BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bir genç kızın ibretlik öyküsü

O da, "Bir defadan bir şey olmaz" diye başlamıştı. Öyle olmadığını fark ettiğinde iş işten geçmişti çoktan.

Abone ol

Önce okul harçlıklarıyla, sonra anne ve babasının cüzdanından çaldıklarıyla temin etti. Yetmedi, evindeki eşyaları gizli gizli sattı. Sonra en yakın arkadaşlarını bile dolandırmaktan çekinmedi. Dolandıracak kimse, evde satılacak eşya kalmadığında tek bir çare kalmıştı: Bedenini satmak. İşte bunu gururuna yediremedi ve kararını verdi: "Bu esaretten kurtulmalıyım." Henüz 17-18 yaşındaydı. Babaannesi ölmüştü. Çok sevdiği babaannesinin ölümü onu derinden sarsmıştı. İşte, bu en zayıf anında, en büyük kötülüğü kuzeninden gördü. "Bir kez dene, acıları unutacaksın" dediğinde itiraz edemedi.

Ve bir kez denediği ’Eroin’, ona yıllar boyu hayatı zindan etti.

Antalya’da yaşayan ve 17-18 yaşlarındayken uyuşturucu bağımlısı haline gelen AE 3 yıldan fazla süren bağımlılık günlerinde yaşadığı "sefaleti" A.A muhabirine anlattı.

Haftanın 3 günü akşam saatlerinde devam ettiği "Adsız Alkolikler" derneğinin toplantısı öncesinde sorularımızı yanıtlayan AE "Adsız Alkolikler"de yalnızca alkol bağımlıların değil, esrar, eroin, hap bağımlılarının bir araya gelerek, bağımlılıktan kurtulmak için birbirlerine destek olduklarını anlattı.

Bağımlılıktan kurtulma yolunda çok önemli bir aşama kaydeden A.A soruları açık yüreklilikle yanıtladı. Bugün 23 yaşında olan ve yaklaşık 1,5 yıldır eroin kullanmamasına rağmen, tedavi süreci devam eden AE, hayat hikayesini "gençlere ve anne-babalara örnek olması için" anlatmak istediğini söyledi.

Soru: Bize eroin kullanmaya nasıl başladığını anlatır mısın? AE: "23 yaşındayım beş senedir uyuşturucu bağımlısıyım. Yaklaşık bir buçuk yıldır temizim. İlk 17-18 yaşlarında bir vefat olayının arkasından başladım. Babaannem vefat etmişti. Bana ’babaannen içeride oturuyormuş gibi gelecek, üzülmeyeceksin bu kadar’ dediler. Ben de kullandım. Daha sonra her gün düzenli olarak kullanmaya başladım. Çok kısa bir süre sonra bağımlı hale geldim.

Her gün kullanmak zorundaydım artık. Daha küçük yaşlarda alkolle başlamıştım.

Sonra esrar, hap ve son üç yıl da eroin kullandım." Soru: Eroini nasıl temin ediyordun, nasıl para yetiştiriyordun? AE: Başta eroin olmak üzere uyuşturucu artık çok pahalı değil. Bağımlılık pekiştikçe, kullanacağın doz arttığı için, pahalı hale geliyor, para bulmak zorunda kalıyorsunuz. Bu hırsızlık, dolandırıcılık yoluyla olabiliyor. Ne olursa olsun, bir şekilde uyuşturucuyu temin etmek durumundaydım. Eroin satın alabilmek için önce ailemden çalmaya başladım. Sonra evimdeki eşyaları sattım, daha sonra en yakınımdakilere zarar verdim maddi anlamda. Anne-babasını döverek paralarını zorla alanları biliyorum. Ben yapmadım ama çaldım, dolandırdım." Soru: Neler yaşıyordun, sana en çok zararı nasıl verdi? AE: Eroin kullandığım dönemde ailem beni kabul etmedi, eve almadı. Annem, "Ancak tedaviyi kabul edersen ben varım. Onun dışında sen benim kızım değilsin" dedi.

