Barlas, Başbakan'ın yanağına bir dokundu olay oldu. Hakkında yazılanlara yanıt veren Barlas, daha ilginç bir anı anlattı;
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın yanağına bir dokundu Mehmet Barlas, bin yerden ses geldi. pek de şaşkın değil. "Şark"ta bu durumlara tanık olmak olağandır" diyerek ince bir gönderme yaptı hakkında yazanlara...
Bir de onlara inat Erdoğan'ın yanağını daha öncede nasıl okşadığını anlattı:
"Erdoğan bir şiir okudu diye hapse atıldığında onu cezaevinde ziyaret ettiğimde yine elimi yanağına koyup, " Bu da geçer " demiştim."
Yani bu ilk değilmiş... Aslında sadece Erdoğan ile olan samimiyeti değil, diğer siyasilerle de yakın dost Mehmet Barlas... Bunu da yazdıklarından öğreniyoruz;
KİMLER GELDİ...
"İsmet İnönü'yü Cumhurbaşkanıyken, bizim evde konuk olduğu zaman tanımıştım. Türkiye'nin ekonomik kaderini değiştiren Turgut Özal, arkadaşımdı. Bülent Ecevit'i, genç yaşlarında siyasete yeni atıldığı dönemde tanıdım. Bir anım var mesela. Ecevit CHP içinde liderlik mücadelesine başlamak üzereydi. Bir akşam onu ve eşini, Müşfik Kenter'le birlikte Boğaz'da akşam yemeğine çıkardım. Hepimiz rakı içiyorduk, Ecevit " Ben içki almayayım " dedi. Müşfik Kenter " Ben rakı içmeyen politikacıya oy vermem " deyince, Ecevit'in kadehine doldurduğu susuz rakıyı bir yudumda içtiğini bugün gibi hatırlar ve gülerim."
Mehmet Barlas'a göre Tayyip Erdoğan veya başka bir siyasetçinin başbakan yahut cumhurbaşkanı olması, onun katındaki rütbesini değiştirmiyor. Ve bir de not ekliyor; "Bir insan iktidar sahibi bir kişiye yağcılık etmek için yanağını okşamaz ki".
Emin Çölaşan'a hala kızgın
"Nedense özellikle biz gazetecilerde karmaşık bir ruhsal kompleks var" diyen Mehmet Barlas, medya mensuplarını "piyango bileti almadan kendisine büyük ikramiyenin çıkmasını bekleyen Temel'e benzetti".
Köşe yazarlarının konuyla ilgili eleştirilerine de cevap veren Mehmet Barlas, bu noktada Hürriyet yazarı Emin Çölaşan'a şu not ile dokundurdu;
NOT - Hürriyet'te Emin Çölaşan da " Fotoğraf "ı yorumlamış. Daha önce bu kişi ile süren polemiğimiz, bu kişinin açtığı davada benim 8 milyar tazminat ödememle sonuçlandı. Hakimlere değil kalemine güvenmeyi öğreneceği güne kadar, onu yok sayıyorum.