Bırakın muhalif liderler konuşsun!

Türkiye'deki haber kanalları, genellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve bazı bakanların konuşmalarını canlı yayında verir.

Ben bu duruma epey zamandır itiraz eden biriyim.

Bence muhalif liderlerin konuşmaları da en az Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanlar kadar, hatta onlardan daha fazla canlı yayınlanmalı...

Hiç unutmam...

Geçmiş yıllarda bu konuda bir yazı yazmıştım. Rahmetli Erol Olçok aramış, "Ah keşke senin dediğin yapılmış olsa. Bunların makyajı ekrana çıkınca dökülüyor. Bunlar ekranda konuşunca oylarında düşüş görülüyor. Bunlar her gün, her saat ekrana çıkmış olsa, bizim seçim kampanyası yapmamıza bile gerek kalmaz" demişti.

Durum gerçekten böyle...

Son dönemlerde muhalif liderlerin ekrana çıktığı programları hatırlayın. Her bir programda bir başka rezalete imza attıklarını ve millete, "Yahu biz bunlara mı oy vereceğiz?" dedirttiklerini göreceksiniz.

Bakın size geriden başlayarak birkaç muhalif lider üzerinden örnekler vereyim.

Meral Akşener'in ekrana çıkarılmadığı dönemde herkes "İYİ Parti ve Meral Akşener en az yüzde 17-18 oy alacak. MHP tabela partisi olacak" diyordu. Meral Hanım ne zamanki ekrana çıkmaya ne zaman ki "Ben Başbakan olacağım. MİT'in bütçesini kısacağım. Tülbent müzesi kuracağım" demeye başladı, oyları da o tarihten itibaren adeta dondurma gibi erimeye başladı.

Bir başka örnek...

Hatırlarsanız bir ara ekran yüzü göremeyen Temel Karamollaoğlu için kilit partinin lideri deniyordu. Saadet'in yüzde 5'ler seviyesinde oy alacağı falan konuşuluyordu.

Ama Temel Bey ne zamanki ekrana çıkmaya başladı. Ne zaman ki Fetö ağzıyla "Başörtüsü teferruattır" dedi. Ne zaman ki "Hızlı tren, üçüncü havaalanı, Osmangazi Köprüsü gibi projelerin bize faydası yok. Biz gelince hepsini durduracağız" dedi. Ne zaman ki bir dönem Erbakan Hoca'ya küfredenlerle omuz omuza olduğunu açıkladı. O günden sonra bir daha iflah olmadı, bahsi edilen oyların 5'te birini dahi olamadı.

Liderler üzerinden devam edelim.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ekran karşısına geçti, "Kürdistan'da biz kazanacağız. Batıda ise Cumhur İttifakı'na kaybettireceğiz" dedi. Türkiye uzun süredir tartıştığı "Beka sorunu var mı yok mu?" sorusunun cevabını bu sözlerde buldu.

Bakınız, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün Habertürk'te Didem Aslan Yılmaz'ın konuğu oldu. Beka meseli söz konusu olunca aynen şu cümleyi kullandı:

"Türkiye'de beka sorunu yok, ABD'nin desteklediği YPG bize mi saldıracak?"

Bir satırlık cümlede, ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuz gerçeği olduğu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi ve bunu epey zamandır canlı yayın programlarına çıkarılmayan Kemal Kılıçdaroğlu anlattı düşünebiliyor musunuz?

Daha hangisini anlatayım bilemiyorum.

Bakın bir de belediye başkan adayları üzerinden gidelim.

Mansur Yavaş’ın adaylığı açıklandığında Özhaseki’nin 5 puan önünde olduğu şeklinde anketler yayınlanıyordu. Ancak Mansur Yavaş çıkarıldığı canlı yayında bir tek proje açıklayamadı. Proje diye ne Ankaralılara ne sundu biliyor musunuz? "Trafiğin yoğun olduğu saatlerde taksicileri Ankara'nın merkezine sokmayacağız" dedi.

Bir cümle ile Taksici esnafının oylarını kaybetti.

Yetmedi, "İşe gidenlerden yol ücreti almayacağız" dedi ama hemen akabinde, "Sadece trafiğin pik yaptığı sabah saatlerinde onlardan ücret alacağız" diye saçma sapan bir beyanat vererek herkesi kendine güldürdü. Üç kere konuştu, oyları eridi. Üç kere daha konuşsa Özhaseki fark atacak!

Adaylardan devam edelim.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, kendisine "CHP'nin yönettiği Şişli sokaklarındaki çöp bu sorun nasıl çözülecek?" diye soran seçmene “Sen beynini o işlere yorma, sen ticaretine bak o senin işin değil" diyerek hakaret etti.

Hatay Belediye Başkanı kameraların önünde, "Bizim yolumuzu niye yapmıyorsunuz?" diyen kadınlara, "Siz bizi adam yerine koymuyorsanız, biz de sizi aday yerine koymayız. Siz oy vermezseniz biz de size yol yapmayız" dedi.

CHP'nin Seyhan adayı Akif Kemal Akay, "Bu ittifakta sadece Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti yok. Bu ittifakta HDP'si var, Saadet Partisi var" dedi.

Daha neler neler...

Saymaya devam etsem, ben parmaklarımdan, siz gözlerinizden olursunuz.

Demem o ki...

Bu tip muhaliflerin ekrana çıkarılmaması sanılanın aksine AK Parti'ye yarar sağlamadığı gibi zarar veriyor. Millet bunların konuşmalarını duymayınca yaşanan kepazeliğin farkına varamıyor.

Bence başta ahaber, 24 TV, TGRT Haber, Ülke TV gibi kanalların Erdoğan'ı canlı yayına çıkarmak yerine bu isimleri sık sık ekrana getirmesi gerekiyor. Şaka ya da ironi yapmıyorum yahu vallahi ciddiyim. Çünkü bunlar konuştukça kendi dilleriyle kendilerini rüsva ediyor ve edecek.

Rahmetli Erol Olçok'un dediği gibi...

Bırakın makyajları dökülsün, bırakın millet kimin eğri, kimin doğru olduğunu görsün. Bunlar konuşunca AK Partili adayların seçim kampanyası yapmasına bile gerek kalmayacak.

Yahu, Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting meydanlarında bunların altına imza attığı rezillikleri barkovizyon aracılığıyla millete dakikalarca izletiyor. Onları kendi sözleri, kendi dilleri ile vuruyor.

Bizim mahallenin haber kanallarını bu durumu nasıl atlıyor, bu liderleri neden canlı yayına davet etmiyor, gerçekten anlamıyorum.