Anadolu'dan İstanbul'a gelen üniversite öğrencisi niçin cemaatin yurduna gider? İşte sokaktan gelen yanıt....
Abone olÜniversite öğrencisi yurt için kapısını çaldığı Atatürkçü Düşünce Derneği'nden broşürle uğurlanırken Fethullah Gülen cemaatinde ise nasıl karşılanıyor?
Yukarıdaki mukayese aslında herşeyi anlatır mahiyette. Radikal'in 'sokak yazarı' Cüneyt Özdemir, bugünkü başlıklı yazısında şunları kaleme aldı:
Avrasya koşusunda köprüden yürürken bir gençle tanıştım. Kendisi Binnaz Hoca’nın mahalle baskısından endişe duyduğu bir taşra şehrinde doğmuş büyümüş. Okul yıllarında parasızlıktan dershaneye gidememiş. Cemaate ait bir evde Murat Yetkin’in dünkü manşette gönderme yaptığı ABİ’lerden ders almış. Üniversiteyi kazanıp İstanbul’a gelmiş, kalacak yer yok! Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kapısını çalmış. “Yurt göstermek görevleri değildi belki ama elime bir broşür tutuşturup gönderdiler beni” diyor.
CEMAAT İŞ BAŞINDA
Gelelim öteki cepheye; yani Fethullah Gülen cemaatine...
Söz yeniden Cüneyt Özdemir'de:
Çaresiz bir cemaat yurdunda yer bulmuş kendine. “Bir baskı yoktu yurtta ancak oluşan havadan sabah namaza kalkıyor, öğleden sonraları çay-bisküvi eşliğinde Fethullah Gülen kasetlerini dinliyorduk” diye anlatıyor. ‘Abi’ler her şeyle ilgileniyormuş. Herhangi bir ders mi kötü hemen o dersi iyi bilen bir ‘abi’ bulunuyor ve başarıyla geçiyorlarmış. Akşamları ise yurdu destekleriyle ayakta tutan esnaf, Beyoğlu’nun ünlü restoranlarında kalan tatlıları yurda yolluyormuş. Bu dayanışma ruhu elbette üniversiteden mezun olunca iş bulma aşamasında da devam ediyor...
Var mı buraya kadar yeni duyduğunuz, bilmediğiniz bir şey? Yok. Bu düzen yıllardır yüzlerce okulda binlerce öğrenciyle devam etti, ediyor…
O zaman HSYK sonuçları sandıktan çıkınca mahallenin moralleri neden tarumar?
BU DURUMA ALIŞACAKSINIZ
Ve Özdemir yazısının 'dost acı söyler misali' şu satırlarla noktaladı:
“Bugün A.B.İ’lere kızıyorsunuz da yıllardır aklınız neredeydi” diye sormayacak mıyız? Türk eğitim sisteminde büyük boşluklar var. Birileri yıllardır o boşlukları legal yöntemlerle doldurdu, dolduruyor. Bunu görmezden gelip sanki bu insanlar düşman bir ülkeden gelmiş gibi tavır almak ya da uzaydan inmişler gibi şaşırmak da ne demek?
Mahalledeki moral bozukluğunun özeti “Bizimkiler gitti, onlarınkiler geldi” endişesidir. Durumu AKP hükümetine yıkmak ise işin artistliği.
Alışacaksınız…
“Hayır, ben alışmam, bünyem kaldırmaz” diyorsanız o zaman bir çözüm üreteceksiniz. Bütün bunlara kafa yorması gereken CHP bildiğiniz gibi hâlâ Hayrünnisa Gül’ün türbanını aşamamış durumda. O zaman başka alternatif yaratacaksınız. Yoksa arada bir anket için uğradığınız taşra şehirlerinde değişimden Binnaz Hoca gibi endişelenir, farklı siyasi düşüncede olanları Murat Yetkin gibi A.B.İ’leştirirsiniz ki, o zaman da Akif Beki karşınıza geçip haklı olarak güler, dalgasını geçer hepinizle.