BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,34
ALTIN 2.921,37

Biraz da Türkleri devşirin...

Niye seksen milyon içinden bir kişi yetiştiremiyoruz...

Son birkaç haftadır spor camiasında Anadolu Efes basketbol takımında oynayan oyun kurucu Shane Larkin konuşuluyor.  Larkin özelinde yaşanan tartışmaları ve gelişmeleri maalesef esefle takip ediyorum.

Konuyu anlayabilmek için önce bir özet geçeyim: Basketbol Milli Takımımız son 15 yıldır oyun kurucu pozisyonunda yerli oyuncu bulmada sıkıntılar yaşıyor. Bu sıkıntıyı aşabilme adına daha önce Emir Preldziç devşirme yöntemiyle Türk vatandaşı statüsüne geçirilip oyun kurucu olarak milli takımda oynadı. Preldziç’ten sonra Fenerbahçe’nin yabancı kontenjanından oynattığı Boby Dixon’u devşirme yapıp adına Muhammed Ali deyip Türk vatandaşı yaptık.

Yaklaşık 5 yıl bu pozisyonda oynayan Boby Dixon’un gerek sakatlıklar gerekse yaşının ilerlemesinden dolayı aynı pozisyonda yerli oyuncu yine bulamadık. Bu sefer de Amerikan asıllı Scotie Wilbekin’i devşirme yöntemiyle Türk vatandaşı statüsüne geçirerek bu sıkıntıyı aşmaya çalıştık. Hali hazırda milli takımın oyun kurucu pozisyonunda Wilbekin oynuyor.

Anadolu Efes’in oyun kurucu pozisyonunda oynayan Shane Larkin özellikle son iki yıldır oynadığı oyunla bütün dikkatleri üzerine çekti. Geçtiğimiz yıl Anadolu Efes’in Avrupa Ligi’nde final oynamasında büyük katkıları olan Larkin bu yıl da aynı başarısını sürdürüyor.

Larkin’in bu büyük performansı sonrasında son günlerde Larkin’in devşirme yapılarak milli takımda oynatılması sesleri yükselmeye başladı.

Larkin’in devşirme yapılması noktasında hemen hemen bütün spor camiası ve Türk kamuoyu hemfikir.

Herkes bu yöndeki arzusunu dile getiriyor.

Basketbol Federasyonu yetkililerinden tutun da Türk Milli Takımı teknik kadrosuna varıncaya kadar herkes bu konuda pek bir hevesli.

Devlet yetkililerimiz de bu konuda sessiz kalmadı ve Shane Larkin’in devşirme yapılabilmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapılacağını söylediler.

Anladığım kadarıyla Shane Larkin kısa bir süre içinde devşirme metoduyla Türk vatandaşlığına geçirilip milli takımın oyun kurucu pozisyonunda oynayacak.

Şimdiden hayırlı olsun...

Da, işte ben bu noktada maalesef gelişmeleri esefle, iç geçirerek seyrediyorum.

Düşünebiliyor musunuz, seksen milyon nüfusa sahip bir ülke olarak neredeyse 15 yıldır 1 tane bile oyun kurucu pozisyonunda bir basketbolcu yetiştiremiyoruz.

On milyon nüfusa sahip Yunanistan'da bile üç tane oyun kurucu basketbolcu var.

Demek ki biz bir yerlerde hata yapıyoruz.

Hata yapıyoruz ki seksen milyon insan 1 tane basketbolcu yetiştiremiyoruz.

Emin olun Larkin’i konuştuğumuz kadar bunun nedenlerini konuşmuş olsak sorunu çözeriz.

Ama maalesef işin kolaycılığına kaçıyoruz.

Basketbol Federasyonu bu sorunu önümüzdeki yıllarda çözmek için nasıl çalışmalar yapıyor acaba?

Bu konuda bir plan, proje var mı?

“Altyapılarda nasıl bir çalışma yapılırsa bu sorun ortadan kalkar” diye kafa patlatılıyor mu acaba?

Devlet yetkililerimizin bu konuda bir düşüncesi var mı acaba?

Spor Bakanlığı bu konuyla ilgili nasıl politikalar geliştiriyor acaba?

Yabancı oyuncu devşirmek için yaptığımız çalışmaları Türk gençleri için de yapıyor muyuz?

Yabancı oyuncuları devşirmek için harcadığımız mesai ve enerjiyi Türk gençleri için de harcıyor muyuz?

Ben size basketbol oyunu için oyun kurucunun devşirilmesinden ve dahi kendi gençlerimiz üzerinden serzenişimi dile getirdim.

Varın siz bu örneklemi gençliğe yönelik bütün alanlara bağlayın.

İster eğitime, kültüre ister spora, sanata ister ahlaka, değerlere ister yozlaşmaya, savrulmaya ister fikre, düşünceye ister…

İstediğiniz alana gönül rahatlığı ile dokundurabilir ve dahi bağlayabilirsiniz.

Her ne kadar basketbol ya da futbol ile direk alakam olmasa da mesele yetişme ve yetiştirmeye, milliliğe gelince gündem olan vakıalar üzerine çağın olanakları üzerinden küçük bir araştırma neticeyi yansıtıyor.

Niye seksen milyon içinden bir kişi yetiştiremiyoruz...

Bence asıl konuşulması gerekenler bunlar...

Gerisi lafı güzaf...

facebook.com/msbeser

twitter.com/msbeser

instagram.com/msbeser