BIST 9.169
DOLAR 34,36
EURO 36,92
ALTIN 2.977,25
HABER /  DÜNYA

BİRİ HÜKÜMETİN, BİRİ ÖRGÜTÜN SÖZCÜSÜ DİYOR

Marmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Mithat Sancar, zaman zaman kendilerine yöneltilen eleştirilerle ilgili, “Birile...

Abone ol

Marmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Mithat Sancar, zaman zaman kendilerine yöneltilen eleştirilerle ilgili, “Birileri sizi hükümetin organı olarak görüyor, diğerleri ise örgütün sözcüsü olarak suçluyor. Ben toplumun büyük çoğunluğunun sürece destek olduğu kanısındayım” dedi.
Cumartesi Anneleri ile görüşerek isteklerini dinleyen Marmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Mithat Sancar, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumartesi Annelerinin çözüm sürecinin kendi yaralarını da saracak bir yöntemle işlemesini istediğini söyleyen Sancar, “Barış sadece silahların susmasından ibaret değildir. Bütün dünyada önemli barış süreçlerinin hepsinde geçmişteki yaraları iyileştirecek yöntem mutlaka aranmıştır. Toplumun çeşitli kesimlerinde farklı yaralar, kızgınlıklar var” diye konuştu.
Yarın şehit aileleri ile bir buluşma gerçekleştireceklerini ifade eden Sancar, “Bir de onları dinleyeceğiz. Bizim burada yaptığımız faaliyet, onların doğrudan doğruya kendilerini ifade etmelerini sağlamak ve bu görüşleri rapor haline getirmek. Biz bu süreçte barışın yaraları sarmanın en önemli yöntemi olduğunu söylüyoruz. Bir savaşın açtığı yaralar, barış süreci başlarsa sarılabilir. Biz barış sürecine destek veren insanlar olarak yeni yaralar açılmasın, eski yaraları saracak yollar bulunsun diye uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.

"İKİ KUTUP VAR"
Sancar, zaman zaman akil insanlara yönelik saldırıya varan tepkilerin olduğunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Bunlar her yerde oluyor çünkü çok fazla önyargı birikmiş. Bir de diyalog ve konuşma amaçlı böyle geniş çaplı bir yöntem uygulanmadı Türkiye’de. Birileri sizi hükümetin organı olarak görüyor, diğerleri ise örgütün sözcüsü olarak suçluyor. İki kutup var. Bunun dışında kalan çok geniş bir kesim bu çalışmalara gönülden destek verdiklerini dile getiriyor. İki kutup var. Bazıları doğrudan doğruya her şeyi, bu süreci hükümetin malı gibi gösterip hükümete saldırma isteğiyle bizi hedef alıyor. Bir başka kesim var Milliyetçiler ve ulusalcılar. Onlar ise bütünüyle barış sürecine karşılar. Bu barış sürecinin bozulması için de her türlü provokasyona girmekten gerekirse çekinmiyorlar. Ben toplumun büyük çoğunlunuğunun bu sürece destek olduğu kanısındayım.”
(İHA)