Bir gün Yahudiler Hz. İsa peygamberin huzuruna geldiler...
Ayna ayna söyle bana en günahsız kim bu dünyada....
Yahudiler, zina yapmış bir kadını saçlarından sürükleyerek, arkalarında da büyük bir kalabalık, Hz. İsa peygamberin huzuruna geldiler...
Hz. İsa'dan bu kadını cezalandırmasını istediler.
Amaçları Hz. İsa'yı test etmekti.
Çünkü Hz. Musa’nın şeriatına göre zina eden kadının taşlanması gerekir.
Hz. İsa ise sürekli merhametli olmayı, affetmeyi, tövbe etmeyi, iyilik yapmayı tavsiye etmektedir.
Kadını taşlatırsa şayet yahudiler; tavsiye ettiğin iyilik ve merhamete ne oldu diyecekler.
Kadını cezasız bıraksa Hz. Musa’nın şeriatına uymuyor diye fitne çıkaracaklar....
Hz.İsa eğildi yere bir daire çizdi ve o daire Allah'ın izni ve kudretiyle ayna oldu.
Ve o aynaya bakan herkes geçmişte yapıp ettiği, işlediği bütün günahları görüyordu.
Hz.İsa yerden doğruldu ve kadını bırakın dedi.
Kadını bıraktılar.
Ve kalabalığa "İlk taşı günahsız olanınız atsın" buyurdu.
Kalabalığın sesi kesildi...
Hz. İsa geriye dönüp baktı ki, kadından başka o kalabalıktan geriye tek bir kişi kalmamış.
Hepsi oradan kaçmışlardı....
Sonuç,
Maalesef bugün yaşadığımız dünya hayatı tam da bu durumda.
KENDİ hayatımızla ilgilenmediğimiz, başkalarının ayıbını ortaya çıkarmak için birbirimizle yarıştığımız, birbirimizin günahlarını açığa çıkarmak istediğimiz bir dünya...
Dedikodudan beslenen, yalandan beslenen, başkasının zor durumuna sevinen, başkasının mutluluğundan rahatsız olan insanoğlu, dur durak bilmiyor.
Asıl soru şu,
Şayet o aynayı bugün insanoğlunun önüne koysalar, insanoğlunun o aynaya bakacak ya da konuşacak yüzü olur muydu?
Belki de bugün o aynanın insanoğlunun önüne konulması gerekir.