İnşaatlarda yatıyordum, ya da henüz bir gün önce tanıdığım insanların evinde kalıyordum. Çok rezil geçti o dönemim. O rezilliklerden bıktığım için artık tedaviyi seçtim. Görebileceğim daha kötü bir şey kalmadığını düşündüm. Son çare olarak kendi bedenimden para kazanmam gerekirdi. Çünkü dolandırabilecek kimse de bulamıyordum artık etrafımda. Kalacak yerim de yoktu. En son olarak kendi bedenimden para kazanmam gerekiyordu, bunu kendime yediremedim. Ailemden destek istedim. Bana yardımcı oldular ve bir buçuk yıldır temizim.

Soru: İlk kez eroin kullanmanı isteyen kişi şimdi nerede? AE: Halamın kızı, benden bir yaş büyük. O hala kullanıyor.

Soru: Nasıl tedavi gördün? AE: Madde kullanmaya başladığımın birinci yılında ailemin haberi oldu.

Onlara sezdirmeden kendim iki kere bırakmaya çalıştım. Kendimi eve kapatmak ya da bilir bilmez ilaçlar alarak kendimi tedavi etmeye çalıştım. Başarılı olamadım.

Daha sonra annem beni 4-5 kere eve kapattı. İlk bulduğum fırsatta evden kaçtım.

Daha sonra Ankara’ya gittik, orada tedavi oldum. Tedaviyi kabul ediyordum, Antalya’ya geldiğimde tekrar ilk fırsatını bulduğum anda eroin kullanıyordum.

Çünkü hala kullanan arkadaşlarımla görüşüyordum. Hiçbir zaman ilişkimi kesmedim onlarla, o yüzden hep başa döndüm.

Soru: Arkadaş çevresini değiştirmek mi gerekiyor? AE: Tabii ki... Bağımlılarla kesinlikle görüşülmemesi gerekiyor. Yanımda kullanan biri olursa benim temiz kalma şansım çok düşük. Temiz kalmaya çalışmak, bu alışkanlıktan vazgeçmek çok zor. Ortamı değiştirmek lazım. Gerekirse şehir değiştirmek gerekiyor.

Soru: Uyuşturucu kullanımı çok mu, en çok hangi kesimde yaygın? AE: Evet çok yaygın. Yaş oranı çok düştü. Önceden ücra köşelerde uyuşturucu kullanılırdı. Her semtte, mahalle aralarında torbacılar (Eroin satıcıları) var. Maddeye ulaşmak çok kolay, fiyatları da çok düştü. İlk başta para yetiyor ama bağımlılık başlayınca günlük 100-200 TL yetmemeye başlıyor. İçip içip de sızmak yok. Bugün versinler beş gün içebilirsin. Dur-durak yok, fren yok.
Soru: Hırsızlığın ardından genç kızların son olarak bedenini satma aşamasından bahsettin. Genç kızlar neler yapıyorlar, çalma çırpma bitince...

AE: Şahit olduğum öyle olaylar var ki para değil, uyuşturucu karşılığında dahi o kişiyle beraber olan kişiler vardı. Uyuşturucu bulunabilecek yere bedava götürsün diye taksiciyle dahi beraber oluyordu kızlar. Genç kızlar daha çok kullanılıyorlar. Bağımlı olan her genç kız buna maruz kalıyor.

Antalya’da henüz 17-18 yaşındayken, halasının kızının teşvikiyle eroin kullanan ve bağımlı hale gelen genç kadın, ameliyat olan annesi hasta yatağındayken kredi kartını çaldığını ve son limitine kadar kullandığını itiraf etti.

Soru: Uyuşturucu kullanım yaşı çok mu düştü? AE: Gördüğüm, eroin kullanan bir çocuk abartısız 10 yaşındaydı. Okula gitmiyorlar, sadece uyuşturucu peşindeler. Bana birisi geldi, ’Abla krizdeyim’ deyince çok kötü oldum. Ağlamıştım. "Buraya nasıl düştü’ diye o gün oturup ağlamıştım. Daha on yaşındaydı...

Soru: Bu çocuk uyuşturucuya nasıl başlamış olabilir? AE: Ya aileleri, ya yan komşusu, ya da arkadaşları, akrabaları kullanıyor. Normal geliyor ona. Şehir içinde en kalabalık yerlerde uyuşturucu satılıyor, kullanılıyor.

