA Büyükşehir Belediyesince Muradiye Devlet Hastanesinin karşısındaki Tophane Parkı'nda yürütülen restorasyon çalışmalarında çeşitli tüneller bulundu.

Geniş kapsamlı çalışmalar sonrasında tünelleri açan ekipler, 2 bin 400 yıl öncesine dayanan yaşam alanlarını ortaya çıkardı. Bitinya Sarayı'na ait olduğu tespit edilen ve tüneller, mahzenler, Uludağ'dan gelen suyun geçtiği kanalların bulunduğu bölümler, AA ekibince görüntülendi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AA muhabirine, Bursa'nın birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kültür ve tarih başkenti olduğunu söyledi.

Bursa'da cumhuriyetin ilk dönemlerinden başlayarak Osmanlı, Selçuklu, Roma ve Bitinya dönemleriyle ilgili yoğun arkeolojik çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlatan Altepe, o dönemlerin eserlerini birer birer ortaya çıkardıklarını dile getirdi.

Son olarak Tophane yamaçlarındaki surlar bölgesinde yürütülen çalışmalar sırasında Bitinya Sarayı'nın alt katmanlarının gün yüzüne çıktığını bildiren Altepe, "Buradaki görünen ilk kapıdan girdiğimizde içinde 10 ayrı büyük mekan ortaya çıktı. Bunlar sarayın alt mekanları. Değişik amaçlarla kullanılmış. Tarih boyunca, yüzyıllar boyunca kullanmış yerler. Osmanlı döneminde de kullanılmış. Burada dehlizler, yollar var. Tüm bölgenin birbirine bağlantısı var." dedi.

Ortaya çıkan tarihi alanın, zamanında çok güzel inşa edildiğini hep birlikte gördüklerini vurgulayan Altepe, şöyle devam etti:

"İnsanın içinde rahatlıkla yaşayabileceği, havalandırmasından tüm sistemlerine kadar her şey kurulmuş. Su kanalı var. Uludağ eteklerinden Pınarbaşı üzerinden pırıl pırıl sular buraya geliyor ve sarayı besliyor. Kimsenin görmediği değişik dehlizlerden saraya giren ve herkesin rahatlıkla kullandığı en kaliteli sular burada. Değişik yerde çıkışlar var. Tüneller ve tünellerle bağlantılar var. Bu bölgenin tamamı saraylar alanı ve bu alanların hepsi birbirine bağlantılı.

Bitinya Sarayı ve burada hemen yanı başında Osmanlı Sarayı yani Bey Sarayı var. O da şu anda orduevinin altında, inşallah ortaya çıkaracağız. Oraya da bağlantı yolları var. Bey Sarayı ile Balibey Hanı arasında tüneller var. Bunları da ortaya çıkarıyoruz. Bunlar doğuya doğru uzantılar. Bir de batıya doğru Kaplıcakapı'ya uzantılar var. Oradan da Zindankapı'ya uzantılar var. Daha önceki yaşam buradaymış."

Altepe, Tophane yamaçlarındaki bu tarihi alanların bugüne kadar bilinmediğini, yaptıkları çalışmalarla her birinin tek tek ortaya çıkarıldığını ve çıkarılmaya devam edileceğini anlattı.

TURİZME KATKI SAĞLAYACAK

Gün yüzüne çıkarılan tarihi alanları, turizme katkı sağlayacak şekilde değerlendireceklerine işaret eden Altepe, şunları kaydetti:

"Burası gerçekten büyük bir hazine. Büyük bir hazine bulmuş olduk. Çocukluğumuzdan beri 'Surların altında tüneller varmış, oradan başka yere çıkılıyormuş, buradan başka yere çıkılıyormuş' diye anlatılırdı. Anlatımla kalmadı, hepsinin gerçek olduğunu gördük. Bu kadar yıl sonra bunları da çıkarmak bizlere nasip oldu. Yine aynı şekilde burada Zindankapı tarafından şehir ile kale arasındaki bağlantıları sağlayacak tüneller var. Batı tarafındaki Zindankapı'dan Cilimboz Deresi'ne doğru yaklaşık 3,5 metre çapında büyük tüneller var. Onunla birlikte lojistik destek sağlanıyor ve kale dışarıdan destekleniyor. Değişik büyük tüneller mevcut. Cilimboz Deresi'ne indiğinde 2,5 metreye düşüyor."

Büyük dehlizlerle yukarıda saraylara, şehrin içine ulaşıldığına dikkati çeken Altepe, "Bu şekilde Osmanlı'nın 23 yıl süren kuşatmasına nasıl dayanıldığının cevabı çıkmış oluyor. İçeride pınarlar var, dereler akıyor. Her türlü sistem kurulmuş. İçerideki şartlar çok güzel. Bunlar 2 bin yıl önce yapılmış işler." dedi.