BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Bingöl'de STK'lar PKK'ya dik durdu

Bingöl'de gerçekleştirilen canlı bomba saldırısı, şehirdeki sivil toplum örgütleri ve kanaat önderlerinin büyük tepkisini çekti.

Abone ol

Aralarında Ticaret ve Sanayi Odası, Genç İşadamları Derneği, baro ve sendikaların da bulunduğu STK'lar, Bingöl'ün teröre boyun eğmeyeceğini vurguladı. Buna, darbe anayasasına en çok 'hayır' oyu veren il olmalarını örnek gösterdiler.

Zaman gazetesi şehrin ileri gelen kuruluşlarının saldırıyla ilgili görüşlerini sayfasına taşıdı. İşte o görüşler:

Bingöl Genç İşadamları Derneği (BİNGİAD) Başkanı Medeni Arifoğlu: "Bingöl halkı 12 Eylül'e boyun eğmedi. Teröre de boyun eğmeyecektir. Hainler yıllardır giremediği Bingöl'e kan dökerek girmek istiyor. Bingöl sağduyulu bir şehirdir, muhafazakardır, devletinin yanındadır. Hepimiz Kürt'üz, Zaza'yız. Kürtlerin, Zazaların ve Türklerin birlikte yaşadığı yerdir Bingöl. Bunlar yıllardır barış içinde, huzur içinde yaşıyorlar. Bu huzuru bozmak istiyorlar. Şer güçler özellikle kendilerine destek vermeyen Kürtler üzerinden şiddeti uyguluyor, halkı teröre alet etmek istiyor."

Bingöl Memur-Sen Başkanı Mücahit Çelik: "Saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu, Bingöl'ün huzuruna kastedilen bir saldırıdır. Halk buna çok tepkili. Bayram arefesinde bu elim hadise yaşandı. Çocukları yetim bırakanlar insan olamazlar. Zulüm kimden gelirse gelsin karşısında duracağız."

Kanaat önderi Ali Burakgazi: "Bu saldırı Bingöl'ü yaraladı. Bayram öncesi şer ellerin gönderdiği kişiler şehri hüzne boğdu. Bu tür saldırılarla sonuç alınamaz. Meşru zemin var, Meclis var. Yeni anayasa için bir takvim belirlenmiş. Çalışmalar devam ederken bu neyin nesi oluyor? Canice yapılan saldırı nefret kazanmaktan öteye gitmeyecektir."

Bingöl Toç-Bir-Sen İl Başkanı Ali Beçene: "Masumlara yönelik şiddet kabul edilemez. Bunu benimsememiz ve onaylamamız mümkün değil. Artık herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. Yanlışa yanlış dememiz gerekiyor. Onlarda akıl ve mantık yoktur. Duygu yoktur. 'Nasıl korku oluşturabiliriz?' diye düşünüyorlar. Deprem olmuş, insanlar kaynaşmış onların umurunda bile değil. Örgüte de birilerinin dur demesi lazım. Benim çocuğum da yaralandı. Saniye farkıyla ölümden döndü. Onun suçu neydi?"