BIST 9.912
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.965,99
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Binali Yıldırım'dan Cemaat'e: Vahşice...

Dinlemelerin hepten yasaklanması gerektiğini belirten Binali Yıldırım, Cemaat'i i işaret ederek "Bunlar, vahşice kullanıldı. 17-25 Aralık’ta darbe girişiminde bunu gördük" dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Danışmanı Binali Yıldırım “Başbakan dahil herkes dinleniyor” iddiasını değerlendirdi. Binali Yıldırım, “Kural dışı dinleme olduğu, olabileceği büyük sır değil. Devletin bekası için bilgi toplama, takip amaçlı sınırlandırılabilir. Daha sonra telefon dinlemeleri hepten kaldırılabilir. Bu iş şantaj, suçlu oluşturma amacıyla yapılmamalı” dedi.

DİNLEMELERİN OLABİLECEĞİ SIR DEĞİL

Habertürk gazetesinden Olcay Aydilek'e konuşan Binali Yıldırım, Eski Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Orhan Öğe’nin, 4G ihalesine işaret ederek, “Bilgi Teknolojileri Kurumu’nu şu anda yabancı vendorlar yönetiyor. Yazıklar olsun onlara. Türkiye’de halen Başbakan dahil herkes dinleniyor. Binali Yıldırım, projenin 1 yıl öne çekilmesini istedi” açıklamasını  değerlendirdi.

Başta telefon dinlemeleri olmak üzere önemli açıklamalar yapan Yıldırım, yasadışı dinlemelerin halen devam ettiği iddialarına ilişkin olarak, “Kural dışı dinleme olduğu, olabileceği büyük bir sır değil. (Öğe’nin açıklamasına işaret ederek) Arka planda bilgisi var mı, bilmiyorum” dedi.

TELEFON DİNLEME YASAKLANMALI

Yasadışı telefon dinlemelerine karşı cezaların daha da artırılmasını öneren Yıldırım, “Cezaları artırmak çözüm olur mu? Suç işlemeye azmetmiş, alışkanlık haline getirmiş kişiler varsa, cezayı artırarak da sonuç almak mümkün olmayabilir. Öyle olsaydı hapishanelerde kimse olmazdı. Halen 160 bin kişi hapishanelerde” diye konuştu. Telefon dinleme uygulamasının kaldırılmasını isteyen Yıldırım, “Devletin bekası ve güvenliği konularında bilgi ya da istihbarat toplama, takip amaçlı sınırlanabilir. Daha sonra da hepten kaldırılabilir. Bu iş şantaj, suçlu oluşturma amacıyla yapılmamalı; hepten dinlemeler yasaklanmalı” dedi.

VAHŞİCE KULLANILDI

2005’te Türk Ceza Kanunu’nda bazı değişiklikler yapıldığını anımsatan Yıldırım, “Yasaların kötüye kullanılması, gizli tanık uygulamaları... Delil oluşturma, bu delillerin belirli hedeflere ya da amaçlara yönelik kullanılması, baştan suçlu ilan edip telefonların dinlenmesi... Bunlar, vahşice kullanıldı. 17-25 Aralık’ta darbe girişiminde bunu gördük” diye konuştu.

Aynı çerçevede Ergenekon, Balyoz ve benzeri yargı süreçlerinde yaşanan ihlallerin anımsatılması üzerine Yıldırım, 17-25 Aralık sürecinden önce de bu konularda bazı sıkıntılar olduğu yönünde işaretler alındığını vurguladı. Yıldırım, “paralel yapı”nın, yargı ve emniyetteki uzantılarına işaret ederek, mücadelenin önemini öne çıkardı. “Toplum olarak, hukuk devletinin icaplarına uygun davranma erdemine ulaşamadık” diyen Yıldırım, bu yaşananlar sonrasında halkın, hukuka olan inancının gittikçe kaybolduğunu, yargının en az güvenilir kurum haline geldiğini vurguladı.

Yıldırım; kişi hak ve özgürlüklerinin, özel yaşamın dokunulmazlığının ve hukuk devleti ilkesinin kuvvetli araçlarla Anayasal güvence altına alınmasının yaşamsal önemde olduğunu kaydetti.

‘BU İŞE KENDİNİ VERDİ’

Öğe’nin, BTK’ya yönelik eleştirilerinide Yıldırım, “Orhan Öğe, yerli altyapıyıgeliştirmek için çok gayret etti. Bu işe kendini

verdi. Yerli altyapı kullanımı fazla olsun diyeçırpınıyor. Niyeti kötü değil, ifade ediş tarzıdoğru değil” diye değerlendirdi.