Binali Yıldırım'a çamur atmak!..
Türkiye son dönemde farklı bir devlet adamı portresi ile tanıştı. Öyle bir adam ki ne kadar çamur atarsanız atın o adama tutmaz arkadaş!..
O'nada çamur atanları görünce yazmak zaruri oldu...
O nedenle en son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim…
“Nafile uğraşmayın. Ona hangi çamuru atarsanız atın tutmaz ve yapışmaz!”
Yunus derki;
‘Hoştur bana senden gelen
Ya gonca gül yahut diken.
Ya hayattır yahut kefen.
Narin da hoş nurun da hoş.
Kahrın da hoş, lütfun da hoş’
İşte hayatını bu sözler üzerine kuran bir adama ne kadar çamur atarsanız atın tutmaz kardeşim!..
Çünkü sahipsiz değil...
Erzincan’ın köyünden çıktı…
‘Ver elini İstanbul’ dedi..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İDO Genel Müdürü olarak başladığı millete hizmet yürüyüşünde çizgisi hiç değişmedi…
Reis’in Türkiye Cumhuriyeti Devletine kazandırdığı uzun yıllar adından gururla bahsettirdiği Ulaştırma Bakanı oldu.
Sonra ‘Bir mühendis bir teknokrat olarak başbakan’ olarak devletin iki numaralı adamı olmayı başardı…
Tıpkı Erbakan tıpkı Demirel gibi!..
Öyle bir adam ki;
Reis’in ‘Beni İzmir’e Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak görmek istiyorum’ diye gönderdiği seçimi yüksek oy almasına rağmen kaybetmesine İzmir’de gönülleri fethetti..
Öyle ki İzmir’e Başbakan olarak gittiği ilk ziyaretinde “BENİ BAŞBAKAN SİZ YAPTINIZ” diye İzmir halkına teşekkür edecek kadar tevazu sahibi …
Türk siyasetine yeni bir soluk, yeni bir hava, yeni bir duruş getirdi..
Ülkede siyaseten ‘gaz sıkışması’ olduğu anlarda gazı almasını bildi..
Halkına şefkatle bakan bir babacan…
Nesli tükenen gerçek bir beyefendi…
Somurtmayı dahi beceremeyen bir adam..
Onu siyasi arenada kavga ederken hiç gördünüz mü?
Mümkün değil!
İstese de yapamaz!
Bir insan kızdığı anda nasıl güler!
işte öyle bir adam…
TBMM kürsüsünden muhalefete yönelik “Yahu niye tahrik edip de beni böyle cevap vermeye zorluyorsunuz” diyecek kadar yumuşak kalpli bir duygu adamı
Geçmişten bugüne bu devlete hizmet veren kim varsa hepsini hayırla yad edecek kadar vefalı..
Halk deyimi ile ‘ADAM’ ya!
Milletin adamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanına Başbakan olarak en yakışan adam olmasını bildi…
Bu ülkede hayaldi gerçek olan muhteşem eserlerin her birinin altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde onunda dönemin Ulaştırma Bakanı ve Başbakan olarak imzası var…
Yavuz Sultan Selim köprüsü..
Boğazı delip geçen Marmara ray,
Asrın projesi Abdülhamit’in en büyük hayali boğazın altından geçen Avrasya Tüneli..
Ülkeyi dört koldan saran muhteşem yollar…
Havalimanları…
Dünyanın en büyük havalimanı bitmek üzere…
Neler, neler…
O’na baktığınızda Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” sözünü görmemek mümkün mü?
Bu övgüler anasının ak sütü gibi helal..
Bitmedi..
O evimizden biri gibi çok doğal bir adam...
Ona bakınca;
Kayı Köyü’nden Binali abiyi görürsünüz…
Kelkitli Ali amcaya selam verirsiniz…
Şavşatlı Mehmet dayıyı hissedersiniz…
Yüksekova’daki Halo emmiyi düşünürsünüz...
Of’taki Laz Dursun aklınıza gelir…
Soma’da madenci Halit karşına çıkar…
Ya sevgili eşleri...
Yok birbirinden farkları...
O bir öğretmen…
Mahallemizdeki Semiha ana gibi...
Bir kadın tarzı, öğretmen duruşu, alçak gönüllüğü ve mütevazılığı ile eşine ancak bu kadar benzeyebilir...
Merhametli…
Cömert…
Tevazu sahibi bir devlet adamı ve eşi...
Açıkçası buram, buram Anadolu kokan beyefendi bir adam ve hanımefendi eşi…
Vefasızlık illetini bilmeyen , kafasının arkasında en küçük hesabı olmayan, göründüğü gibi olan, Pırıl, pırıl kalbi, ihtirası hiç sevmeyen duruşu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyduğu sadakati ile örnek bir devlet adamı karşımızda…
Ne diyor Hz. Mevlana;
“Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol…”
İşte bu sözleri ona yakıştırıyorum…
Nereden geldiğini, nereye gittiğini çok iyi biliyor…
Devletine, milletine, bayrağına sımsıkı bağlı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en sadık yol arkadaşı oldu..
Çünkü vefa onun için bir zaman semt adı olmadı…
Kim bu adam?
Binali abi…
Binali amca…
Binali baba...
‘Önce Kayı köylü vatandaş Binali’yim sonra ülkemin Başbakanı ’ diyebilecek kadar nereden geldiğini nereye gittiğini bilen bir adam..
Bu adam Başbakan Binali Yıldırım...
Öyle bir adam ki!..
Allah aşkına geçtiğimiz günlerde okulda yaşanan olayda kızını kaybeden acı dolu babayı ziyaretindeki şu resme iyice bir bakın…
O gözleri dolan, boğazı düğümlenen o yüz ifadesinde kimi görüyorsunuz?
Bu milletin bütün duygularını görüyorum...
Devletin soğuk göründüğü söylenen yüzünü ısıtan bir adamı görüyorum…
Yunus ile başlamıştım..
Yunus ile bitirelim..
Ne diyor Yunus;
‘Gelin tanış olalım, işin kolayını tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz
Ben gelmedim da’vi için benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim’
İşte Binali Yıldırım gerçeği bu..
Seviyorum bu adamı…
Allah yolunu hep açık etsin..