Rus zulmünden kaçarak Osmanlı'ya sığınan İsveç Kralı Şarl'a gösterilen misafirperverlik unutulmuş değil.
Abone olİsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt'in Türkiye ziyaretiyle yeniden gündeme gelen ve 1709-1714 yıllarında Rusya'nın saldırılarından kaçan İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ın (12. Karl) Osmanlı İmparatorluğu'na sığınmasıyla başlayan iki ülke arasındaki dostluğun tarihi 3 asra ulaştı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen konuk Başbakan Reinfeldt, Konya'nın Kulu ilçesinde yaptığı konuşmasında, ''1700'lü yıllarda o zamanki Osmanlı padişahının, İsveç kralına ikram ettiği bir fincan kahve, hızla gelişen ticari ilişkiler haline geldi'' diyerek, iki ülke arasındaki dostluğun uzun yıllar öncesine kadar uzandığını söylemişti.
Kulu Belediye Başkanı Ahmet Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsveç ile Türkiye arasındaki dostluğun asırlar öncesine dayandığını belirtti.
İsveçlilerin çok vefalı insanlar olduğunu belirten Yıldız, 1700'lü yıllarda yaşanan Rus-İsveç savaşında yenilgiye uğrayan İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ın Osmanlı İmparatorluğu'na sığındığını ve Osmanlı'nın Şarl'ı korumasını İsveçlilerin hala unutmadığını söyledi.
Yıldız, ''Osmanlı İsveç Kralı Şarl'ı korudu. İsveç kralı, yaklaşık 5 yıl Osmanlı topraklarında yaşadı. İsveçliler, Osmanlı padişahının İsveç kralına yaptığı bu iyiliği 3 asırdır unutmuyor. Bir fincan kahvenin hatırı 40 yıl değil, 3 asra ulaştı'' diye konuştu.
Yıldız, İsveç'te 100 bin Türk vatandaşının yaşadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Kulu'dan 1965 yılında 5 kişinin trenle gittiği İsveç'te şu anda 30 bini aşkın Kululu yaşıyor. İlçeden halen İsveç'e göç devam ediyor. Evlilik yoluyla İsveç'e yerleşen Kuluların sayısı her geçen yıl artıyor. Her türlü sosyal, ekonomik, eğitim ve sağlık imkanına sahip olan gurbetçilerimizden özellikle gençler, bir daha Kulu'ya dönmüyor. Oraya entegre olmuş durumdalar.''
GURBET ARTIK SILA OLDU
Doğup büyüdükleri İsveç'e entegre oldukları için 3. nesil gurbetçilerin Türkiye'yi ileri yaşlarda geri dönecekleri bir yer olarak görmediklerini anlatan Yıldız, ''Orada doğup büyüyen gençler, tüm planlarını İsveç'te yaşamak ve geleceklerini bu ülkede kurmak üzerine yapıyor. Hatta birinci kuşak bile artık ülkesine geri dönmüyor. Gurbet artık sıla oldu'' dedi.
Yıldız, kendilerinin de iki ülke arasındaki sıcak ilişkilere katkıda bulunmak adına ilçede bulunan bir park ve bulvara, uğradığı bir suikast sonucu hayatını kaybeden İsveç Başbakanı Olof Palme'nin adını verdiklerini belirterek, ilçede İsveççe kursu açılması için de taleplerinin olduğunu ifade etti.
İSVEÇ'İN EN GELİŞMİŞ 5. ŞEHRİNDE BİR KULULU BELEDİYE BAŞKANI
İsveç'in en gelişmiş 5. kenti olan ve çoğunluğunu İsveçli nüfusun oluşturduğu, Lingköping şehrinde hemşehrileri olan Muharrem Demirok'un belediye başkanlığı yapmasının iki ülke arasındaki örnek dostluğun önemli bir göstergesi olduğunu ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:
''Kulu'dan yaklaşık 40 yıl önce İsveç'e başlayan yolculuk, iki ülke arasında her anlamda ilişkileri geliştirdi. İsveç hükümeti bize kucağını açarak, dostlukların kurulmasında önemli rol oynadı. Bu dostluk tarihi bir dostluktur ve devam etmelidir. İsveç Başbakanının ziyareti de bu dostluğun pekiştirilmesinde önemli bir görev üstlendi.''