16 yaşındaki H.İ.’ye tecavüz iddiasıyla yargılanan Ahmet Ç. hakkında mütalaa veren savcı genç kızın rızasıyla ilişkiye girdiğini iddia etti. Savcı, ‘rıza’ya gerekçe olarak da birlikte bira içmelerini ve H. İ.’nin vücuduna büyük zarar verilmemesini gösterd
Abone olDENİZLİ'de cinsel istismar mağduru 16 yaşındaki H.İ.’ye bir darbe de yargıdan geldi. İ.’ye tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan Ahmet Ç. hakkında mütalaasını açıklayan savcı, İ.’nin rıza sonucu ilişkiye girdiğini belirterek, Ahmet Ç’ye daha hafif ceza verilmesini istedi. Savcı, ‘rıza’ya gerekçe olarak da, bira içmeleri, aralarında güç farkının olmaması, İ.’nin Ç.’nin mesajlarına cevap vermesi ve vücuduna büyük zarar verilmemesini gösterdi.
Milliyet sinden Damla Yur'un haberine göre, Denizli’de yaşayan Ahmet İ., geçtiğimiz yıl ev ararken kızı H.İ.’yi 30 yaşındaki evli akrabası Ahmet Ç.’ye emanet etti. Ahmet İ., ardından kızından bir süre haber alamadı. H.İ. eve geldiğinde Ahmet Ç.’nin tecavüzüne uğradığını iddia etti. Bunun üzerine Ahmet Ç. tutuklandı, 9 gün sonra da serbest kaldı. Baba Ahmet İ. ise ‘Kızım için Adalet İstiyorum’ çağrısıyla 62 bin imza toplayarak Ç.’nin tutuklanmasını talep etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bu girişim üzerine davaya müdahil oldu.
'TAMAMEN RIZA İLE GERÇEKLEŞTİ'
Davanın 5. duruşması 23 Ocak günü Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada savcı Mehmet Başaran mütalaasını sundu. Mütalaada, H.i.’nin 15 yaşından büyük olduğuna dikkat çekilerek ilişkinin “tamamen rıza ile gerçekleştiği” ve bu nedenle 8 yıla kadar hapis cezasını gerektiren madde kapsamına girmediği belirtildi. Savcı, sanığın reşit olmayanla cinsel ilişkiyi düzenleyen ve 2 yıla kadar hapis öngören madde kapsamında cezalandırılmasını talep etti.
Savcı, mütalaada rızaya gerekçe olarak da şunları gösterdi:
“(...) Bizzat araçta sanık bira aldığında mağdurenin hal ve hareketleri, bira içmeye zorlanmaması... (...) Duruşmada da gözlendiği üzere mağdurun yapısı, sanığın yapısı arasında anormal bir güç farkı söz konusu değildir. (...) Mağdurede sadece dudak ve boyun bölgelerinde ekimoz söz konusudur. Bunlar da mağdurenin kabulü olduğu üzere öpüşmeden ileri gelmiştir. Cinsel ilişkinin gerçekleştiği ileri sürülen araç içindeki konum göz önüne alındığında burada eşyalar parçalanmadan, insan vücuduna büyük bir zarar vermeden, rıza dışında ilişki zordur.”
'ERKEK OLSA BÖYLE YAZILMAZ'
H.İ.’nin avukatı Jülide Keleş Yarışan, hazırlanan mütalaaya ilişkin şöyle konuştu;
“Cinsel ilişki mahkeme tarafından kabul ediliyor ama bunun hile ve zorlama yönünde olduğuna ilişkin bir algı yok. Bu davadaki mağdur erkek çocuk olsaydı mütalaa bu şekilde hazırlanmazdı. Kız çocuğu olduğu için ‘bira içmesi sonrası başına gelecekleri kabul etmiş olur’ değerlendirilmesi yapılarak, rıza anlamında yorumlandı.” Baba Ahmet İ. ise “Tecavüzün ne yaşı ne rızası olmalı. Biz bunun savaşını vermiştik. Ne yazık ki büyük bir umutla çıktığımız yolda mağduriyete mağduriyet eklendi. Bize tazminat davası açarlarsa şaşırmam” diye konuştu.