BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Bir kuş oldum ben...

Bir kuş oldum dün…

Kocaman kanatlarım vardı, kocaman gözerim bir de…

Ne kadar yükselebiliyorsa kuşlar, o kadar yükseldim göğe…

Özgürdüm…

Her yöne uçabilirdim…

Rüzgâr da benden yanaydı…

Güneş de…

Bulut da benden yanaydı…

Gökyüzü de…

Bir kuşun gözüyle bakmak istedim olan bitene…

Kocaman, simsiyah gözlerimle…

Beyaz bakan…

Hiçbir ayrıntıyı kaçırmayan…

***

Ankara semalarına uçtum…

Kocaman bir binanın üstüne geldim önce…

Süzüldüm, süzüldüm, süzüldüm…

Baktım, takım elbiseli bir sürü adam…

Bir içeri, bir dışarı…

Anladım…

Vakit doldurmaktı “çalışmak” sandıkları…

Kaçtım oradan…

Başka bir “büyük” bina şimdi üzerinde dolaştığım…

“Tek adam” var önünde…

Etrafı etten duvar…

Hepsi bir şey söylüyor O"na ve hepsi kendisini dinlesin istiyor…

Küçük bir el hareketiyle susturuyor hepsini…

Susuyorlar…

Anladım…

“Hevesli” onaylayıcıydı hepsi…

Kaçtım oradan da…

Huzurlu bir görüntü aradım gökyüzünden, aşağılarda…

Kocaman avlusu olan, aslanların koruduğu bir binanın üstüne getirdi kanatlarım beni…

Ne güzel aslanlardı bunlar…

Karşılıklı…

Eli yüzü aydınlık…

Ve ne kadar düzgün insanlardı bahçedekiler…

Ne yaşları aynıydı, ne elbiseleri…

Kiminin yanında bebesi vardı, kiminin dedesi…

Farklıydılar…

Farklı bir yerdeydiler…

Mutluydular…

Huzurluydular orada…

Dillerinde dualar, ellerinde çiçekler…

Belliydi bir ziyarette oldukları…

Anladım…

Ne büyük adamdı…

Yere göğe sığdıramadıkları…

Haklıydılar…

Bir kuş oldum dün…

Kocaman kanatlarım vardı…

Kocaman gözlerim…

Ve kocaman yüreğim…

Her şeyi anladım…

Demek ki “kuş” değildi benim beynim…