Binali Yıldırım'dan Avrupa'ya terör çıkışı: Terör demeye dilleri varmıyor
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "vahşet ve terör" denilince Avrupalıların aklına İslam'ın geldiğini ancak İslam dışı bir hareket olduğunda buna terör demeye dillerinin varmadığını belirtti.
Abone olYıldırım, "Bu çifte standardın bu dünyaya, insanlığa fayda getirmeyeceğini herkesin bilmesi lazım. Terör karşısında ikircikli tavır almadan herkesin bir duruş sergilemesi lazım." dedi.
Yıldırım, Bayrampaşa'daki bir otelde düzenlenen toplantıda, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, iş insanları ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Yıldırım, bugün iki mutluluğun birlikte yaşandığını, bunlardan birinin Çanakkale Zaferi, diğerinin ise Afrin operasyonu yıl dönümleri olduğunu söyledi.
"Fırat Kalkanı'nda ve Afrin'de bunu yaptık"
Türkiye Cumhuriyeti’ne tehdit teşkil eden, vatandaşın can ve güvenliğine musallat olan terör örgütü ister içeride isterse dışarıda olsun üzerine gidilerek bulundukları yerde yok edilmesi gerektiğini aktaran Yıldırım, "Buna hakkımız var. Biz de bunu yaptık. Fırat Kalkanı'nda ve Afrin'de bunu yaptık. Suriyeli kardeşlerimizle bir derdimiz yok. Amacımız, vatandaşımızın huzuru, güveni, can ve mal emniyetini sağlamaktır. Bunu yaptık. Tıpkı, 104 yıl önce Çanakkale'de 7 düvele karşı koyduğumuz gibi. Beka sorununu anlamak isteyenlere 'Çanakkale'ye gidin, şehitliği görün. Orada ecdadımızın bu topraklarda yaşayan, Kürt, Türk, Laz, Arap ve Çerkez'in nasıl işgalcilere karşı göğsünü siper ettiğini, ay yıldızlı bayrağı düşürmemek için o yiğitlerin nasıl toprağa düştüğünü görün. Ondan sonra Türkiye'nin beka meselesi var mı yok mu ona göre karar verin' diyorum." diye konuştu.
"Bu ülkede milyonlar rahat yaşıyor"
Çanakkale'deki Mehmetçiklerin savaşırken bile insanlık dersi verdiğini anlatan Yıldırım, "Şehitlerimiz sayesinde bu ülkede milyonlar rahat yaşıyor ve özgürlüğün tadını çıkarıyor. Bu toprakların bize kimden miras kaldığını çok iyi biliyoruz. Vatan toprağı için millet uğrunda onlar canlarını seve seve verdiler. Bir olalım, diri olalım, birlik olalım, bağımsız ve kardeş olalım, diye onlar canlarını feda ettiler. Bize düşen onların emanetine sahip çıkmaktır. Bu memleketi gelecek kuşaklara; huzurun, güvenin, kardeşliğin tam olarak yaşandığı, refahın ve mutlu insanların ülkesi olarak teslim etme gibi bir görevimiz var." ifadelerini kullandı.
"İstanbul, evimiz ortak geleceğimiz"
"İstanbul, evimiz ortak geleceğimiz" diyen Yıldırım şöyle konuştu:
"Seçim sandıkta kazanılır. Kalan 12 günde çok daha hızlanarak ve çok daha fazla gayret göstererek erişemediğimiz herkese ulaşmanızı istiyorum. İstanbul için yapılacak çok şey var. İstanbul, Türkiye'nin özetidir. Burada bir Türkiye var. İstanbul'da 60 üniversitesi, buralarda okuyan bir milyon öğrencisi bulunuyor. Nasıl bir şehre sahip olduğumuz ve nasıl yöneteceğimizi rakamlar daha iyi gösteriyor. Ben tek başıma bir şey yapamam. 'Bir elin nesi var, iki elin sesi var' diyoruz. Siyasi hayatım boyunca her şeyin en iyisini ben bilirim demedim. Her zaman damdan düşenin sesine kulak verdim. Onun için İstanbul'un paydaşları, çalışanı, kadını, genci ve bütün kesimleriyle el ele vererek İstanbul'da güzel hizmetleri beraber yapacağız. Bunun için de 31 Mart'ta yetki alacağız."