Soru: Uyuşturucu bağımlısı arkadaşların ne halde şimdi? AE: Arkadaşlarımın çoğu vefat etti. Arkadaş çevremde iyileşebilen bir-iki kişi daha var. Ölenlerin kurtulduğunu düşünüyorum ama diğerlerini görüyorum, hastane parklarında yatıyorlar, aileleri reddetmiş. Kullanmadan önceki hallerini de biliyordum o kişilerin. Böyle parlak, işlerinde güçlerinde çocuklardı.

Geçenlerde yolda bir arkadaşımı gördüm, kokusundan yanına yaklaşılmıyordu.

Sokaklarda yaşadığını söyledi, ailesi reddetmiş, aç-susuz... O çocuk diş teknisyeniydi, o halini görünce çok kötü oldum.

Bağımlılık, ırk, cins, yaş, kariyer hiçbir şey tanımıyor. Herkesin başına gelebilir. Benimle kullananlar arasında avukatın da, doktorun da işsiz güçsüz ailelerin çocukları da vardı, çok iyi işi olan kimseler de vardı. Bu herkesin başına gelebilir.

Soru: Eroin kullandığı dönemde başına gelen ilginç bir şey var mı? AE: Her günümü hırsızlık yaparak geçiriyordum. Annemin ve kendi altınlarımı, evdeki eşyaları, tabağa varıncaya kadar sattım.

Bir gün annem ameliyat olmuştu. Ameliyat sırasında başında durmadım.

Kullanmam gerekiyordu, elim ayağım titriyordu. Gittim anneme, sözüm ona ’geçmiş olsun’ deyip öptüm. Annem, yeni ameliyattan çıkmış, yarı baygın yatıyordu.

Çantasından kredi kartlarını aldım, hepsini son limitine kadar harcadım.

Bunları hatırladıkça utanıyorum. Bunları ben yapmadım, bu başka bir kişilikti diyorum. Şimdi oturup düşündüğümde pişman oluyorum.

Ben şanslıyım kurtuldum, ya da şanslılarmış öldüler. Ama sürünen çok insan var. Bence hiç denememek gerekiyor. Bir kere alman, bağımlı olman için yeterli. O yüzden o "ilk"ten uzak durmak gerekiyor. Merak edilecek bir şey yok, sonuçları ortada. Bunlar geçici zevkler... Sonuçlarına bakmak gerekiyor.

Kullananların kimi sokakta, kimi tuvalette ölü bulunuyor. Merak edilecek hiçbir şey yok. Kullananlardan uzak durulmalı. En samimi arkadaşınız kullanıyorsa, "O kullanıyor ama ben kullanmam" demeyin. En sevdiğiniz arkadaşınız bile olsa uzak durun.

Soru: Tedavi süreci nasıl gidiyor, çok mu zor tedavi olmak AE: Evet zor. Destek almak gerekiyor. Bu, tek başına yapılabilecek bir şey değil. Eğer annem, Adsız Alkolikler gibi kuruluşlar olmasaydı, sadece kendi isteğimle iyileşemezdim. Aile desteği çok önemli. Doktorlar ve sözünü ettiğim kuruluşlardan da yararlanmak gerekli.

Soru: Evlilik yaptığın kişi de madde bağımlısı, nasıl tanıştın, onun kurtulma çabası ne aşamada? AE: Eşimle madde kullanırken tanıştım. o satıcıydı ben alıcıydım. Tedavim süresinde görüşmedik, ara verdik. "Evlenirim ve onu kurtarırım" diye düşünmüştüm. Evleneli bir yıl oldu, şuna kanaat getirdim: O istemediği sürece ben hiçbir şey yapamıyorum, bir bağımlıyla yaşamak daha zormuş. Kendi bağımlılığımı unuttum. Onunla uğraşıyorum. O da tedavi oluyor. Beraber oyalanmaya, zor günlerini atlatmaya çalışıyoruz. İki bağımlının aynı evde durması çok zor, çok tehlikeli. İkisi de pimi çekilmiş bomba gibi...

