Başbakan Binali Yıldırım, AB'nin Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmediğini söyledi. Türkiye'nin terörü mutlaka bitireceğini de söyleyen Yıldırım, muhalefeti ise dürüst davranmamakla suçladı.
Abone olBaşbakan Binali Yıldırım, taahhütlerini yerine getirmeyen AB'den dürüst davranış beklediklerini söyledi. İngiltere Başbakanı Cameron'un Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili sözlerini de eleştiren Yıldırım, "İç siyaseti, içerisindeki problemleri Türkiye ile çözmeye çalışmasınlar, kendi işlerini düzgün yapsınlar, Türkiye'yi iç siyasetlerine malzeme yapmasınlar" diye konuştu.
Binali Yıldırım, Partisi'nin 22'inci, 23'üncü, 24'üncü ve 25'inci dönem milletvekilleriyle iftar programında buluştu. Bura yaptığı konuşmasında 3 Kasım 2002'nin Türkiye için bir milat olduğunu, AK Parti'nin kurucusu, lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletin önüne düşerek AK Parti hareketini başlattığını anımsatan Yıldırım, 14 Ağustos 2001'de AK Parti kurulduğu gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." dediğini, aradan geçen 14 yılın, bu sözün nasıl gerçeğe dönüştüğünün en canlı ispatı olduğunu söyledi.
DIŞ POLİTİKADA YENİLİK MESAJI
Türkiye'nin bugün önemli sıkıntılarla karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Yıldırım, savaştan kaçan milyonlarca insana Türkiye'nin kucak açtığını söyledi. Bölgede sorumluluklarının çok ağır olduğunu belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bundan böyle politikamız bir yandan bölgede var olan anlaşmazlıkları sona erdirmek için elimizden gelen gayreti göstermek, Akdeniz'i, Karadeniz'i kuşatan bütün komşularımızla dostane ilişkilerimizi daha da geliştirmektir. Yeni dönemdeki hedefimiz, dostlarımızın sayısını artırmak, düşmanlarımızın sayısını azaltmak olacaktır. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
"TERÖR İŞİNİ HALLEDECEĞİZ"
Türkiye'nin terörle konuşulmasını istemediklerini söyleyen Yıldırım, "40 yıl geçti, yeter artık, enerjimizi gelecek için, genç kuşaklar için daha fazla projeler yapmaya, daha güzel eserleri onları hazırlamaya harcayacağız. O yüzden biz bu terör işini halledeceğiz. Bölgedeki yaraları da saracağız, bölgeleri de birer zenginlik merkezi haline getireceğiz. Ama gün gelecek bu taşeronların sırtını sıvazlayan, dost bildiğimiz o ülkeler yüzümüze bakmaya utanacaklar, o hale getireceğiz. Bunu da inşallah milletimiz görecek." şeklinde konuştu.
AB'YE VİZE RESTİ
Türkiye'nin AB'ye girme sürecinin yarım asrı geçtiğine dikkati çeken Yıldırım, "Adeta bir ömür, daha ne kadar devam edecek?" ifadesini kullandı. Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa Birliği şunu bilmelidir ki Türkiye'nin bağımsızlığından, toprak bütünlüğünden daha önemli hiçbir şey yoktur, Avrupa Birliği üyeliği de dahil buna. Varsın olmaz olsun vize muafiyetleri. Biz yıllarca bunun mücadelesini verdik, Avrupa Birliği'nin dedikleri olsun diye değil, kendi milletimizin ihtiyaçlarını görmek için yaptık, demokrasimizi geliştirmek için yaptık, insanımızın hayat kalitesini artırmak için yaptık, yaşamını kolaylaştırmak için yaptık ama Musa Musa bu kadar da uzun boylu değil, kusura bakmasınlar."
"BUYURUN CENAZE NAMAZINA"
"Düşünebiliyor musunuz, Türkiye ne kadar büyük bir ülke?" diyen Yıldırım, "İngiltere'de referandum olacak, konu Türkiye; Almanya'da seçim olacak, konu Türkiye; Fransa'da seçim olacak, konu Türkiye. Bu iyi birşey de ölçüyü de kaçırıyorlar. Cameron (İngiltere Başbakanı), '3 bin yıl geçse Türkiye Avrupa Birliğine giremez'. Buyurun cenaze namazına. Peki o kadar iyi birşey de bu Avrupa Birliği siz niye çıkmaya çalışıyorsunuz? Onun cevabını ver bakalım" değerlendirmesinde bulundu.
BAŞKANLIK TARTIŞMALARI
Yıldırım, "Başkanlık sistemi fiilen başlamıştır." dediğinde birilerinin hop oturup hop kalktığını ifade ederek, "Kardeşim siz değil misiniz 367 icadını yapan? Yapmasaydınız bunları konuşacak mıydık?" diye sordu.
Vatandaşın cumhurbaşkanını oy vererek seçtiğini hatırlatan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Vatandaş seçmiş, 21,5 milyon vatandaş oy vermiş. Cumhurbaşkanı'na diyeceksiniz ki 'Cumhurbaşkanı karışmasın.' Var mı öyle yağma? Vatandaşın önüne gitmiş oy istemiş, hesabını siyaseten verecek. Onun için fiilen başkanlık sistemine geçilmiştir Türkiye'de. Yapılacak şey anayasa ile fiili durumu uygun hale getirmektir. Eninde sonunda bu olacaktır. Bunun başka çaresi de yok. Aklın yolu bir. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Amerikan sistemine varsan ben varım.' 'Varız' dedik. Bu sefer 'Sen Amerikan sistemini biliyor musun?' Kılıçdaroğlu ilkokul çocuğu bile biliyor, sen Türkiye'nin sorunlarıyla uğraşmazsan, gider orada burada memleketi şikayet edersen tabii ki bu konulardan bihaber olursun. Biz ülkemize uyacak bir anayasa istiyoruz ama Amerikan sistemini beğeniyorsa Kılıçdaroğlu, ona da varız. Buyursun, onu da getirelim. Orada diyor, 'Meclis'te temsilciler çok konuşur. Hatta biri 25 saat konuştu' Konuşmak sizin işiniz kardeşim. Buna bir itirazımız yok, zaten konuşuyorsunuz. Konuşmada uzmanlığınız artık dünyada ün saldı. Çünkü iktidar vermiyor vatandaş."