BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,68
ALTIN 2.962,83
HABER /  GÜNCEL

Biri bu soruya cevap versin!

Kalafat'a göre, uyuşturucunun ilacı bulundu. Ama bazıları, bu ilacı Türkiye'ye sokturmuyor. Peki kim bunlar?

Abone ol

Kalafat, İnternet Haber'de bugün kaleme aldığı yazısında, uyuşturucuyla mücadelede dönün dolapları kaleme aldı: Uyuşturucunun ilacı bulundu mu? Şimdi size magazin dışı bir haber vereceğim. Bakalım kaç kişi bu haberle ilgilenecek? Konu Starlife programı yaptığım dönemden kalma. Yani bir yıllık mesele… Çok samimi görüştüğüm iki doktor arkadaşımı program yapmaya ikna etmiştim. Konu, sadece o zaman değil, bu zamanda bile müthiş sayılacak nitelik taşıyor. Özetle şöyle söylüyordu iki doktor arkadaşım. ( Biri professor, diğeri uzmandır. Her ikisi de İstanbul’daki bir üniversite de uzmanlık alanlarıyla ilgili kürsüyü kurmuş halen ögretim görevlisi olarak da ders vermektedirler.) Avusturalya da kullanılan Amerikan FDA dairesi tarafından henüz onay almamış olan bir ilaç var. “Biz bu ilacı hastalarımızda kullanıyoruz. Uyuşturucu ile mücadelede kullanılan en etkin ilaç şimdilik. Ancak Türkiye’ye girişi yasak olduğu için ithal edilemiyor.” Bu sözleri duyduğumda kulaklarıma inanamamiştım. İnsanoğlunun başına çağlar boyunca bela olan uyuşturucunun ilacı bulunmuştu ve hekimler tedavide kullanıyorlardı. Merakım iyice geliştiği için doktorları soru yağmuruna tuttum. Verdikleri bilgi aynen şöyleydi: “Bu ilaç insan vucuduna girdiğinde gittiği adres beyindir. Uyuşturucunun etkileştiği reseptörlere tesir edip, beynin o bölgesine dışarıdan hiçbir uyaranın girmesine müsade etmiyor.. Kullanıcının uyuşturucu bağımlılığı sırasında aldığı her madde geri itildiği için sonuç getirmiyor böylelikle. Bu ilaç bir dönem sürekli kullanıldığında ise hasta olan kişinin bağımlılığı azalıyor, vucud uyuşturucuyu Kabul etmediği için kişi beyaz zehirden uzaklaşıyor.” Şaşırma sırası sizde Şimdi soruyorum. Sizler, bu yazıyı okuyan kişiler daha önce böyle bir ilaçtan haberiniz oldu mu? Neden sadece işinin uzmanı olan bazı hekimler biliyor? Neden işlevselliği doktorlar tarafından kabul edilmiş olan bu ilaç ülkemize ithal yoluyla değil de bavulda giriyor? Yüzlerce insanı pençesine alan bu lanet olası alışkanlığın maddesiyle ticaret yapan insanlık düşmanlarına rağmen, devlet polisiye önlemin yanısıra bu tür tıbbi önlemi almıyor? Yoksa birileri birşeylerden mi çekiniyor? Eğer o programı yapsaydım bu soruları ve daha fazlasını soracaktım. Bu arada hemen hatırlatayım. Bu ilacın fiyatı biraz pahalı. Geçen yıl 1,5 milyar civarındaydı. Şimdi olsun 2,5 milyar. Uyuşturucu yüzünden anasını babasını tanımayan iffetini bozuk para gibi harcayan, bir köşede “altın doz”la hayatını sanal bir dünya uğruna terkeden, yüzlerce, kullandığı bilinen ya da bilinmeyen insanı düşünün. Onlar, kaderin pençesinde bundan sonraki yaşamlarında birer mahkum. Kıldan ince bir sınırda gidip geliyorlar. Bu insanlarımızı kazanmak, toplum adına, aileleri adına, sosyal yaşama döndürmenin sevabı başka hangi hayır faaliyetinde vardır ki, söyleyin? Birileri çıkıp bu işin aslını açıklasın. Eğer kulaklarınız dikildiyse ve merak ediyorsanız sorun etrafınıza. Ben aynı soruyu Türkiyenin en büyük devlet hastanelerinden birinde başhekim olan bir dostuma sordum. “Doğru” dedi. İşin ilginç yanı o hastanedeki hekimler de bu ilaçtan ve benzerlerinden kullanıyorlardı. Yine de aklıma bir soru takılıyor. Eğer bu ilaç hastalar üzerinde kullanılıyorsa uyuştucu bağımlısı neden bitmedi koca Türkiye’de? Cevap şunlar olabilir. 1- İlacı temin etmek zor ya da herkes alamıyor. 2- İlacı kullanmanın belki de bana anlatılamayan yan etkileri var. ( bu olasılığı dikkate almayacak, hayatını kurtarmak için herşeyi göze alan yüzlerce mağdur insan olduğuna da eminim.) 3- Birileri bu ilacın Türkiye’ye ithalini istemiyor ve engel oluyor. Ben bir gazeteci olarak daha fazla araştırma yapmadım. İlk televizyon programımda bu konuyu işleyeceğim bilesiniz. Size neden anlattığıma gelince: Çok basit. İlginizle kamuoyu oluşturmak için. Öte yandan şöyle bir tehlike de mevcut. Bu köşeyi okuyup da haber sıkıntısı çeken bazı televizyoncu arkadaşlar benden atik davranabilirler. İnanın hiç üzülmem. Önemli bir konumu kaybederim belki, ama yüzlerce insana faydası dokunabilecek bir olayın gündeme girmesine aracılık ederim ki, bu benim için herşeyden daha önemli olur.