-DRAMLI ANNENİN İBRETLİK ÖĞÜTLERİ-

Bağımlılıktan kurtulma mücadelesini ve hayat hikayesini özetleyen A.E’ye en büyük desteği veren annesi ise kızının uyuşturucu kullandığını nasıl öğrendiğini, yaşadıklarını, kızını bağımlılıktan kurtarma mücadelesini anlattı.

Anne E.A. anne-babaların çocuklarını hep yakından takip etmelerini, gerekirse gizli gizli ceplerini aramalarını, çocuklarını hep göz önünde tutmalarını önerdi.

Uyuşturucu bağımlılığından kurtulma mücadelesinden başarıyla çıkan A.E’nin annesi E.A. ise A.A muhabirinin sorularını şöyle yanıtladı: Soru: Kızınızın uyuşturucu kullandığını nasıl öğrendiniz? EA: İlk çöpünü bularak öğrendim. Doğru Narkotik’e gittim. "Kızım bunu kullanıyor" dedim. Zannettim ki "içeriye alırlar, hapse atarlar, kurtulur" ümidiyle gittim. Babaannesinin ölüm anında almış. Bir-iki derken bağımlı olmuş.

İlk önce çöpünü buldum, ne olduğunu bilmiyordum, gittim narkotikte ne olduğunu söylediler.

Ailelerin uyuşturucu maddeleri öğrenmesi gerekiyor. Bir gün çocuğunun cebinde bir hap bulsa, bir madde bulsa ne olduğunu bilmesi gerekiyor. Çocuğa çok da güvenmemek gerekiyor. Çünkü etraf kötü.

Soru: Neler yaşadınız bu dönemde? EA: Uyuşturucu bağımlıları çalışamıyor, yemek yiyemiyor, su içemiyor, banyo yapamıyorlar. Gözlediğim kadarıyla hiçbir çocuk "alışırım" diye başlamıyor. Ya meraktan başlıyor, "ben buna alışmam ailemden gizli birkaç defa yaparımın" hesabındalar. Ya da o an "Moralim bozuk, biraz üzüntümü gidereyim" gibi başlanıyor. Alışkanlık yapacağını tahmin bile etmiyorlar ki... Çok çabuk alışkanlık yapıyor. Hayatları tamamen değişiyor. Madde bulurlarsa eve kapanarak dış dünyayla iletişimi kesiyor, bulamazlarsa sokağa çıkıyorlar. Ya çalarak, çırparak ya da kendini satarak bulmaya çalışıyorlar. Ya kendini ya da başkasını satacak.

Biz iki sene kahvaltı yapmadık, yemek yemedik, banyo yapmadık. Artık dayanamıyordum. Çocuğumun etrafındaki pislikleri görmek, günden güne eridiğini görmek, artık tanıyamıyordum çocuğumu...

Daha çok içine kapanık çocuklar bunu yapıyor... Aileleri ayrılmış çocuklar bunu yapıyor, buna sığınıyorlar. Ailelerin gözünün çocukların üzerinde olması gerekiyor. Bu kadar uyanık geçinmeme rağmen, benden bir sene saklandıysa bu, ilgisiz aile çok daha geç anlar. Biz erken öğrenmemize rağmen beş sene uğraştık. Bu süreçte bittim, tükendim. Ölseydim kurtulacaktım belki ama onu arkamda bırakamazdım, onu arkada bırakmamak için ayakta kaldım.

Soru: Uyuşturucu bağımlıları nasıl tedavi ediliyor? EA: Devlet bir kuruş almadan AMATEM’lerde (Alkol-Madde Araştırma ve Tedavi Merkezi) tedavi ediyor. Sosyal hizmetler müdürlükleri ve valilikler bu konuda çok yardımcı oluyorlar. AMATEM’ler birçok ilde var. Cinsiyetine göre, 18 yaş altı erkek ve kızlar için ayrı, 18 yaş üstü ayrı. Valiliklerden ve hastanelerden öğrenilebilir.

Biz Ege Üniversitesi’ndeki AMATEM’de uzun süre kalarak bundan kurtulduk. Kızım 1 sene 3,5 aydır temiz. Kısa kısa ufak düşüşlerimiz oldu ama şu anda temiz. O da hayatın tadını yeni alıyor. Makyaj yapmayı, banyo yapmayı kendine bakmayı daha yeni öğreniyor.