Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, ''Kafes Eylem Planı''nda Levent Bektaş’a ait olduğu iddia edilen imzanın sahte çıkmasının ayrıntılarını yazdı.
Abone ol"Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasıyla ilgili, ''Kafes Eylem Planı''nda yer alan ve davanın sanıklarından emekli Binbaşı Levent Bektaş'a ait olduğu öne sürülen imzaların ''tıpkı basım'' olduğu tespit edildi.
Deniz Kuvvetleri'nde bir cuntanın iktidarı devirme adına bombalı eylem ve suikastlerle ortalığı karıştıracağı iddia ediliyordu.
Çarpıcı gelişme yoğun gündem arasında gözlerden kaçtı. Bir dönemin en çok konuşulan davasında yaşanan bu önemli gelişmeyi Tezkan, köşesine taşıdı.
Tekzan, Hakim-Savcı-Polis-bilirkişi, TÜBİTAK, Adli Tıp, TİB gibi kurumların el ele verip kendi ordusuna ve vatandaşına kumpas kurduğunu yazdı.
17 ARALIK OLMASA
"17 Aralık olmasa kim bilir daha neler olacaktı neler!.." diyen yazar, kumpasa ilişkin yanıtı beklenen çok sayıda soruyu gündeme getirdi.
TEZGAH NİYE KURULDU? TEZGAHI KİM BİLİYORDU?
"(...)Anladık; Paralel dedikleri yapı bu tezgâhı kurdu, onlarca askeri, yazarı, çizeri, akademisyeni içeri tıktı.
Bunu niye yaptılar?
Neden olacak..
Devlet içinde güçlenmek için.. Birilerinden intikam almak için.. Orduyu zayıflatmak için.. Deniz Kuvvetleri’ni çökertmek için.. Korku salmak için.. İnsanların sesini kesmek için..
2009, 2010, 2011 hatta 2012 yılında yaşadıklarımızı hatırlayın..
İstedikleri kişiyi dinlemişler, izlemişler, suçlu yaratmışlar..
*
Bu soru daha..
Bu yapılanları kimler biliyordu?
İktidar kanadından işin iç yüzünü bilen var mıydı? Yoksa işlerine geldiği için göz mü yumdular? İşlerine geldiği için destek mi çıktılar?
Yoksa gerçekten aldatıldılar mı? Paralelciler, darbe yapılacak, karışıklık çıkarılacak, hükümet al aşağı edilecek diye hükümeti kandırdılar mı?
Bi gün bu sorular da yanıt bulacak.."
BİLİRKİŞİ RAPORU
Soruşturma kapsamında, "Kafes Eylem Planı"nda yer alan ve emekli Binbaşı Levent Bektaş'a ait olduğu belirtilen imzanın gerçek olup olmadığına ilişkin istenen bilirkişi raporu savcılığa ulaştı.
Bilirkişi Prof. Dr. Salih Cengiz tarafından hazırlanan raporda, 3 nolu DVD içinde kayıtlı "Kafes Eylem Planı"nın ekleri olan "Ek-A Görev Bölümü" ve "Ek-B Psikolojik Harekat Kampanya Kontrol Formu" isimli dokümanların altında yer alan ve Bektaş'a ait olduğu iddia edilen imzalar incelendi. Bektaş'a ait olduğu iddia edilen imzalara tablolar şeklinde yer verilen raporda, Bektaş'ın imzalarının ''tıpkı basım'' olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.
SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarınca, dönemin özel yetkili savcılıkları tarafından yürütülen Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy'de bulunan mühimmat soruşturmalarında "hukuksuzluklar yapıldığı ve davalara dönüşen bu soruşturmalarda şüphelilere kumpas kurulduğu" iddialarına yönelik ayrı ayrı soruşturmalar yürütülüyor.
"Poyrazköy kumpas" soruşturmasında, daha önce 2009 yılında gözaltına alınıp tutuklanan, itirazla serbest bırakılmasının ardından hakkında yeniden yakalama emri çıkarılması üzerine Beylerbeyi'ndeki lojmanda beylik silahıyla intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ailesi ile hala yargılaması devam eden bazı sanıklar da "mağdur" ve "müşteki" olarak ifade vermişti.
MÜHİMMAT BEDRETTİN DALAN'IN ARAZİSİNDE BULUNMUŞTU
Poyrazköy Keçilik mevkiinde 21 Nisan 2009 tarihinde başlatılan kazılara 28 Nisan 2009'a kadar devam edilmiş, kazılarda 15'i dolu 21 lav silahı, 14 el bombası, 24 el bombası fünyesi, 450 gram C3 patlayıcı madde, 7 adet hakem bombası, 3 adet gösteri bombası, 5 bubi tuzağı, 2 kullanılmış bubi tuzağı, 23 işaret fişeği, 45 sis bombası, 15 aydınlatma fişeği, 30 metre uzunluğunda infilaklı fitil (korteks), 38 metre uzunluğunda saniyeli fitil, 3 bin 17 adet çeşitli çapta fişek ve 1 adet siyah renkli kamuflaj kremi tüpü ele geçirilmişti.
"Ergenekon" soruşturması kapsamında Poyrazköy'deki kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin hazırlanan iddianamede, 4'ü tutuklu 5 sanığın 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 29,5 yıldan 57'şer yıl, diğer 12 sanığın da 7,5 ile 39'ar yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istenmişti.