Ulaşım Bakanlığı yaptığı döneminde Türkiye genelinde ortaya koydukları icraatlarla ulaşım meselesini büyük oranda çözdüklerini anlatan Yıldırım, İstanbul'da da ve trafik sorununu çözecekleri belirtti.
Yıldırım, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de yaptık, İstanbul'da haydi haydi yaparız. Ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızın, hepsinin plan ve projeleri var. Esasında bir sır da değil. İstanbul'da trafiğin çözümü kaliteli, ulaşılabilir bir toplu taşımadan geçiyor. Raylı sistemin payı yüzde 18. Birkaç gün önce banliyö tren hattını açtık. Halkalı'dan Gebze hattında çalışmaya başladı. Bunun hizmeti girmesiyle metrobüste ciddi bir rahatlamaya yol açtı. Raylı sistem bununla birlikte 233 kilometreye ulaştı. Gelecek 5 yıl içinde raylı sistemin yayını 518 kilometreye çıkaracağız. Hayata geçireceğimi 20 proje var. Bayrampaşa'yı ilgilendireni de bulunuyor. Bir de yolların otopark olarak kullanılmasının önüne geçeceğiz. Trafik akışı rahatlayacak. Kaldırımlar, yayalara tahsis edilecek."
Bayrampaşa'ya Türkiye'nin en büyük teknoloji üssünü kuracaklarını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Fikir sizden destek bizden diyeceğiz. Hem belediye destekleyecek hem de gençlerle yatırımcıları bir araya getireceğiz. Binlerce gencimiz aş, iş sahibi olacak. Bütün bunların olması için yetki lazım. Bayrampaşa yetki vermeye hazır mısınız? 31 Mart'ta durmak yok yola devam diyor muyuz? 31 Mart'ta finali, Binali ile yapalım diyor musunuz? Bugün en fazla ihtiyaç duyduğumuz şey birlik ve kardeşliktir. Birbirimizi ayrıştırmakla bir yere gidemeyiz. Farklılıklarımız her zaman bizim zenginliğimizdir. İstanbul'un yüz yıllarca barışın, huzurun şehri olmuştur. Yeni Zelanda'daki o alçak, katil, cani terörist bile kendi aklınca İstanbul'u hedef alıyor. 'Türklerin, Avrupa Yakası'na geçmesine izin vermeyeceğiz' diyor. Kimsin sen? İstanbul'u tanımamışsın alçak. İstanbul'a gelmiş ama sadece kin ve nefretini kusmak için gelmiş. Orada masum 50 kardeşimizi gözünü kırpmadan katletti. Vahşet, terör denince Avrupalıların aklına İslam geliyor. Ama İslam dışında bir hareket oldu mu terör demeye dilleri varmıyor. Bu çifte standardın bu dünyaya, insanlığa fayda getirmeyeceğini herkesin bilmesi lazım. Terör karşısında ikircikli tavır almadan herkesin bir duruş sergilemesi lazım. Biz, yıllardır bunu haykırıyoruz. Diyoruz ki, 'o beslediğiniz aşırıcılık, günün birinden başınıza bela olacak. Yol yakınken bu yanlıştan dönün. İslam'a ön yargıyla yaklaşmaktan vazgeçin. 'İslami terör' tabirinden vazgeçin. Terörün dini, mezhebi, kimliği olmaz. Bunlar ölüm makineleridir. Kim bunların eline imkan verirse onun dediğini yaparlar. Ülkemizi bu işte 40 yıldır insan ve parasal kaynaklarımızı kaybediyoruz. Yüksekova'da havaalanı yaptık 99 defa şantiyeyi bastılar. Kime ne faydası var? İnat bir murattır dedik ve o hava limanını yaptık. En önce de o terör örgütünün arkasındakiler bindi. Yaşadığımız sıkıntıları el birliğiyle beraber, hareket edersek mutlaka üstesinden geleceğiz. O yüzen İstanbul'u işi şansa bırakmak gibi bir duygu olamaz. Lütfen sandığa gidelim. İhmalkarlık göstermeyelim. "