BIST 9.368
DOLAR 34,52
EURO 36,18
ALTIN 2.955,80
HABER /  POLİTİKA

Binali Yıldırım: İmamoğlu milletin sinirini bozuyor

AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Ekrem İmamoğlu'nun sabırsız davrandığını söyleyerek, mazbata almadan tebrik telefonlarını kabul etmesi ve açıklama yapmasının milletin sinirini bozduğunu söyledi.

Abone ol

Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, CHP'nin Adayı Ekrem İmamoğlu'nun "Büyükşehir Belediye Başkanı" ibaresini kullanmasına tepki gösterdi. İmamoğlu'na "Elinde mazbatan var mı?" diye soran Yıldırım, İmamoğlu'nun sorumlu davranması gerektiğini söyledi.

Binali Yıldırım, Ekrem İmamoğlu'nun Anıtkabir ziyaretiyle başlayan tartışmaları değerlendirdi. Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul seçimleriyle ilgili kimseye bir mazbata vermediğini söyleyen Yıldırım, hukuki süreç sonrası seçileni ilk kutlayanın da kendisi olacağını ifade etti.

İşte Yıldırım'ın açıklamarından satır başları:

'Sayın İmamoğlu'nun bu gerçeği görmesi, kabul etmesi gerekir (YSK'ya yapılan başvurular ve itiraz sürecinin devam etmesi). Ben ilk gün açık bir şekilde söyledim, mazbata kime verilirse başkan odur. Şimdi soruyorum, Ekrem İmamoğlu elinde mazbatan var mı? Sağa sola gitmenin, yazı yazmanın ne anlamı var? Bu karar YSK tarafından açıklanacaktır. Bu herkese zarar verir, adayın kendisine zarar verir. İstanbul gibi bir kentte herkesin sorumlu davranması ve temenni içinde hareket etmesi gerekir.

''Sanki benim iki katım oy almış''

Bir sabırsızlık hali vardır. Bir an önce mazbatamı verin. Sanki benim iki katım oy almış, seçimi kazanmış da, sanki biz üç beş gün zaman kazanmak için pozisyon alıyoruz. Bunu şiddetle kınıyorum. İstanbul halkının bize oy versin, vermesin her oyun doğru yere gittiğini tespit etmek benim vicdan ve namus borcudur. Sonuç ne olursa olsun, ben kimin kazandığına bakmıyorum. Verilen oyun zayi olmaması için sorumluluk taşıyorum. Böyle bir görevim var. Oyun yerini bulduğundan emin olmamız lazım. Bu gerçeği sayın Ekrem İmamoğlu'nun görmesini ve bu sorumluluk içerisinde hareket etmesini İstanbullu bekliyor.

"Milletin sinirini bozuyor"

Dış ülkelerden tebrik almak, telefon etmek, bu milletin sinirini bozuyor. Bu milletin sinirini bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Burayı Venezuela gibi göstermek isteyenlere karşı tek yumruk oluruz. Türk halkının moralini bozmayın. Hukuka saygılı olun, sürecin sonlanmasını sükunetle bekleyin. İmamoğlu ilk gün 'En güvendiğim yer YSK'dır' demiştir. Madem güveniyorsan, onun kararını bekleyip, YSK'nın mazbatayı vermesini bekleyeceksin.

"Çık Sultanahmet'e 'Ben belediye başkanı oldum' diye bağır"

Partimizin yetkili kurulları adayın, partimizin haklarını korumak için gayet tabii sonuna kadar kullanacaklardır. Kaldı ki CHP de aynı şeyi yapmaktadır. Onlar da itiraz ediyorlar. Demek ki bu süreç sadece AK Parti'yi değil aynı zamanda CHP'yi bağlıyor. Bir kafa karışıklığıdır gidiyor karşı tarafta. Allah sonunu hayretsin diyorum. Gidip Atatürk'ü tabii ki Anıtkabir'i herkes ziyaret edebilir. Ama Anıtkabir'deki deftere 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı' diye yazmak akla ziyan bir şeydir. Eğer hakkınsa zaten bu ünvanı alacaksın. İstediğin yere git, istersen meydana çık Sultanahmet'e 'Ben belediye başkanı oldum' diye bağır, sana kim ne diyecek? Yapılan işler talip olduğun yerin ağırlığıyla bağdaşmamaktadır. Binde 2 oydan bahsediyoruz. 8,5 milyon oyda binde 2'den bahsediyoruz. Ben bunun ne anlama geldiğini İstanbullular'ın ferasetine bırakıyorum.

''İlk önce tebrik edecek olan benim''

Sokağı hareketlendireceğiz iması yapmaktan vazgeçin. Kendisinden daha tecrübeli siyasetçi ve devlet adamı olarak kendisine önerim budur. Şu aşamada başka yollara başvurmak fevkalade rahatsız edicidir, bunun ülkemize hiçbir yararı yoktur. CHP'ye de  yararı yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu da bu minvalde bir açıklama yapmıştır, bu da talihsiz bir açıklamadır. Hukuk devleti herkese lazımdır. Sayın Kılıçdaroğlu da 'Niye bu kadar uzadı gibi' anlamsız laflar etmektedir. Yarın iş bitti, mazbatasını aldı, ilk önce tebrik edecek olan benim.Bunu da bilmesini isterim. Ama tersi gerçekleşirse aynısından beklemek benim hakkımdır."