Başbakan Binali Yıldırım, TBMM'deki 2017 Bütçe Görüşmeleri kapanış oturumunda konuştu.
Abone olBaşbakan binali Yıldırım, rejim tartışmalarıyla ilgili olarak tartışmanın 1923'te tamamen kapandığını söyledi. Türkiye'nin yolunun Gazi Mustafa Kemal'in yolu olduğunu kaydeden Yıldırım, son aylarda tırmanan terör olaylarıyla ilgili de kimsenin Türkiye'yi esir alamayacağını söyledi.
Binali Yıldırım Meclis'te 2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın kapanış oturumunda konuştu. Yıldırım, 2002'de Türkiye bütçesinin yüzde 43'ünün faize gittiğini hatırlatan Yıldırım, 2016'da ise
bütçenin yüzde 8.9'unun faize gittiğini açıkladı.
İşte Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları:
Türkiye'nin kaynaklarını nasıl ve nerede kullanacağımızı konuşuyor, değerlendiriyor ve karara bağlıyoruz. Geleceği doğru planlamak insan hayatında olduğu gibi toplum ve devlet hayatında da önem taşır. AK Parti hükümeti olarak 2023'e giderken koyduğumuz bütün hedefleri gerçekleştirerek bugünlere gelmenin haklı mutluluğunu yaşıyoruz.
'2016 HEM TÜRKİYE HEM DÜNYA İÇİN KOLAY BİR YIL OLMADI'
Sıkıntılarla geçen bir yılın sonuna yaklaştık. 2017 çok daha ferah ve aydınlık bir yol olacak. Zira 2016 hem dünya hem de Türkiye için kolay bir yıl olmadı. Vatan hainleri, eli kanlı bölücü terör örgütleri, kirli ve karanlık emellerini her fırsatta gösterdiler. Hayat hakkına, toplumsal huzura, kardeşliğimize kasteden hainler kanlı cinayetlerine yenilerini eklediler.
'MİLLETİN EVİNİ ALÇAKLARA HAİNLERE TESLİM ETMEDİNİZ'
15 Temmuz'da bu Gazi meclisimiz dünyanın en alçak saldırısına uğradığında siz değerli milletvekillerimiz örnek bir birliktelik tablosu sergilediniz. Milletvekillerimiz ve vatandaşlarımız ile birlikte o alçak saldırı karşısında milli iradeye sahip çıktı. Milletin evini alçaklara hainlere teslim etmediniz.
'BÜTÜN DÜNYAYA GÖSTERMİŞ OLDUK'
Bugün de aynı birlik, beraberlik ve dayanışmayı gösteriyoruz. 10 Aralık'ta İstanbul'da yaşadığımız büyük acının karşısında da yine meclisimizde partilerimizle bir ve beraber olduk. Önceki gün ana muhalefet partisi sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya geldik.
'TERÖR ASLA TÜRKİYE'Yİ ESİR ALAMAZ'
Bütün dünya gördü ki terör hiçbir şekilde bu milleti ayrıştıramaz. İktidarıyla muhalefetiyle terör karşısında her zaman el ele omuz omuza birlikteyiz. Teröre, terörizme siyaset üstü bir bakış sergiliyoruz. Terör asla Türkiye'yi esir alamaz. Kin ve nefret tohumları eken şer odakları yok olmaya mahkum olacaklar. Bin yıllık kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenler hangi alçak yöntemlere başvururlarsa başarısızlığa mahkum olacaklardır. Terör karşısında Türkiye daha çok kenetlenerek sorunlarını çözmeye devam edecek.
'DEĞİŞİKLİK ÖNCELİKLİ BİR MESELE HALİNE GELMİŞTİR'
Karşımıza çıkartılan 367 icadı nedeniyle Cumhurbaşkanı'nı seçememiş, 2007'de referandum kararı almıştık. Bunun sonucunda sayın Recep Tayyip Erdoğan tarihte ilk kez milletin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Bununla uyumlu olmayan yönetim sistemimizdeki çelişkiler de daha fazla gün ışığına çıktı. Mevcut durumda anayasada ve yönetim sisteminde değişiklik öncelikli bir mesele haline gelmiştir.
"CHP DEMOKRASİ TARİHİMİZİN EN ESKİ PARTİSİDİR'
AK Parti grubu olarak bu konuda üzerimize düşen neyse yerine getirmek üzere harekete geçtik. MHP, CHP, AK Parti asgari müştereklerde sınırlı bir değişiklik için bir araya geldi, uzmanlarımız bir çalışma yürüttü. Yönetim sistemi konusunda CHP'den farklı düşündüğümüz sır değildir. CHP demokrasi tarihimizin en eski partisidir. Her zaman demokrasiyi, özgürlükleri savunmuştur. Elbette bunlar önemlidir ama bütün bunlar sözde kalmamalıdır.
