BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bir anket depremi daha..

Ama bu anketin bir farkı daha var.. Ankette, Yılmaz, Çiller, Ağar, Derviş ve muhalefetle ilgili ilginç sonuçlar var..

Abone ol SANDIĞIN CAZİBESİ YOK 28 Mart 2004 seçimlerine on günden daha az bir zaman kaldı. Vatandaşın hala seçimlere yoğun bir ilgilsi yok. Bir seçim coşkusu yaşanmıyor. İnsanlar ekmek derdinde. Büyük bir çoğunluk karnını nasıl doyuracağının hesabını yapıyor. Seçim günü oy kullanmayı düşünmeyen yüzde 24.4 lük büyük bir seçmen kitlesi var. Bu gurubun yanında bir de henüz karar vermedim ve fikrim yok diyen seçmenler var. Seçimlere bu kadar az bir zaman kalmışken sandığa gitmeye karar vermiş olan seçmenlerin oranı sadece yüzde 52.9. Bu orana kararsızların bir bölümüde katılacak dahi olsa yüzde 65 lerin hemen üzerinde gerçekleşecek bir katılım oranı Türk siyasi hayatında yaşanan dar boğazın halk tarafından nasıl geniş bir sıkıntı ve bıkkınlık ile işaret edildiğinin göstergesi olacak. Rusya seçimlerinde yaşanılanların bir benzerini yaşamak üzere olduğumuzu görüyoruz. 3 Kasım 2002 seçimlerine olan katılım altında kalacak bir katılımın oranı demokratik dengeler açısından bir alarm sinyali olabilir. Araştırmanın sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde görülmektedir ki seçimlere olan ilginin ve katılımın bu kadar düşük olmasının sebebi sadece muhalefet partilerinin yetersizliği ve düşük profili değil, iktidar partisinin yarattığı iktidar boşluğu olarak da karşımıza çıkmaktadır. Gelişmiş batı demokrasilerinde bu seviyedeki oranlar belki normal karşılanabilir. Sorunlarını halletmiş ve yaşamını refah toplumu kriterleri içersinde sürdüren insanlar sandık başına gitmeye gerek görmeyebilirler ancak Türkiye gibi hayattan ve gelecekten beklentileri yüksek, gelir seviyeleri düşük, aş ve iş isteyen insanların büyük çoğunluğu oluşturduğu bir ülkede sandığa gideceklerin oranının bu kadar düşük olması toplumda yaşanan siyasal bir depresyonun göstergesi ve toplumsal bir paradoks olarak önümüzde duruyor. KİTLELERİ HEYECANLANDIRAN SÖYLEM ve SÜRÜKLEYEN LİDER YOK 28 Mart 2004 yerel seçimleri; bugüne kadar yapılan seçimler için bir ilk niteliğinde. Türkiye ilk defa bu kadar heyecansız, bu kadar renksiz bir seçime şahit oluyor. Toplumun hiç bir kesiminde hatta bir kaç il ve ilçe dışında parti teşkilatlarında dahi hiç bir heyecan ve hareket gözlenmiyor. Çalışmamızın birinci sorusunda seçmeninin sandığa ilgisiz olduğu ortaya konuluyor. İkinci soruda ise seçmene liderlerin seçim meydanlarındaki performansını nasıl değerlendirdikleri soruldu. Bu soruya verilen cevaplar gösteriyor ki seçmenin seçime ilgisizliğinin altında yatan temel sebep siyasiler ve halkın gündeminin (ajandasının) farklı olmasından kaynaklanıyor. Seçmen “Siyasi partilerin ve liderlerin seçim meydanlarındaki konuşmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yüzde 27.5 oranında halka ve halkın sorunlarına uzaklar cevabını veriyor. Anketör notlarının ortaya koyduğu bazı gerçekler; siyasi parti yönetimlerinin ve liderlerinin üzerinde durup düşünmelerini gerektirecek nitelikte. Seçmen, kar marjları düşük olduğu için protesto eylemi yapan tüpçüleri “bayram yapıyor” zannederek “9 Mart Tüpçüler gününüz kutlu olsun” diyecek kadar halktan ve sorunlarından uzak yaşayan lideleri ciddi almıyor. Ayrıca - Bunların kökü bereketsiz! - Otur oturduğun yerde! Onun bunun köküyle uğraşma! - Benim adım ...... . Kabadayılık yapmayın! - AKP oyları düşmezse iç savaş çıkar. gibi söylemleri şık bulmuyor ve ilgisiz kalmayı tercih ediyor. Anketör raporlarına göre araştırmaya katılan seçmenlerin büyük bir çoğunluğu meydanlarda duymak istediklerinin kavga, küfür yada ilgisiz