Birand'ın dili sürçünce...
Mehmet Ali Birand'ın nesi meşhurdur diye sorsak...
Sanırız herkes aynı yanıtı verir; Dil
sürçmeleri... Neredeyse her bültende böyle küçük bir
kazası oluyor. Bazen bayramları karıştırıyor, bazen tatil
günlerini... Bazen de hafızasında kalan bir ad diline
dert açıyor...
Akşam ana haberi ondan izliyordum...
Arka arkaya siyaset haberleri ve Türkiye'nin insanı yoran
gündemi ile başım ağırlaşmaya başlamıştı...
Hafif uyuklar moda geçmiştim ki...
Tam o anda Birand imdadıma yetişti...
Meşhur dil sürçmelerinden birine imza atıverdi.
Size onun anonsunu aynen aktarayım;
-"Siyasetle ve
modanın iki ünlü ismi Diyarbakır'da biraraya geldi. DTP'nin en sert
isimlerinden Osman Baydemir, ünlü modacı Cemil
Çiçek'i ağırladı hem de çok sıcak
görüntülerle..."
Hay allah dedim yine bir şey oldu ama...
Uyuklamaya da başlamışım ya bir anda çözemedim...
O sırada VTR (haber bandı) yayına girdi...
Cemil Çiçek ismini duyunca gözümün önüne
bakan gelmişti...
Ama ekranda kaytan bıyıkları, kulağındaki küpesi
ile
radikal modacı Cemil İpekçi vardı...
Dudaklarıma bir gülümseme oturdu.
O anda Birand da yüzünde muzip bir
ifade...
"Yine yaptım
yapacağımı" diyen bir bakış ile yeniden ekranda
beliriverdi... Kendisi de yaptığı hataya
gülüyordu.
O gülümseme ile şunları söyledi;
-"Cemil kusuruma bakmasın çünkü soyadını Çiçek
diye okudum... İpekçi olduğunu bilmeme rağmen
ama bu tip dil sürçmeleri hep oluyor..."
Ben de gülüp geçtim, zap yaptım...
Ekrana bu kez Uğur Dündar geldi...
Onu görüncede ister istemez şöyle bir kıyasa giriştim;
-"Acaba Uğur Dündar böyle bir dil sürçmesinde nasıl
davranırdı?"
-"Böyle bir dil sürçmesi onda nasıl dururdu?"
Daha da önemlisi Birand gibi...
Kendisi ile dalga geçer havada olabiilir
miydi?
Hımmm... Hiç sanmıyorum...
O ağır abi havalarına uymazdı galiba...
Birand bu konularda daha mütevazi bir görüntü
veriyor...
Hem zaten öyle çok dili sürçüyor ki...
Herkesi de bu haline alıştırdı...
Bir
ancorhman'e dil sürçmesi yakışır mı?
Valla
Birand'a yakışıyor...
Hatta ben dil sürçmesiz
onu düşünemiyorum...
Düşünün ki lisedesiniz...
Öğretmen ağır bir
konuyu anlatıyor...
Gözler kaymaya, beyin dalıp dalıp uzaklara gitmeye başlamış...
Tam o anda hoca sınıfın halini fark ediyor ve bir fıkra
anlatmaya başlıyor... İşte Birand'ın ana
haberdeki dil sürçmeleri bende bu etkiyi yapıyor. Dağılan
dikkatim anında yerine geliyor...
Üstüne bir de dudaklarıma gülümseme konuyor...
O yüzden ben kendi adıma hiç şikayetçi değilim
valla...