Bir zamanların hızlı solcusu, devrimcisi eylem adamıydı. Sivil toplum örgütlerince düzenlenen her toplantıya katılırdı.
Abone olPERVANE YETKİN Bir İbret Öyküsü Bir zamanların hızlı solcusu, devrimcisi eylem adamıydı. Sivil toplum örgütlerince düzenlenen her toplantıya katılır,hararetli konuşmalar yapar, çiftçinin köylünün ve de özellikle Ziraat teknisyenlerinin haklarını savunurdu. Öyle savunurdu ki onu bir şey sananlar Ziraatçıların başına getirdi. Geliş o geliş...Daha sonra yapılan her kongrede güçlenerek çıktı, Bunu sağlamak için devrin sağcı iktidar yöneticileriyle sıkı ilişkiler içine girdi. Kongrelerde karşısına çıkanları solcuları sağ temsilcilerin desteğiyle geçti. Bir zamanlar birlikte mücadele verdiği arkadaşlarını disipline verdi, atmaya kalkıştı, onları küstürdü. Dikensiz gül bahçesindeydi artık. Kurumun olanaklarıyla tatillerini yaparak, akşamları çeşitli barlarda keyfine bakıyordu. Tabii ki çevresi de değişmeye başladı, etrafını yiyiciler sardı, nasılsa hesaplar Yetkin’dendi. Sefa sürme devri başladı ama yetmedi Yetkin bundan da sıkıldı, daha etkin olmalıydı ama nasıl? Siyasete atıldı Yetkin. Solcuydu ya Solcu Halk Partisine(SHP) yanaştı. Toplantılarına katıldı, partiye geldi gitti. Orada Selvi boylu bir arkadaş buldu, artık akşamları onunlaydı, yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Selvi’ye tırmanarak siyasete girecekti. Selvi’de rakıyla sulanmayı seviyor, mesele yok. Ama parti içinde kendisinden daha Yetkin’ler vardı, oradaki Bizans oyunlarına ayak uyduramadı, geri plana düştü. Bu arada Selvi’de yıkılmıştı. Kolay mı her gece rakıyla sulanmak, kökü kurudu Selvi’nin. Ama Selvi’ de de inat var, bir küçük eski kökten yeniden yeşermeyi, uzamayı umarak Değişik Sol Parti(DSP) ye yanaştı, Yetkin ve etkin arkadaşını da yanına alarak. Değişik solculuk yapmaya başladılar, yani hiçbir şey. Oranın da suyu çıktı Yetkin Selvi şimdi de Deniz’e kanarak Cumhuriyet’e Hükmedenlerin Partisi(CHP)’ne katıldılar. Orada daha da sağa yanaştılar. Baktılar ki bu yanaşma daha güzel. Bunun getirisi daha fazla, ‘’tamam’’ dediler. Seçimler oldu Selvi’den yapılan seçim sandıklarından çıkan oylar tabii ki Selvi’ye yaradı. Ama Yetkin ve etkin arkadaşa yaramadı, O’ da’’ Selvi’nin köküne kibrit suyu’’ diyerek yeni denizlere doğru yelken açtı. Artık yelken heryandan gelen rüzgarla doluyordu ama O memnun değildi. Birşeyler yapmalıydı ama ne? Ankara Kalesi Partisi (AKP)’ni düşündü ama almadılar. Kırılmadı, nasılsa artık omurgayı kırmıştı, yani OMURGASIZ . Bir şekilde ‘’Derin Arkadaşlar’’ aracılığıyla Güzel Parti(GP)’ye girdi. Kongresine katıldı, lider Cem Sultan’ın ellerinden öpenler ve bağlılıklarını bildirenler arasına katıldı, ekranlarda boy gösterdi Sultanının kaftanını öperken. Sultan bu ‘’samimi’’ davranışı unutmadı elinden tuttu, ‘’gel çiftçi dostum’’ dedi. O da gitti. Cem Sultan’ın televizyonunda zorlama bir şekilde Ziraat ve tarım konulu programlar yapmaya başladı. Ağzı laf yapıyor ama tombul yanaklarının baskısıyla tükürükler saçarak sarfettiği cümleler anlaşılmaz biçimde dışarı çıkıyor, çamlar deviriyor, inanılmaz yanlışlar yapıyor, yani felaket. Ama neyse ki yardımcı arkadaşı gazeteci de yapılan yanlışları bir şekilde kapatıyor. Tabii bu program da Cem Sultan’ın partisi yararına çalışıyor, Yetkin’ce yalanıp yutuluyor. Bunca yalanıp yutmalara karşı elbette Cem Sultan gereğini yapacak. Ama Yetkinimiz boş durmuyor ‘’ne olur ne olmaz, ben işimi daha da garantiye alayım’’ diyerek zaten kişiselleştirdiği örgütünü de kullanarak, devlete onlarca trilyon vergi borcu bulunan, servetinin kaynağı bilinmeyen ama tahmin edilen Cem Sultan’ı ‘’YILIN SİYASETÇİSİ’’ seçiyor. Yalandan da bazı şahsiyetlere de ödüller veriyor. Artık daha ne yapsın, düşünüyor düşünüyor ve ‘’ mutlaka yapacak başka şeyler de vardır’’ diyerek içtiği rakı ve yediği sarmısaklı cacığın iğrenç kokusunu odaya salarak horlamaya başlıyor.