BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA

Bir tek hayırla anılacak işin oldu mu?

İstediği soruları sormasına izin verilmediği için Demirel'in yanına gitmeyen BDP'li Sırrı Süreyya Önder'in tepkisi büyük.

Abone ol

BDP'li Önder, ziyarete gitseydi Demirel'e bu ülkede bir tek hayırla anılacak işin içinde olmamasının nedenini soracaktı.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonunun 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaretine, Komisyon yönetiminin ‘önceden belirli soruları sorma’ şartı koştuğu için katılmayan BDP’li Sırrı Süreyya Önder, toplantıya katılsa neler soracağını Radikal’e anlattı.

Radikal'de yer alan habere göre Önder, toplantıya katılsaydı konuşmanın seyrine göre şu soruları yöneltecekti:

JİTEM İÇİN NEDEN BİR ŞEY YAPMADIN?

* AİHM kararı var. Demirel’in cumhurbaşkanı olduğu dönemde JİTEM’in elinde ölenler var. Demirel bunların pek çoğununun JİTEM’in elinde olduğu biliyordu. Çünkü aileleri ulaşmıştı. Ama Demirel dönüp bir şey yapamadı, o insanlar JİTEM’in elinde öldü. O zaman bu insanlar için neden bir şey yapmadı?

TÜRKİYE HALKLARIYLA HELALLEŞECEK MİSİN?

* Demirel bu kadar uzun bir süre siyasette kalmasına rağmen, daima hakların karşısında statüko ile anlaşma ve uzlaşma, zulme karşı devleti savunma, evrensel hak ve özgürlükler namına bu ülkede bir tek hayırla anılacak işin içinde olmamasının nedenini soracaktım. Bununla bağlantılı olarak Türkiye halklarıyla helalleşme ihtiyacı hissedip hissetmediğini soracaktım.

* Darbelerin Amerika ve CIA ile ilişkisi yok diyor. İhsan Sabri Çağlayangil, “CIA altımızı oymuş” demişti darbelerle ilgili. Kendisine bunu anımsatırdım.

* Deniz Gezmiş’ten söz açılmışken, idama rıza gösteren değil, bizahiti asılmamaları için İnönü ve Bayar’ın gösterdiği çabaları anımsatır, “Bu çabaları reddeden bir kişi olmak ne hissettiriyor?” diye sorardım. 

RİSALE-İ NUR SORUSU

* Demirel, vaktiyle Risale-i Nur’u el yazısıyla çoğaltanların içindeydi. Bunlar ‘Yazıcılar’ diye anılırdı. Daha sonra inanç özgürlüğünün karşısında vesayetin yanında gördük kendisini. Bu günden baktığınızda “Yazıcılık faaliyetine mi üzülüyorsunuz, yoksa inanç ve özgürlüklerin yanında duramamanıza mı?” diye soracaktım.