Bırakın şu MHK’nin yakasını!..
Daha sezon başlamadan fitne başladı. Yeni MHK Başkanı Serdar Tatlı'nın olmasının ardından "Rıdvan Dilmen abileri ile böyle istedi" yaygarası başlattılar...Bırakın bu işleri...
Bu ülkede ağzınla kuş tutsan hiç kimseye yaranamayacağın iki önemli görev vardır…
Biri ekonominin, diğeri futbolun patronluğunu yapmak…
Bu gerçek hiçbir zaman değişmemiştir…
“Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamazsın” misalidir…
Çünkü hep banacıyız!..
İşte TFF Başkanı Nihat Özdemir....
Son derece beyefendi ve mütevazı bir duruş sahibi bu ülkenini yetiştirdiği en önemli iş ve spor adamlarından biri...
Başkan olmanın ötesinde futbol dünyasında bir ağabey!..
Türk futbol kulüplerinin resmen batakta olduğu “İmdat” çığlığı attığı dönemde TFF Başkanı olarak dertlilerin derdine derman olmak kolay mı?
Makama mevkiye ihtiyacı mı var?
Yok..
Ama kulüplerin dertlerini bilen bir ağabey olarak bu ülkenin sporu seven Cumhurbaşkanı tarafından "Taşın altına elini değil bedenini koyması" istenmiş oda seve seve koymuş..
Herhangi bir kulübe ve kişiye husumet besleyerek bu ülkede TFF başkanlığı yapacak en son insan bile değildir…
Amma velaki!..
Yaşadıklarını gördük...
Öyle bir acımasız ki bu futbol dünyası!..
Maddi ve manevi ömrünü verdiği kulübünün üyeliğinden dahi haksız bile istifa etmek zorunda bırakıldı...
Ama güzel bir söz vardır..
"Yolu doğru olanın yükü ağır olurmuş..."
Diyeceğim şu ki ayırım yapmadan bütün kulüpler duası etsin ki futbolu böylesine seven, yakından takip eden, dertleri dinleyen, çözüm üreten Recep Tayyip Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanına sahipler...
Yoksa her biri battı balık yan giderdi!..
Az elini çeksin yine öyledir!..
Siz har vurup harman savurun kulüpleri batırın sonra çareyi Cumhurbaşkanında bulun. Sonra da gizli, gizli "Cumhurbaşkanı neden karışıyor" diye fısıltı gazetelerine dedikodu yapın!..
Hadi oradan!..
Nankör olmayın...
Dua edin dua!..
İyi ki Tayyip Erdoğan var...
Biz ne Cumhurbaşkanları gördük bu ülkede futbolun "F" si ile bile ilgilenmedi!..
Vefasızlık yapmayın...
O nedenle Nihat Başkana sahip çıkın...
Kulüplerle Cumhurbaşkanı arasında köprü görevi görerek sorunların aşmasında büyük rol oynuyor...
*
Bakın doğdum doğalı futbol dünyasının içerisindeyim…. Futbolcu ailenin bir parçasıyım…
Amcam rahmetli Selahattin Diyadin uzun yıllar Trabzonspor dahil profesyonel olarak futbol oynadı, teknik adamlık yaptı...
Kardeşim Metin Diyadin, Gençlerbirliği’nde uzun yıllar kaptanlık yaptı, Fenerbahçe’de forma giyindi, teknik adamlık yapıyor…
Allah uzun ömürler versin babam keza…
Uzun yıllar futbol oynadı, Süper Lig dahil futbol hakemliği yaptı. Ardından uzun yıllar Doğan Babacan, Hilmi Ok, Bülent Yavuzların MHK’ sinde uzun yıllar görev yaptı…
*
Futbol dünyasında neyin ne olduğunu, kimin ne yaptığını iyi biliriz.
Bu dünya "Bencillik" duygusu üzerine kurulmuştur...
