Bir gün Devlet Beyden özür dileyecekler!..
Ak saçlı mı dersiniz?
Türkmen beyi mi?
Bilge lider mi?
Bozkurt mu?
Devlet aklı mı?
Ne derseniz deyin…
Farketmez!..
Hepsinin buluştuğu bir devlet adamı o...
Geçmişine baktığımızda örnek bir adanmışlık…
Gizli yardımlarıyla örnek bir insanlık…
Tespitlerinde öngörü ile bütünleştirdiği haklılık…
Siyaset anlayışında milli ve manevi ahlakçılık…
Büyüklerine ve küçüklerine davranışta her daim mütevazılık…
Tavırda netlik…
Devlete sadakatte yüksek haysiyet duygusu… (f.a)
Son yazımda belirtmiştim...
Devlet her sıkıştığında çilingir görevi görür o!..
*
İşte böyle bir lider gerçeğinin hakkını artık vermek gerek…
Türk tarihi onu altın harflerle mutlaka yazacaktır.
“Türk siyasetinin geçmişinden bu yana kırılma noktalarına imza atmış ismi kimdir?” sorusunun cevabı hiç tartışmasız o…
Hani telefonlarımız kilitlendiğinde “PUK KODU” ararız ya...
O, adeta Türk devletinin ‘PUK KODU’ görevini üstlenen,
sadece Türk siyaseti için değil Türk devleti için de her zaman kilitlenen sistemi açan devlet adamıdır…
O, siyasetin çok ötesinde bir devlet aklıdır…
Herkes “Önce partim… Önce koltuğum” hesabı ile siyaset yaparken, o “Önce devletin bekası” diyerek parti menfaatlerini hep arka plana atmıştır…
Onun oy hesabı yaptığını, anketlerle çalıştığını hiç gördünüz mü?
Dünden bu yana “Millet ne verirse kabulüm” anlayışı ile MHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturdu ve oturmaya devam ediyor…
Bu ülkede sözde vatanını sevip siyasi emelleri için ona düşmanlık yapanlar, aslında onun devlete sahip çıkma noktasında “DEVLET” aklının zekatına muhtaçtırlar…
*
Hiç kimse neden onu anlatmaz?
Çünkü o asla reklamı sevmez…
Öyle bir derdi olmaz…
İhtiyaç duymaz!
Öyle bir örnektir ki onu tanımak için araştırıp bilmek gerekir…
Siz bilir misiniz...
1999 yılından bu yana milletvekili olarak devletten beş kuruş maaş almayıp, aldığı bütün parayı hayır kurumlarına bağışladığını?
Siz bilir misiniz...
Onun bugün vali, kaymakam, genel müdür, bürokrat, iş insanı olarak devlete hizmet veren yüzlerce öğrenciye uzun yıllardır burs verdiğini ve bunların asla duyulmasını istemediğini?
Siz bilir misiniz...
Azerbaycan’ın efsane lideri Ebulfez Elçibey yaşamını kaybettikten sonra çocuklarının bütün eğitim masraflarını üstlenip onları yalnız bırakmadığını?
Siz bilir misiniz...
Baypas ameliyatı olduktan sonra ameliyat parasını bile devlete ödetmeyip cebinden ödediğini?
Siz bilir misiniz...
Bütün varlığını memleketi Osmaniye’ye bağışladığını, bağışladığı araziler üzerine şehrinde muhteşem bir cami, kütüphane, sağlık merkezi, huzurevi, park yapıldığını?
Siz bilir misiniz...
Namaz kılarken fotoğraflarının çekilmesini istemeyip “Neden?” diye soranlara “Ben kameralı namaz bilmiyorum” dediğini?
Siz bilir misiniz...
Bir seçim arifesinde Bursa Yeniköy ziyaretinde köy halkı ile otururken muhtarın köy camiinin bitirilmesi için destek talebi üzerine not aldırıp seçim sonrasını beklediğini?
Seçimde düşük oranda oy aldıktan sonra caminin bitirilmesi için hatırı sayılır miktarda maddi destek gönderip caminin inşasını bitirdiğini?
“Neden seçim sonrasına bıraktınız” diye soranlara ise “Seçim öncesi verseydim seçim rüşveti olurdu” dediğini?
Bunların anlatılmasını hiç istemez…
Çünkü sevmez…
Neden yazıldı diye de tepki gösterir…
*
Diyeceğim şu ki!..
Artık Devlet Bahçeli gerçeği bu topluma anlatılmalıdır...
Öyle bir devlet adamı ki...
Siz bilir misiniz...
Bir miting sonrası dönüşte “Pamukkale’yi görelim” deyince, Pamukkale’ye girişte o dönemki FETÖ’cü güvenlik güçlerinin kasıtlı olarak aracını durdurup “Vali Bey’den izin almalısınız” şeklindeki tavrı sonrası yüzde yüz haklı olmasına rağmen hiçbir tepki göstermeden aracını sessizce geri döndürecek kadar devlete saygı duyduğunu?