'BU ANAYASANIN ARKASINDA…'
Bu anayasanın arkasında 316 imzası olan AK Parti grubu olacak. Bu anayasanın imzasında ülke sorunun çözmede siyaset üstü bir anlayış gösteren MHP olacaktır. Bu anayasanın arkasında eğer meclis onay verdiğinde milletin önüne giderse 79 milyon vatan evladı olacaktır. Bu kapı ana muhalefer partisine ardına kadar açıktır, bekliyoruz. Herkesin oy hakkı var. Sorunları geleceğe havale etmek, bir siyasi yöntem olamaz.
'KUVVETLER AYRILIĞI NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KONMUŞTUR'
Yeni getirilen yönetim sisteminde kuvvetler ayrılığı net bir şekilde ortaya konmuştur. Kanun teklif etme işi kanun yapma işi tamamen TBMM'nin yetkisine bırakılmıştır. Yasama ve yürütme halka karşı ayrı ayrı sorumlu olacaktır. Seçimler 5 yılda bir yapılacak. Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçmi aynı gün olacaktır. Böylece her seçim güçlü ve tek başına iktidar çıkacaktır. Bunun adı da sürekli istikrardır. Yürütme, karar süreçleri çok hızlanacaktır. Cumhurbaşkanı devletin başı olarak yürütme yetkisini kullanmış olacaktır. Cumhurbaşkan sorumluluğunu da yerine getirecektir. Yasama ve yürütme meşruiyetini milletten aldığı için hesap sorulabilen sisteme dönüşmüştür.
"REJİM TARTIŞMALARI 1923'TE KAPANMIŞTIR"
Rejim değişikliği esasen eksen kayması tartışmaları boş ve anlamsız hale gelmiştir. Türkiye'nin ekseni bellidir, yolu bellidir. Türkiye'nin yolu muasır medeniyetler yoludur. Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği yoldur. Rejim tartışmaları 1923 yılında tamamen kapanmıştır, sona ermiştir. Meclisimizin ve halkımızın desteğ ile ülkemizde siyasi istikrarı kalıcı kılan anayasa değişikliğini yüce meclis çıkarmaya muktedirdir. Ülkemize ve milletimize, cumhuriyetimize hayırlı olsun.
"HALEP'TEN ŞİMDİYE KADAR 7500 SİVİL KURTARILDI"
Halep'in yardım çığlıklarına sessiz kalmadıkları için bütün vatandaşlarımıza teşekkür ederim. Halep'ten şimdiye kadar 7500 sivil kurtarılmıştır.Bizim Suriye'nin toprak bütünlüğü ile bir derdimiz yoktur. Suriye, Suriyelilerin olmalıdır. Musul da terör örgütü DAEŞ'ten temizlenmelidir. Musul, Musulluların olmalıdır. Fırat Kalkanı harekatının amacı DAEŞ temizliği yapmak ve güneyden ülkemize inen tehditleri ortadan kaldırmaktır."
"ABD'NİN YPG İLE İŞ TUTTUĞUNU BİLİYORDUK"
PKK, YPG ve PYD bunların alayı terör örgütüdür. ABD'nin PYD ve YPG ile uzun zamandır iş tuttuğunu biliyoruz. Onlarla iş birliğinden rahatsızlığımızı dile getirdik.
"TÜRKİYE BOL BOL YİNE AVRUPA'DA KONUŞULACAK"
Türkiye AB'ye üyelik yolunda bekleyen bir ülke konumunda. AK Parti döneminde özellikle tam üyelik müzakerelerinin başlaması kararı alınmış ve önemli mesafeler kat edilmiştir. Geldiğimiz noktada AB bir kafa karışıklığı içerisinde girmiştir. buradaki temel problem AB'nin siyasetçilerinin seçim zamanı geldiğinde seçim kaygılarını ve seçim kazanma heveslerini tatmin etmek için Türkiye'yi seçim kampanyasına dahil etmek gibi bir hastalıktır. Önümüzde 5 AB üyesi ülkesinde devlet başkanlığı seçimleri olacak. Dolayısıyla bu önümüzdeki süreçte Türkiye bol bol yine Avrupa'da konuşulacak. Bütün demokratik değerlerinden yanayız, sadece Avrupa için değil insanımızın hak ettiği insan haklarına yönelik düzenlemeleri yaptık. Bizim rahatsız olduğumuz şey çifte standarttır. Bunlardan yana değiliz. Örnek, Fransa'da OHAL kararı alınca saygılı, Türkiye'de darbe olunca kaygılı, OHAL kararı olunca kaygılıyız diyorlar. Bu çifte standarttır" Bütün bu olanlardan sonra AB'de hala vizyon sahibi liderler mevcut olmaya devam edecektir. Türkiye bu güne kadar verdiği her sözün arkasında durmuştur. Şimdi zaman AB'nin verdiği sözlerin arkasına durma zamanıdır. Vizeyi kaldırma, gümrük birliğini güncelleme zamanıdır. Mültecilere yönelik yardımları gönderme zamanıdır. Laf değil, şimdi icraat zamanıdır"