Güven, itimat duygusu sıfırdır!..
İşte MHK...
Değirmen gibi!..
Doğru ile yanlış arasında fark yoktur!..
Bir yanlış bütün doğruları silip atar...
Futbol dünyasının hakemlere yönelik haklı haksız eleştirilerle büyük bir çalkantı içinde olmadığı sezonu yoktur…
Şöyle bir bakın, hiçbir dönemin Merkez Hakem Kurulu, koltuğunda rahat oturamadı. Dünyada Merkez Hakem Kurullarını böylesine sık değiştiren bir başka ülke yoktur...
Adalet terazisi hep tartışıldı!..
Ve hiçbir MHK uzun ömürlü olamadı…
Hep bedel ödeyen ilk kurum MHK oldu..
3 sezon üst üste çalışan MHK var mıdır?
Yoktur…
*
Bunu neden yazıyorum…
Şimdi yeni futbol sezonuna gireceğiz…
Geçen sezon yaşananlar ve tartışmalar sıcaklığını koruyor ki, inanın pandemi süreci araya girip tartışmaları frenlemeseydi, futbol dünyası için bedeli çok ağır bir sezon olabilirdi…
Sonuç olarak tartışmaların göbeğine oturan MHK’de Zekeriya Alp bedeli ödedi…
Şimdi yeni bir dönem başlıyor…
Yeni MHK Başkanı Serdar Tatlı oldu…
Metin Tokat, Hikmet Öksüzoğlu, Erol Ersoy, Mahmut Çetiner, Nedim Göklü, Ahmet Erdoğan, Kadir Tozlu, Kamil Abitoğlu, MHK’nin yeni üyeleri oldu…
Yani ateşten gömleği üzerlerine giyindiler!
Allah yardımcıları olsun!..
*
Çok zor işleri…
Çünkü daha bismillah demeden, hiçbir icraat ortaya koymadan serbest atış başladı!
Alıştık artık!..
Yok efendim bu MHK’yi Rıdvan Dilmen yaptı…
Yok efendim Serdar Tatlı siyaseten geldi…
Yok efendim tarihin en zayıf MHK’si…
Yok efendim Serdar Tatlı bu işi yapamaz…
Fitne fesat aldı başını gidiyor…
Yazık…
Bir kere şunu belirtmek isterim hiç konuşmuşluğum ,oturup çay dahi içmişliğim yoktur Serdar Tatlı ile..
Ama uzun yıllar gazetecilik yapan, spor ve hakem camiasının içinde olan biri olarak derim ki,
Bir...
Türk futbol hakem ailesinin içinden gelmiş, geçmişinde en küçük dedikodu veya şaibe olmayan yüz akı pırıl, pırıl bir isim…
İki...
Siyaset ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi ve mesajı, paylaşımı olmamıştır…
Numune bulamazlar..
Üç …
Adı hiçbir kulüp ile yan yana gelmemiş, getirilmemiş genç hakemlere örnek olmuştur..
*
"Rıdvan Dilmen istedi getirdi" fitnesi ile işi Tayyip Erdoğan' a kadar getirenlere gelince…
Bu tip yaklaşımlar şehir efsanesi oldu maşallah!
Dün başka isimleri getirdi bugün de Serdar Tatlı'yı!…
Öyle mi!..
Türk futbolunun efsane bir ismi olan Rıdvan Dilmen’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün değil uzun yıllardır ailesinden biri olarak “Abi-kardeş” gibi olması suç mu?
Erdoğan’ın Allah gani gani rahmet eylesin nurlar içinde yatsın mekanı cennet olsun hacı annesi Tenzile annenin Rıdvan Dilmen’i oğlu gibi sevdiğini bilemezsiniz..
Türk futbolunda ne zaman önemli bir karar alınmışsa hemen “Rıdvan Dilmen ve abileri böyle istedi” yaftası yapıştırılıyor…
Kim bu abiler!
