BIST 9.916
DOLAR 35,22
EURO 36,67
ALTIN 2.962,12
HABER /  GÜNCEL

Bir garip dayak olayı!

Dayak yiyen kadınlar kervanına katıldığı iddia edilen Zeynep Kasımlıoğlu darp olayını reddetti. Kocası Dilaver Özturan 'inirleri bozuk, evde hizmetçi bile barınamıyor' dedi.

Abone ol

Jinekolog kocasından dayak yiyen Zeynep Tokuş’tan sonra TGRT’de program sunan Zeynep Kasımlıoğlu’nun (Özturan) da, eşinin hışmına uğradığı iddia edildi. Kasımlıoğlu’nun eşi, tanınmış doktor Dilaver Özturan ise, "Aramızda bir tartışma olduğu doğru ama karımı dövmedim. Sinirleri bu aralar çok bozuk. Bu yüzden evde hizmetçi barınamaz oldu" dedi.

İDDİAYA göre 10 Ocak sabahı, TGRT’de "Her Şey 10’da" programını sunan Zeynep Kasımlıoğlu’nun 2.5 yaşındaki kızı Zeynep Dilan ağlamaya başlayınca Doktor Dilaver Özturan bir anda saldırganlaştı ve eşine ağır sözler söyledi. Sonra da yüzüne yumruk attı. Dayak yiyen Kasımlıoğlu, Ulus’taki evlerine polis çağırdı. Gelen polis ekipleri Özturan çiftini karakola götürdü. Burada eşinden şikayetçi olan güzel sunucu Taksim İlkyardım Hastanesi’nden darp raporu aldı.

Eşiyle karakolluk olduğu ve dayak yediği haberlerinin doğru olmadığını söyleyen Zeynep Kasımlıoğlu, "Bu olay gerçek değil. Karakola gitmedim, hiç öyle bir olay yok. Biz gayet iyi geçiniyoruz. Zaman zaman bu tarz haberler çıkar. Eşimle birlikteyiz, herhangi bir problem yok. Çocuklarımızla hep beraber mutlu bir arada yaşıyoruz" dedi. Doç. Dr. Dilaver Özturan, sunucu eşiyle karakolluk olduklarını ama dayak olayının kesinlikle olmadığını söyledi.

İşte Özturan’ın açıklaması: 

 O GÜN NELER YAŞANDI

Ben eve geldiğimde Zeynep annesiyle tartışıyordu. Ayağına cam batmış, Zeynep’ten çıkartmasını istemiş. Zeynep de, ’Ben seninle mi uğraşacağım’ dedi. Ben de, ’Sakin ol bağırma’ diye araya girdim. Ayağındaki camı ben aldım ve tartışma büyümesin diye dışarı çıktım. Telefon açtı, ’Bu kadını götür’ dedi. Geldim herkes uyuyor. Sabah 06.00’da bağırdığı için ağzını tuttum sadece, annesi de şahit. O arada çocuğun üstüne su döküldü, çocuğu giydirdim. Annesi geldi sustururken ağzını tuttum dudağının kenarında iki milim bir çizik vardı. Annesiyle oturduk sakinleştirdik. Bir süre sonra kapıya polis geldi, ’Doktor Bey karakola gelir misiniz’ dedi. Karakola gidince prosedürler uygulandı. Rapor alındı ama ortada darp da yok. Şahit olarak kendi annesi geldi ve şahit oldu. Kadıncağız illallah dedi. Rana Elik, Zeynep Tokuş ve Pınar Dilşeker’den karımın eksiği yok tabii. Pınar Dilşeker’i programına konuk etti sanırım onlardan da etkilendi. Karakoldan sonra biz yemeğe gittik. Ben de, ’Zeynep, böyle şeyler yapıyorsun bizi yemek yerken karakoldakiler görse komik olmaz mıyız’ dedim. İki tane çocuğumuz var ve bana yapışmış durumdalar. Kız benim yanımdan hiç ayrılmıyor, ben hastaneye gitmek için köşe kapmaca oynuyorum.

DUVAR DİBİNDEN YÜRÜYORUZ

Ben psikiyatrist miyim kulak burun boğazcı mıyım anlamadım. Keşke psikiyatri okusaymışım. Hakikaten keşke okusaydım yardım edebilirdim. Dünyanın en iyi insanı ve ben yardım edemiyorum. Bu kadar sorumluluk sahibi, bu kadar iyi bir insanın bunları yaşaması beni üzüyor. Birikimler bu şekilde patlak veriyor. Eşim ilaç kullanamaz, vitamin bile alamaz, alerjisi var. Dayak mağduru falan değil. Aklımın ucundan geçmez ne dayağı. Hastalarım var ve yaptığım ciddi bir işim var benim. Bu şekilde bu boyuta gelmesi inanın çok üzücü. Kötü bir insan olsa, bu evlilik de biter ve sonuçlarına katlanır ama öyle de değil. Hakikaten yorgun, evde bile aman dokunmayalım tartışma çıkmasın diye duvar kenarlarından yürümeye başladık.

ALLAH KURTARSIN DİYORLAR

Psikolojisi bozuldu, çok gergin, çok yorgun. Kızcağız evlendi bir yıl sonra bir çocuk, loğusalık ve sonra ikinci bebeğimiz oldu. Herhalde onların yorgunluğu var, onu da anlamaya çalışıyorum. Ben yardım almasını önerdim ama kabul etmiyor. Evde hizmetçi kalmadı, hizmetçiler ağlayarak gidiyor. ’Doktor bey Allah kurtarsın sizi’ diyorlar. Gerçekten yardıma ihtiyacı var. Bir ara sabahları evde tanımadığım insanlara günaydın diyordum. Sürekli hizmetçi değiştirdiğimiz için... Yorgunlukların verdiği bir sorun. ATV’de sunduğu kahvaltı haberlerinin yorgunluğu hálá devam ediyor. Sabah 5’te gidiyordu, temposu çok ağırdı. İşinden ayrıl da dedim ama çok seviyor bir şey yapamam. Dilaver işimi bırakırsam daha kötü olurum dedi. O da ne yapacağını şaşırdı.

Kaynak:www.sabah.com.tr