BIST 9.420
DOLAR 34,34
EURO 36,37
ALTIN 2.842,15
HABER /  GÜNCEL

Bir tokattan ne çıkar!

Hükümet, aile içi şiddeti yeniden 'şikâyete bağlı suç' kapsamına alıyor.

Abone ol

Hükümet, Avrupa Birliği'ne uyum ve aile içi şiddeti azaltmak amacıyla getirilen yeni ceza sisteminden geri adım atıyor.

Aile içi şiddeti yeniden "şikâyete bağlı suç" kapsamına alan tasarının gerekçesinde, "Bir tokat atılması halinde dahi soruşturma açılıyor" ifadesinin kullanılması dikkat çekti.

Tasarı komisyonda
Adalet Bakanlığı'nca ceza yasalarına uyum gerekçesiyle hazırlanıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderilen 223 sayfalık kapsamlı tasarı, Adalet Komisyonu'nda yarın görüşülecek.

Okullarda ve toplumda şiddetin giderek yaygınlaştığı dönemde aile içi şiddetin yaptırımını azaltan ve bu konuların soruşturulmasını zorlaştıran hükümlerin Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarıda yer alması tepkiyle karşılandı.

Mevcut yasa ne diyor?
Mevcut Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesinde şiddeti cezalandıran hüküm şöyle: "Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığını ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

Yasa, kasten yaralama suçunun "üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe" karşı işlenmesi halinde "Şikâyet aranmaksızın verilecek ceza yarı oranında artırılır" hükmünü de öngörüyor.

Şikâyet şartı aranıyor
Hazırlanan tasarıyla bu hüküm değiştiriliyor. Tasarının 156. maddesine göre, kasten yaralama suçunun üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenmesi halinde şikâyet şartı aranacak.
Kasten yaralama suçunun üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenmesi halinde öngörülen ceza miktarı da düşürülüyor.

Mevcut yasada bir yıldan üç yıla kadar olan cezanın "yarısı oranında artırılması" hükmü varken tasarıda "üçte bir oranında artırılır" deniyor. Maddenin değişiklik gerekçesinde şöyle denildi:

Tokada bile müdahale
"Aile bireylerine karşı işlenen kasten yaralama suçunun, ağırlığına bakılmaksızın, resen yani şikâyet aranmaksızın soruşturulabilir bir suç haline getirilmesi, örneğin bir tokat atılması halinde dahi aile bireyleri arasındaki ilişkiye hukuk adına müdahil olmayı gerektirmektedir.
Bunun doğurabileceği sakıncalar göz önünde bulundurularak TCK'nın 86. maddenin üçüncü fıkrasında yapılan işbu değişiklikle, aile bireylerinden birinin diğerine karşı işlemiş bulunduğu kasten yaralama suçundan dolayı, ancak şikâyet üzerine soruşturma ve kovuşturma yapılabilecektir."

KADIN DERNEKLERİ AYAKTA

Feodal mantığın ürünü
Şenal Sarıhan (Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı, TCK Platformu Temsilcisi, Avukat):
Şiddeti körükler nitelikte yeni bir düzenleme. Bir tokatla bir kurşun arasında fazla fark yoktur. Tokat atarak başlar şiddet ve giderek büyür.

"Bir tokat atılması halinde dahi" diyen mantık doğal olarak böyle bir sonuç yaratacaktır. Aile içi şiddet okuldaki şiddeti de körüklüyor, genel sosyal alandaki şiddeti de körüklüyor.
Şiddeti, aile içinde, büyükler - küçükler arasında gibi bir statüyle affetmeye başlarsak, önüne geçmek mümkün olmaz.

Bunu ancak feodal mantık yapar. Bu kadın ve erkek arasında sorun değil, bütün bireyler arasındaki sorundur. Bu yeni koşullara değil, ancak yeniden 'eski anlayışa uyum' olabilir.

Bu neye uyumdur?

Sema Kendirci (Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı, Avukat): Şiddete engel olacağı konusunda nutuklar atan iktidar, şiddeti özellikle aile içinde kategorize etmek istiyor. Bir tokatta dahi şikâyete konu edilebileceğinin endişesini taşıyıp ancak yaralamada gündeme getirmek istiyorlar.
Bu ne kadar samimiyetsiz, ikiyüzlü bir tutumdur. Ceza Yasası'nı yaptıklarında da Avrupa'ya övündüler. Bu neye uyumdur? "Bir tokat atmak" o kadar doğal karşılanıyor. Bari doğrudan şunu desinler; "Tokattan yaralamaya kadar bildiğimizi yapalım, kadın da sıkıysa şikâyet etsin!"
(Milliyet)