Museviliğin üç önemli bayramından biri olan Sukot (Çardaklar) Bayramı'nın dördüncü gününde binden fazla fanatik Yahudi, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
Abone olKudüs İslami Vakıflar İdaresi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail polisinin eşlik ettiği fanatik Yahudilerin sabah saatlerinden bu yana gruplar halinde Mescid-i Aksa'nın güneybatı bölgesindeki Fas (El-Meğaribe) Kapısı'ndan girerek Harem-i Şerif'e baskın düzenlediği belirtildi.
Açıklamada, baskın yapan fanatik Yahudilerin sayısının bini aştığı ve daha önce bir gün içinde bu sayıda fanatik Yahudi'nin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemediğine vurgu yapıldı.
Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Filistinliler baskına tepki gösterirken, sosyal medyada bir Filistinlinin İsrail polisi tarafından gözaltına alındığına ilişkin görüntüler paylaşıldı. Sukot Bayramı sebebiyle son dört günde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin sayısı 2 bine yaklaştı.
Pazartesi günü başlayan ve bir hafta sürecek olan Sukot Bayramı münasebetiyle fanatik Yahudi STK’ları, sık sık "Tapınak Tepesi" olarak isimlendirdikleri Mescid-i Aksa'ya yönelik baskın çağrıları yapıyor.
Yahudilerin baskınları 2003'te başladı
Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesi, İsrail polisinin tek taraflı aldığı kararla 2003'te başladı.
Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin tüm baskılarına rağmen, İsrail makamları baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.
Fanatik Yahudiler, İsrail polisi eşliğinde, sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kere Mescid-i Aksa’nın güneybatı duvarında bulunan El-Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'in avlusuna giriyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.