polemiklerden çok, geçim sıkıntılarına, sosyal sorunlarına ve şehirlerine yönelik iyileştirici ve geliştirici politikalar olduğunu söylüyor. Seçmenin yüzde 15.4 ü lidelerden ciddi projeler, icraatlar görmek ve duymak dileğinde. Seçmen söylemlerin ve tartışmaların ufuk açıcı ve bilgiye dayalı polemiklerden çok “kendi aralarında didişiyorlar” diye nitelemekte. Kısacası seçim meydanlarda farklılık yaratan ve Demirel, Özal ve Ecevit gibi marka oluşturabilen bir lider ve muhalefet yok. Seçmene yöneltilen “28 Mart yerel seçimleri öncesi hangi partiyi daha hazırlıklı ve donanımlı buldunuz?” sorusuna verilen yüzde 47.8 oranındaki hiç birini cevabı aslında tüm seçim öncesi sürecin kısa bir değerlendirmesi niteliğinde. Bu soruya seçmen tarfından yüzde 27.4 oranında AKP cevabı verildiği görülüyor. AKP’nin diğer partilerin çok üzerinde olan bu orana yükselmesi öncelikli olarak iktidar avantajını kullanması olarak görülebilir. Ancak AKP, genlerinde Belediyecilikte “ekol” oluşturmuş Refah Partisi’nden kalan miras ve yine RP’den devr aldığı SKM (Seçim Koordinasyon Merkezi) ile diğer partilerin karşısında öne çıkıyor. EMANET OYLAR Seçmene iktidar ve muhalefet partileriin oy oranları arasıdaki makasın neden bu kadr açıldığını düşündükleri sorulduğunda alınan cevaplar halkın yüzde 50 sinin bu durumun sorumlusu olarak muhalefet partilerini gördüğünü ortaya koyuyor. İktidarın karşısında ciddi bir muhalefet yok yüzde 32.7 Muhalefetin kazanma çabası ve ümidi yok yüzde 17.3 İktidarın oy oranının bu seviyelerde olmasının AKP’nin başarılı yönetimi ve icraatları olduğunu düşünenler ise yüzde 24.6. Bu oran anketin son sorusunda seçimlerde AKP’ye oy vereceğini söyleyen seçmen oranının yarısından az. Görünen o ki seçmen AKP’ye “AKP’yi başarılı bulduğu” için değil muhalefetteki partileri oy vermeye değer bir yapı olarak görmediği için oy veriyor. TÜRKİYE LİDERİNİ ARIYOR İktidar ve muhalefet partilerinin hepsinin özellikle üzerinde durması gereken bir sonuç seçmenin “Türk siyasi hayatında yeni liderlere ihtiyaç duyulduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna verdiği cevaplarda ortaya konuluyor. Türk siyasetinde yeni bir lidere ihtiyaç duyulduğunu düşünenlerin oranı yüzde 69.2. Yeni bir lidere ihtiyaç olmadığını düşünenler ise sadece yüzde 16.6 oranında. ÖFKE DİNMEDİ Seçmenin yeni lider arayışlarını ve beklentisini bu kadar net ortaya koyduğu bir dönemde dahi 3 Kasım 2002 seçimleri sonrasında politik arenadan dışlanan liderlere pirim vermediği görülüyor. Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’in tekrar siyaset yapmasına sıcak bakmayan ve tekrar siyasi arenada görmek istemediğini belirten seçmenin oranı yüzde 82.1. ARANAN KAN DERVİŞ DEĞİL! Ankara kulislerinde sık sık konuşulan Kemal Derviş liderliğindeki CHP veya yeni bir siyasi oluşumun Türk halkı tarafından pek de olumlu algılanmayacağı kamuoyu araştırmamızda Kemal Derviş hakkında yöneltilen iki soruya verilen cevaplardan anlaşılıyor. Kamuoyunda Kemal Derviş’in 3 Kasım seçimleri öncesinde yaptığı siyasi manevralar uygunsuz bulan ve kendisine güvenerek yola çıkanları ortada bıraktığını düşünen geniş bir kesim mevcut. Seçemenden Kemal Derviş’i 2001 yılından beri izlediği ekonomik ve siyasal politikalar ışığında değerlendirmesi istendiğinde Kemal Derviş’i güvenilmez bulanların oranı yüzde 17.4 Derviş’i IMF ve ABD’nin adamı olarak görenlerin oranı yüzde 17.3 Ekonomist ve siyasetçi olarak başarısız bulanlar yüzde 15.4 İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan’ın DSP’den ayrılmaları ve YTP’yi kurmaları ile sonuçlanan süreçte onları yarı yolda bıraktığını düşünlerin oranı yüzde 14.7 Türkiye ve Türk halkına yabancı bulanların oranı ise yüzde 13.3. AK