Birkin'den bir tatlı tebessüm

Konser bitip ışıklar yandığında Jane Birkin hâlâ sahnedeydi, teşekkürler edip öpücükler yolluyordu.

Jane Birkin, bol bol Gainsbourg nostaljisi yaptı, 'arabesk' şarkılar söyledi, göbek bile attı. Hiç eksik etmediği tebessümüyle Açıkhava'yı kendine bağlamayı başardı Özellikle kadın izleyiciler, kıskançlıktan çatır çatır çatlamış; ortadan ikiye ayrılmıştır herhalde Jane Birkin konserinde. Onun, yıllara meydan okuyan o duru güzelliğini görüp de kıskanmamak elde değil. Şaka bir yana, 57 yaşındaki Jane Birkin sesi, fiziği, sahnedeki genel hal ve tavırları ile bir genç kızdan farksızdı. Yaşını sadece yüzündeki çizgiler ele veriyordu. Ancak çizgiler de, yüzünden hiç eksik etmediği o tatlı gülücükler sayesinde göze batmıyor; kendilerini unutturuyordu. Hanımlar, aklınızda bulunsun. Birkin, bu yaşta hâlâ bu kadar güzel olmayı çok gülmeye borçluymuş. Bu küçük güzellik tüyosundan sonra geçiyoruz konsere. Kemancısı Cemal Birkin, önceki akşam İstanbul Caz Festivali kapsamında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser verdi. Birkin konserinde, sahnede de kendisine eşlik eden Djamel Benyelles'in (keman) yardımıyla Endülüs ve Arap motif ve ritimleri ile yeniden inşa edilen 'ölümsüz aşkı' Serge Gainsbourg'un parçalarını seslendirdi. 'Elisa', 'Et Quand Bien Meme', 'L'Amour de Moi', 'Fuir le Bonheur', 'Baby Alone in Babylone', 'La Javanoise'... Kariyerinin ses getirmiş tüm parçalarını seslendirdi. Hatta seslendirdi yerine, 'oynadı' desek yeridir (Malum, serde oyunculuk da var). Sadece şarkılarla değil, izleyiciyle paylaştığı anılarla da Serge Gainsbourg'un adını zikrederek, ona olan sevgisini dile getirerek duygusal anların bolca olduğu bir gece yaşattı Birkin. İstanbul'daki konserin zirve anı ise şüphesiz, Birkin'in, 'Les cles du paradis'yi söylerken, gelişigüzel topladığı saçlarını açıp kırmızı sade gece elbisesi içinde dans ettiği sahneydi. Birkin, büyük ihtimalle bir de ilke imza attı Açıkhava tarihinde. Malum, mekânın ışıklarının yanması, 'Konser bitti. şarkıcı bir kez daha sahneye çıkmayacak. Boşuna alkışlamayıp tezahürat yapmayın' demek. Işıklar yanmıştı, ama Jane Birkin hâlâ sahnede, oraya gelip kendisini izleyenleri, organizasyonda emeği geçen herkesi selamlıyor, onlara öpücükler gönderiyordu. Kaynak : Radikal