Benim bildiğim Rıdvan Dilmen’in abileri Ercüment ve Murat Dilmen!
Söylemek istediğinizi tam söyleyin de bilelim!
Bırakın bu işleri!
Yakında Bakanlar Kurulu değiştiği zaman da “Rıdvan Dilmen rica etti şu bakan oldu” derseniz şaşırmam…
Bu arada hadi yaptı diyelim!..
İyiki de Serdar Tatlı gibi bir ismi yapmış!..
Hani Türk futbolunda önemli kararların alınıp hayata geçirilmesinde Rıdvan Dilmen’lerin, Ali Kemal Denizci’lerin, Necati Özçağlayan’ların, Metin Tekin’lerin, Tugay Kerimoğlu’ların, Metin Diyadin’lerin görüş ve önerileri dinlensin…
Başımın üzerinde yeri olur…
*
Diyeceğim şu ki;
Bırakın da insanlar artık görevlerini rahat yapsınlar...
Serdar Tatlı’nın var mı geçmişinde en küçük olumsuz çizgi?
Yok…
Bunca yıl üst düzey hakemlik yaptı dürüstlüğüne duruşuna bugüne kadar laf diyen oldu mu?
Yok…
Varsa söylesinler..
Serdar Tatlı’nın MHK Başkanlığını beğenmeyen eski hakem arkadaşları bizden daha çok onu tanırlar…
Varsa söylesinler…
Görevini çok iyi yapar veya yapamaz onu zaman gösterecek!..
Ama insanların geçmişi geleceği için aynadır anlayışı ile iyi niyetinden asla şüphem yok..
O nedenle “Yeter artık”…
Olmadı değiştir…
Olmadı yine değiştir…
Kimseyi beğenmeyiz!..
Bırakın artık MHK’ de artık dikiş tutsun…
Yok efendim tarihin en güçsüz MHK’siymiş!
Elinizde “güç ölçme aleti” mi var?
*
Serdar Tatlı bu göreve hakederek arkasında bıraktığı "Dürüstlüğünden kimsenin şüphesi yok" izi ile gelmiştir..
Aksini kim söyleyebilir..
Şimdi üzerine düşen görev;
Adalet ve eşitlik ilkesi ile daha şeffaf yepyeni bir MHK anlayışı ortaya koyarak bütün soru işareti taşıyan tabuları yıkmalıdır…
Hakemlik yaşantısı boyunca başarılı bir çizgi izlemiş, adaletten hiç şaşmamış ve onun için TFF Başkanı Nihat Özdemir ve yönetimi tarafından MHK Başkanlığı gibi onurlu bir görev tevdi edilmenin sorumluluğu ile kendilerine güvenenleri mahcup etmemeliler..
Özellikle hakem atamaları konusunda çok ama çok dikkatli ve adil olmak zorunluluğunun hasıl olduğunu geçen sezon bir kez daha gördüler ve yaşadılar…
Serdar hoca MHK Başkanı olarak “İtimat kontrole mani değildir” sözünü unutmamalı..
Biz onu uzun yıllardır hakemlik yaşantısındaki dürüstlüğü ve adaleti ile tanıdık. Öyle tanımaya devam edeceğimizi umuyorum…
Bir tavsiye sunmam gerekirse;
Başkan Serdar Tatlı futbol dünyasının içerisinde yer alan Türk futbolunun unutulmaz eski hakem hocaları olan ve TV’lerde yorumculuk yapan ağabeyleri ve kardeşlerini yeni sezon öncesi davet edip MHK olarak görüşlerini, önerilerini dinlesinler…
"Biz birlikte güçlüyüz" deseler..
Bir ilk olur ve harika bir başlangıç olur…
Başarılar diliyorum…
Dedim ya..
Ateşten gömlek giyindiler!..
Yanmamak için tesis edecekleri tek görev "Adalet"
Allah yardımcıları olsun…