PARTİ RAKİPSİZ Seçmenin yüzde 56.6 lık kesimi seçimlerde oyunu AKP ve adayına vereceğini belirtiyor. Muhalefetin durumu ise son derece vahim. Sonuçlar 1990 sonrasında şahit olduğumuz muhalefette yıpranma sürecinin ciddi anlamda derinleşerek bu seçimde karşımıza yepyeni bir tablo ile çıkacağını düşündürüyor. CHP Kasım 2002’de aldığı oy oranının çok altında bir oy alabilecek gözükürken, yüzde 10.8 ile gerçek bir baraj olmamakla birlikte bir tür psikolojik baraj görevi gören yüzde 10 un üzerine çıkabilen yegane muhalefet partisi. CHP’nin hemen arkasından SHP, DEHAP, ÖDP ve EMEP gibi sol tandanslı partiler tarafından oluşturulan Güç Birliği’nin oy oranı ise yüzde 8.3 olarak ölçülmekte. Ancak Güç Birliğinin tüm Türkiye genelinde seçimlere katılamayacağı düşünülürse bu oranın bir miktar daha aşağıda gerçekleşebileceği hesaba katılmalıdır. Dördüncü parti konumunda ise MHP bulunmakta. Ancak MHP’nin 2002 Kasım seçimlerindeki sıralamada konumunu korumasına rağmen oy oranını koruyamadığı görülüyor. DYP ise Tansu Çiller sonrasında partiyi ayağa kaldıracak atılımlar gerçekletiremediğinden erime sürecine dur diyememiş görünüyor ve yüzde 5.1 ile beşinci parti konumunda. GP ise Uzan operasyonları sonrasında liderinin yazılı ve göresel basın desteğini kaybetmesi ile düşüş sürecine girmiş görünüyor. İŞTE SEÇMENE SORULAN BAZI İLGİNÇ SORULAR VE ÇARPICI SONUÇLARI 28 Mart yerel seçimlerinde oy kullanmayı düşünüyor musunuz? Evet %52.9 Hayır %24.4 Henüz karar vermedim %17.7 Fikrim Yok / Cevap Yok % 5.0 Siyasi partilerin ve liderlerin seçim meydanlarındaki konuşmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Halka ve halkın sorunlarına uzaklar %27.5 Liderlerin işi zor, genede çalışıyorlar %20.6 Ciddi bir proje veya icraattan bahsetmiyorlar %15.4 Meydanlarda halkı heyecanlandıracak lider yok %14.2 Sadece kendi aralarında didişiyorlar % 9.8 İlgilenmiyorum % 8.2 Fikri Yok / Cevapsız % 4.3 28 Mart yerel seçimleri öncesi hangi partiyi daha hazırlıklı ve donanımlı buldunuz? Hiç birini %47.8 AKP %27.4 CHP % 4.2 Sol İttifak % 2.1 MHP % 1.9 DYP % 1.4 GP % 1.2 Fikri Yok / Cevapsız %14.0 Yapılan son kamuoyu araştırmaları iktidar ve muhalefet partileri arasındaki oy oranlarının çok açıldığını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz? İktidarın karşısında ciddi bir muhalefet yok %32.7 AKP hükümeti çok başarılı %24.6 Muhalefetin kazanma çabası ve ümidi yok %17.3 Ülke koalisyonlardan bıktı %14.0 Fikri Yok / Cevapsız %11.4 Türk siyasi hayatında yeni liderlere ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz? Evet %69.2 Hayır %16.6 Fikri Yok / Cevapsız %14.2 Mesut Yılmaz’ı ve Tansu Çiller’i yeniden siyasi arenada görmek ister misiniz? Evet % 8.3 Hayır %82.1 Fikri Yok / Cevapsız % 9.6 Tansu Çiller sonrasında Mehmet Ağar ile DYP toparlanma sürecine girdi mi? Evet %16.5 Hayır %60.9 Fikri Yok / Cevapsız %22.6 Türkiye’ye geldiği 2001 yılından beri izlediği ekonomik ve siyasal politikalar ışığında Kemal Derviş’i nasıl değerlendiriyorsunuz? Güvenilmez buluyorum %17.4 Türkiye’nin değil IMF’in adamı %17.3 Kötü bir ekonomist, kötü bir siyasetçi %15.4 Arkadaşlarını yarı yolda bıraktı %14.7 Türkiye’ye ve Türk halkına yabancı %13.3 Ekonomiyi krizden çıkardı %10.4 Siyasete objektif bakabiliyor % 6.2 Fikri Yok / Cevapsız % 5.3 Kemal Derviş’i CHP veya her hangi bir başka siyasi partinin başında görmek ister misiniz? Evet % 7.2 Hayır %58.5 Fikri Yok / Cevapsız %34.3 28 Mart yerel seçimlerinde hangi partiye oy vereceksiniz? (** Bu soruda sadece 1. soruda seçimlerde oy kullanacağını beyan eden seçmenin cevapları değerlendirilmiştir) AKP %56.6 CHP %10.8 Sol İttifak % 8.3 MHP % 5.6 DYP % 5.1 GP % 2.7 Diğer % 3.4 Fikri Yok / Cevapsız % 7.5