Siz bilir misiniz...
Siyasi yaşamı boyunca başta ABD olmak üzere yabancı diplomatlara “Onlarla Türkiye’yi konuşacak mevzum yok” diye randevu vermediğini?
Var mı böyle bir adamı!..
*
O her daim;
Türk devletini istediği gibi kullanamayan küresel güçlerden terör örgütlerine, iç ve dış mihraklardan gayri milli siyaset yapanların önündeki en büyük engelin adıdır.
Bu nedenle sevmezler onu…
Onun için partisini yok etmeye kalkarlar…
Sözde milliyetçi ve ülkücü olup CHP ve HDP ile kol kola girip ona düşman olanlar, son sözüm size!
Bu vatanı, bu devleti, bu milleti ondan çok mu düşünüyorsunuz?
Siz makam, koltuk, unvan peşinde koşup iktidarın nimetlerinden yararlanmak için hesap yaparken, "dün karşı olduğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı bugün neden menfaat gütmeden ısrarla destekliyor " diye düşündünüz mü?
Siz kişisel ikbal Devlet Bahçeli siyasi devleti koruyup kollama refleksi üzerine yapar!
*
O bugünün değil yarının hesabını yapar...
O hep dağın arkasında pusu kuran çakalları görüp devlet yönetimini uyarıp devletinin beka sorununda arkasında duruyor…
Unutmayın…
Çoğu kimse söylemez veya bilmez...
15 Temmuz gecesi erken uyanışta TSK içindeki vatansever komutanların ilk temas kurdukları devlet aklı odur…
Bazı kimseler bugün görüyoruz kasıtlı ümitsizlik pompalıyor.
Ama o ise ısrarla ümit veriyor…
İşte Mehmet Akif’in hâlâ geçerliliği olan şu sözleri onun duruşu ile örtüşüyor.
Ne demişti o zor günlerde Akif;
“Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak. Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak.”
*
Devlet Bahçeli dün ne dediyse bugün de onu söylüyor…
Dün hangi noktalarda iktidarı eleştirdiyse bugün o noktalarda çözüm üretilerek yüzde yüz milli ve yerli devlet politikasında yol alınıyor.
Çözüm sürecini çöpe attıran kim?
Devlet Bahçeli…
PKK’nin bitirilmesi noktasında yol açıcı kim?
Devlet Bahçeli…
HDP'nin kapatılması için dava açılması kimin baskısıyla oldu?
Devlet Bahçeli...
Türk Dünyası ile ilişkilerin en yüksek düzeye çıkması kimin isteği?
Devlet Bahçeli ...
Doğu ve Güneydoğu’da terör ile iç içe belediye başkanlarının görevden alınmasına kim tam destek verdi?
Devlet Bahçeli…
Cumhur İttifakı ile bugün ülkede huzur ve güven var, yüzde yüz yerli ve milli devlet yönetimi ile savunma sanayinin zirve yapması var.
Gelişen ve büyüyen Türkiye gerçeğini kim inkar edebilir?
Devlet Bahçeli işte bu temelin çimentosudur!..
*
Bugün Devlet Bahçeli’ye birilerinin düşmanlığının nedeni Tayyip Erdoğan’ın bağımsız Türkiye idealine verdiği destektir…
Vermesin de ABD güdümündeki CHP ile iş birliği mi yapsın?
HDP ile kol kola mı girsin?
Selahattin Demirtaş cezaevinden çıksın mı desin?
O nedenle Devlet Bahçeli düşmanlığına yönelik her hamle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milli politikalarına darbe vurmaya yöneliktir.
Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sahip çıkışı, destek verişi Türk Devleti içindir.
*
Yok efendim şu partinin oy oranı şu kadarmış da MHP'ninki çok azmış!
Geçiniz!
MHP hiçbir zaman konjonktür partisi olmamıştır!
Oy hesabı içinde de olmamıştır.
Bir zamanlar DP, ANAP, DYP, DSP, SHP de MHP’ye yönelik o hesapları yaparken MHP o hesabı yapmıyor, vatan eksenli bir yürüyüşü tercih ediyordu.
Peki bugün onlar nerede, MHP nerede?
Onlar yok; MHP var!
MHP'nin gücü oy oranı değil, Türk milletinin kalbidir.
Ve o, kalbin özgül ağırlığıdır!
Yaşadık...
Yaşayacağız.
Bugün kişisel ikballeri için Devlet Bahçeli’ye saldıran sözde Türk milliyetçileri; ama bugün ama yarın bir gün ondan özür dileyeceksiniz!
Bilin istedim!..