Uluslararası Otomobil Federasyonu eski başkanı Max Mosley'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurusu çerçevesinde özel yaşam ve basın özgürlüğü tartışılıyor.
Abone olBasın, bir birey hakkında iddialarını seçtiği zaman ve şekilde yayınlayabilmeli mi?
Bugün Avrupa İnsan hakları Mahkemesi - AİHM'e başvuran motorsporları dünyasının başlıca isimlerinden Max Mosley, cevabın hayır olduğunu düşünüyor.
Üç yıl önce kendisini bir seks skandalının ortasında bulan Mosley, ilgili taraflara iddialar yayınlanmadan önce haber vermenin zorunlu kılınmasını istiyor.
Uluslararası Otomobil Federasyonu'nun o dönemdeki başkanı Max Mosley, 2008 yılında haftalarca İngiliz bulvar gazetelerinin manşetlerinde kalmıştı.
News of the World gazetesinin Nazi temalı sado mazoşist toplu seks partileri düzenlediği iddiaları; yayınlanan haber, fotoğraf ve videolar günlerce konuşulmuştu.
Önceden bildirimli haber
Kariyeri ve aile hayatının alt üst olduğunu söyleyen Mosley gazeteyi mahremiyetini ihlal ettiği gerekçesiyle dava etti ve 60 bin sterlinlik tazminat kazandı.
Mosley, şimdi ise mahremiyetini korumadığı gerekçesiyle İngiltere'yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava ediyor.
Mosley, davaya dair yaptığı açıklamada: "Bence basın özgürlüğü hayati öneme sahip. Ancak bu gazetelerin sizden hakkınızda bir şey yayınlayacaklarını yasadışı olduğunu bildikleri halde gizlemesinden çok farklı bir şey. Çünkü biliyorlar ki bir kere basılmayagörsün, ne yaparsanız yapın bunu onarmak için yapabileceğiniz bir şey yok" dedi.
Mosley, sözlerine "Strasbourg'a çok ufak bir noktayı sağlamak için gidiyoruz. O da, bu gibi vakalarda önceden haber verilmesi. 100 haberin 99'unda zaten önceden bildirim yapılıyor" diye devam etti.
Eğer dava Mosley lehine sonuçlanırsa, artık bireye haber verilmeden hakkında haber yayınlanamayacak.
Araştırmacı gazetecilik için tehlikeli
Karar, AİHM yetkisini kabul eden, Türkiye de dahil 47 ülke için hukuki emsal olacak.
Ancak bu kararın basın özgürlüğüne ve araştırmacı gazeteciliğe darbe indirebileceği düşünenler de var.
"Basının hukuk bürosu" olarak ünlenen Wiggin'den, Caroline Kean, "Bay Mosley'nin başvurusunda sadece seks haberleri konusunda bildirim yapılsın dediğini sanmıyorum. Bence bunun bireyin mahremiyeti tanımına girebilecek her şeyi kastediyor. Ve burada sorun yasalar değil, uygulama ve teamüller. Bunun araştırmacı gazetecilik açısından maliyeti muazzam olabilir" diyor.
Standpoint dergisinin editörü Daniel Johnson, özellikle de internet çağında yeni yasalarla böyle bir sınırlama getirmenin mümkün olmadığını ve olmaması gerektiğini belirtiyor.
Johnson, "Son bir kaç yılda, örneğin milletvekili ödenekleri konusunda, kamuya mal olmuş kişilerin, milletvekilleri ve siyasetçilerin, özel ve kamusal hayatının kesiştiği pek çok vakayla karşılaştık. Max Mosley de motorsporlarının yüzü olarak bir kamusal profile sahip. Bence böyle kişiler riskli davranışlarda bulunuyorsa, bunun bedelini de ödemeye hazır olmalılar" diyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, öncelikle davaya bakıp bakmayacağını inceleyecek.
Bu aşamanın da aylar sürebileceği düşünülüyor.